「🕸」- 𝖑𝖔𝖘𝖙 𝖈𝖔𝖓𝖙𝖗𝖔𝖑,
Giselle Byrnes'ın hayatı bir günde tamamen değişmişti. Annesi, ünlü bir iş adamını üvey babası olarak tanıtmıştı. Üstelik, doğduğu günden beri yaşadığı İtalya'nın ünlü şehri Venedik'ten New York'un sıradan semti...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝ 𝐛𝐚𝐳𝐞𝐧 𝐬𝐭𝐚𝐫𝐤'𝐥𝐚𝐫 𝐝𝐚 𝐚𝐠𝐥𝐚𝐫 ❞
☡ ☡ ☡
oy sınırı: 20
Yoğun terleme ve baş ağırısı ile uyanan Giselle, karşısına baktığında koltukta sızmış annesi ile karşılaştı. Christian'ın kaçtığı günden beri bu rüyalar vardı. Başı her zaman aynıydı, çünkü yaşanmıştı, ama sonu her zaman değişikti. Tek şey dışında - birisi her zaman ölüyordu. Bu sefer kurban ta kendisiydi. Saldırıyı diken üstünde bekliyordu genç kız.
"Giselle, uyanmışsın." Alessia hemen ayağa kalktı ve kızının yanına ilerledi.
"Bir şey mi oldu?" uykusunu alamayan Giselle boş boş bakıyordu etrafa. Alessia bir süre söyleyeceği şeyi kafasında toparlamaya çalıştı.
"Anne böyle yaptığında hiç güzel haberler vermiyorsun." genç kız Christian'ı ilk öğrendiği zamanı hatırladı. Ürperdi.
"Christian yakalandı." Alessia aniden söyleyiverdi. Giselle sevinçle ayağa kalktı ve annesine sarıldı. Korkulu rüyaları gerçek olmadan bu iş sona ermişti.
"Anne niye üzgün duruyorsun, sakın bana hala aşığım deme! Sakın deme!"
"Giselle, Christian'ı Peter yakalamış.." Alessia hala nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. Bir şekilde başlamıştı, ama devamı gelmiyordu. Kızının bunca anıyı paylaştığı, o kabul etmese bile sevdiği kişinin ölüm döşeğinde olduğunu nasıl açıklayabilirdi ki. Üstelik kimliklerini öğrendikten sonra bunu hiç konuşamamışken. Bütün hisler ve düşünceler söylenmemişken. Hikayelerinin yarım kalabileceğini nasıl anlatabilirdi ki.
"Ona bir şey olmadı. Olmadı, değil mi?" tek hissettiği kaybetme duygusuydu. Peter'ın öldüğü rüyayı hatırladı. İçinde aynı yoğun hisler oluştu. Acı, acı ve daha da büyük acı.
"Hastanede."
Gözleri dolmaya başlayan genç kız annesi görmeden gardrobunu açtı ve eline ne geldiyse üzerine geçirdi. Saçlarını bile tarayamadan öylesine bir topuz yaptı ve koşarak Yenilmezler Kulesinden çıktı. Alessia, Giselle'in peşinden koşuyordu, ama genç kız çoktan taksiye binmişti. Çok geçmeden Alessia'da bir taksi buldu ve onun peşinden gitti.
Yol boyunca Giselle bin kere aynı anı yaşadı. Peter'ın öldüğü an gözünün önüne geliyordu. Çığlıklar, mezar, acı. Hepsi nefesini yavaş yavaş kesiyordu. Daha fazla dayanamayacağını anladığında camı araladı. Taksiye giren temiz hava bile işe yaramadı. Yol 10 dakikaydı, ama ona 10 yıl gibi gelmişti. Taksiden indiğinde koşarak hastaneye girdi. Telaşla bir görevli ararken Doctor Strange'i gördü. Adam, kızı gördüğü an onu babasının yanına, aynı zamanda Peter'ın tutulduğu kata götürdü. Tony kızını görür görmez sarıldı.
