HEV

116 28 79
                                    

❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩

HEVİ ,hayata son adımını attığın anda bile seni gelir bulur.
❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩




"Gök açık bir mavi. Yerler hiç tükenmiyor, saatler geçiyor, biz hâlâ solunda dağlar yükselen bir nevi düzlük içinde çalkana çalkana gidiyoruz. Ne ıssız ve insansız, yeknesak edebî bir arz."

Halide Edip Adıvar / Ateşten Gömlek

Hiç giydin mi ateşten bir gömlek?

1. Bölüm - Hev

Genç adam arabasında açtığı müziği bir süre sonra oflaya puflaya kapattı. Nefesi içinde ki sıkıntıdan kurtulur gibi çıkıyordu iki dudağının arasından, o nefes kadar sıkışmıştı içine sanki. Sözleri söyleye söyleye elini ritmik bir şekilde direksiyona vururken. Arabayı kenara çekip camını açtı. Elini hemen solunda duran sigarasına attı ve ardından zippoyu açıp sigaranın ucuna tuttu ki bir bağırma sesi duydu. Çakmakla eş zamanlı bir bağırtı olunca yanlış duydum herhalde diye düşünse de belindeki silahı kontrol edip kapıyı açıp dışarı çıktı.Sesin gerçek olup olmadığına dair düşünürken , ki gelirken yolda bir araba görmemişti, olsa olsa ilerde olabilirdi diye düşündü. Ve bu yüzden arkasında ki bakışları hızla önüne döndü. Hızla sesi duyduğu yöne doğru yöneldi. Sigarasını derince çekip ciğerine doldurdu, buz gibi olan havaya sıcak nefesiyle birlikte yavaş yavaş kül olan sigarasının dumanına eşlik ederken pusla karışık üflemişti.Genç adam ağır ağır siyah takım elbisesinin göz ardı edemediği uzun ve yapılı vücuduyla yola doğru ilerlerken duyduğu bağırtı ki bu sefer net ve yanılgı olması imkansızdı.
Bir kadın sesiydi bu içinde ki yardımcı kaplan ruhu adımlarını ormanın derinliklerini kontrol ederken biraz seri ve aynı zamanda tedirgindi. Kalbini kıpır kıpır eden bu korkulu heyecan buz gibi soğuğu da uyuşturmuştu.

" Ağabey! " diye bir yalvarış doldu kulaklarına, sesi... elleriniz yanardı da acıyan ellerinizi unutup merhemi olacak elleri tutmak gibiydi, belinde ki silahı alıp hızla oraya yöneldi.

Silahın tepesinden ağır ağır ses çıkmamasına özen göstererek tutup çekti.

" Ağabey! " diye ses tekrar doldu kulaklarına kadın ağlamaktan son demini sunuyordu, sesine sanki yalvarış değil yakarıştı adeta.

" Ağabey bırak gideyim!" dedi tekrar aynı ses.

" Kes sesini!" dedi ki uzakta oldukları belliydi ki yaklaşmıştı da arkasına dönüp baktı arabadan epey uzaklaşmıştı.
Tekrar önüne döndü ve abisi olacak adam olmalı ki sesi tereddüt eder gibi çıkmıştı, belki de çaresiz...

' Siktir! Nerde bunlar!' diye geçirdi içinden tereddütü göz önünde bulundurarak geri planda kalmak en iyisiydi diye düşündü.Sesleri duyuyordu fakat nerde olduklarını hala anlayamıyordu. Sonunda ilerde ayın altında açık alanda bile zor görünen arabaya baktığı gibi aynı hizzada göz gezdirdi ormana ve karşıdan ağaçların zar zor kapatdığı yerde diz üstü oturan bir kız...

" Ağabey söz vermiştin.. " dedi, yalvarıyordu, ama neden?
Karşısındaki adamsa bir aslana bürünmüş sesiyle kızın yüzüne eğilip,
" Sen bize ihanet ettin !" diye kükredi adeta ve doğruldu, bir elinde silah diğer eliyse ensesinde belliydi bir şeyde tereddüt ediyordu ama neyde diye düşünürken..

İnfaz diye çığırdı beyni bir anda. İnfaz olabilirmiydi sahi...İnfazdan başka bir şey olamazdı burda gece vakti. Gece vakti kurtların fink attığı bu ormanda eli silahlı gözü dönmüş tereddütünü okumak zor da olsa bir adam diğer yanda korkudan belki de soğuktan tir tir titreyen bir genç kız

HEV( ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin