「𝐓𝐖𝐄𝐍𝐓𝐘-𝐒𝐈𝐗: mid july」

293 23 1
                                    

GİSELLE'İN BAKIŞ AÇISI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



GİSELLE'İN BAKIŞ AÇISI

Kendini özgür ve mutlu hissetmenin, hayattan zevk almanın en önemli koşullarından biri kendimizle ve dünyayla uyum içinde olmaktır.

Çoğumuz içsel çatışma ve mücadelelerimizle başa çıkma, kendimizi olumsuz duygulardan kurtarma, kendimize karşı dürüst olma ve ilkelerimize göre yaşama... genel olarak kendimizle barışık olmamız gerektiğinin farkındayız.

Bununla birlikte, dünyayla uyum sağlamak, özellikle koşullar ve çevremizdeki insanlar olmasını istediğimiz gibi olmadığında, çoğu zaman bize zor ve hatta ulaşılmaz görünür.

Kendimize sadık olmakla aynı zamanda sevmediğimiz bir dünyayla uyum içinde olmak arasında bir çelişki var gibi. Bu durumda görüşlerimiz, fikirlerimiz ve hayallerimiz etrafımızdaki gerçeklikten farklı mı?

Arzularımız ve özlemlerimiz gerçeklikle çeliştiğinde kendimizle uyum içinde yaşamak mümkün müdür? Ve bu, gönül rahatlığı için onlardan vazgeçmemiz gerektiği anlamına mı geliyor? Yoksa her zaman hayalini kurduğumuz yere gelebilmek ve çevremizdeki herkesin arkadaş canlısı ve sevgi dolu olması, çevremizdeki dünyayla uyum içinde olması için koşulların değişmesini mi beklememiz gerekiyor? Aslında bunların hiçbiri. İnsanların doğruları değişebilir. Hayat size değişiklik getirdiğinde, onu elinizin kenarı ile itmek yerine, tanımaya çalışabilirsiniz. Kendimize koşullar koyarsak, bağımlı hale geliriz ve asla tatmin olamayız.

Uzun süre bu yer ve insanları için ön yargılı oldum. Bazı konularda haklı çıktım, peki ya diğerlerinde? Öz babamı kendimden uzak tuttum. Aslında kaderimde olan kişiyi hayatımda olabileceği en kötü konuma sürükledim. Annem ile aram bozuldu ve tamamen yalnız ve çaresiz kaldım. Sorunlarımı düzeltmek yerine bir nevi huzurumu bozdum. Daha sonra her şeyin kendi doğrularıma göre ilerlemediğini anladım. Gözlerinize düşmüş olan karanlık perdeleri açın ve dünyanızı tanıyın, ne kadar korkunç olduğunu düşünseniz bile. Unutmayın Yin, Yang olmadan olmaz. Her karanlığın içinde bir ışık bulacaksınız, er ya da geç.

Yaz esintisinin sıcaklığı, uzun incecik çimenlerin arasından sakinleştirici ve tanıdık bir şekilde yayılıyordu. Çeşitli mavilerden oluşan bir renk olan okyanus bugün her zamankinden daha sakindi, dalgalar gece bulutlar gibi yuvarlanıyordu; sessizce ve zarifçe.

Ayak parmaklarım kuma sürtünerek Peter'dan uzaklaşmak için kendimi geri ittim, ama o hemen yaklaşma dürtüsüne kapıldı. Yüzü benimkinden birkaç santim uzaktayken aptal aptal gülümsemeden edemedim. Peter beni taklit etti ve dudaklarımızı birbirine kenetledi, bu daha da çok gülümsememe neden oldu. Bir anlam ifade ediyor mu bilmiyorum ama dudaklarının tadı tam olarak yaz gibi. Hiç bitmesini istemediğim yaz..

Temmuz ayının ilk haftalarıydı. Peter ve ben süper kahramanlık işlerine ara verip küçük bir sahil günü yapmaya karar vermiştik. Deniz, dalgalar, kum ve biz. Teoride oldukça romantik. Pietro ve arkadaşları peşimize takılmamış olsaydı.

LOST CONTROL ,   peter parkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin