Bölüm 15: Acının Çığlıkları

21 7 30
                                    

Hellüüüü açın len kapıları ben geldim... Bir süredir yoktum...

Nasılsınız? Sizi çok özledim. Hapsolmuş Çığlıkları yazmayı, Ayaz'ın, Ayça'yı, Atlas'ı, Atakan'ı, Elçin'i yazmayı çok özledim...

Neyse bölüme geçelim... Umarım seversiniz...

Oy ve yorum yapmayı unutmayın...

Keyifli okumalar!

Bölüm şarkıları: Ayşenur Kolivar: Getma, Murat Boz: Özledim...
_______________

Bölüm 15: Acının Çığlıkları

"Zaman, bizim en büyük sınavımızdı, yarışımızdı."

_____________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_____________________

Zaman, bir insan için bir sürü şey ifade ederdi. Kimi insan için; sevdiğini kaybetmeye bir gün daha yaklaştığını, kimi insan için; kendi ölümüne bir gün daha yaklaştığını ifade ederdi.

Sahi, zaman sizler için ne ifade ediyor? Hiç düşünmemiştir belki de insanoğlu.

Zaman, kişiden kişiye göre değişirdi. Zaman, bir yarıştı. Bizim sınavımızdı.

Bizler her gün, her saat, her saniye, her salise, her yıl, her ay zaman ile yarış halindeyiz aslında.

Kimi ölüm kalım savaşı verir zaman ile. Kimi ise hayati kararları için...

Şimdi ise dört genç, hastane koridorunda, zamanla yarışıyorlardı. Bu sefer kendi savaşları için değil, her şeyleri olmuş, içeride yatan kız içindi savaşları, yarışları.

Kan demişlerdi. Lazım demişlerdi. Ama onların hiçbirinin kanı uymuyordu. Bu nasıl bir çaresizlikti?

Sevdikleri içeride onlardan kan beklerken, onların kanı uymuyordu.

Aradıkları kan bankalarında da kan yoktu!

Hepsi gergin, stresli, korkulu ve sinirliydiler. Yorgunluklardı, lakin ruhendi bu durum ve arkadaşları içeriden çıkana kadar gitmezdi bu yorgunluk.

Hepsi Ayça'yı görmedikleri Her an iyice stresli, gergin ve sinirli oluyorlardı.

"Amına kodumun hastanesinde hiç mi 0 Rh negatif kan grubu olan biri yok!" diye söylendi Atlas sinirle karışık korkuyla. Kardeşi içerdeydi, kan bekliyordu. Lakin elinden bir şey gelmemesi iyice sinir ediyordu onu! Sinirle ellerini saçlarından geçirdi.

Atlas, Atakan, Ayaz ve Elçin deli gibi kan verebilecek birilerini arıyorlardı. Hepsi delirecekti.

Atlas, Ayaz'ı görünce omuzlarını düşürdü ve ona baktı. Gözleri dolu doluydu.

Hapsolmuş ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin