Bölüm 3:Oyun ve kader

88 31 93
                                    

Helüü, ben geldim! Yanımda bölümüde getirdim.

Nasılsınız yav?

Hayat nasıl gidiyor?

Çok güzel bir bölümle karşınızdayım!
Keyifli okumalar dilerim!
__________________
Bölüm 3: Oyun ve Kader

"Biz ne kadar bastırırsak bastıralım, içimizdeki o çığlıklar yine de bir gün dışarı vurmayı bekleyecekti..."

___________________

Kaderin, bizim için ne gibi bir plan kurduğunu seçmek her seferinde zordur. Kader, bizim için ne gibi planlar yaptığını bilemez insanoğlu. Acaba geleceğim nasıl olacak? Parlak mı? Karanlık mı? İyi mi? Kötü mü? Olacak diye düşünür insan. Ama bu durum şimdi benim, bizim için farklıydı. İnsanın bir kaderi oyuna bağlı olabilir miydi?

Benim, bizim bağlıydı, burada olan herkesin kaderi, belkide doğduğumuz andan beri, biri tarafından çizilip biçilmişti.

Kaderlerimiz bir oyuna bağlıydı, bu oyunda ya yaşayacağız, ya da... Ya da öleceğiz.

Ben bu zamana kadar; acaba kaderim de ne var? Acaba kaderim de geleceğim nasıl? İyi mi yoksa kötü mü olacak? Diye asla düşünmedim. Çünkü biliyordum ki, benim kaderimin benim için hiç iyi planları yoktu, benim kaderim de şimdi olduğu gibi; acı vardı, keder vardı, korku vardı, sığınmak için bir liman arayan bir kız çocuğu vardı, uykularımı çalan anlar vardı, çıkmaza giren bir ben vardı. Bunları biliyordum.

Ama şimdi, onca çektiğim şeyler, belkide bir intikam uğruna olduğunu düşündüren kurtuçlara esir oluyordum.

Kaderimizin bizim için hep bir oyunu vardı. Bu oyun belki bizi yıkacak, belki bizi gerçeklere ulaştıracak ve bizim daha iyi hissetmemizi sağlayacak, belki de taşıyamayacağımız yükler omuzlarımıza karabasan misali binecekti.

Peki bu oyunda, en çok yarayı biz mi alacaktık? Yoksa canımız yandığı kadar can mı yakacaktık?

Peki ya içimde ki bir türlü susmayan çığlıkları bastırabilecek miydik?

Hayır, hayır. Biz ne kadar bastırırsak bastıralım, içimizdeki o çığlıklar yine de bir gün dışarı vurmayı bekleyecekti.

Peki biz bunlarla baş edebilecek miydik? Yoksa altında ezilecek miydik?

Etrafta süren sessizlik, bizi bir kara delik gibi içine çekerken, Elçin dayanamayıp, "Ne oyunundan bahsediyor sizce bu robotik ses bozuntusu?" dedi korkuyla. Boş bakışlarım onu bulurken, bu soruyu bana sorduğunu, bana baktığı için anladım.

Hapsolmuş ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin