HEV( ASKIDA)

HEV9

❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩  

Ve bazen umuttu seni sevmek....

HEV - 9. Bölüm

  
Kozanla çatışan bakışlarımızı hızla kırarken.Kardelenin üstünden inip ahıra doğru gidiyordum ki Azat araya girdi ve Kardelenin yularına uzandı.
" Berfin ben alayım onu...sen dinlen." Dedi fakat elbet ki asıl nedenini anlamıştım, Kozan beyimiz yine sessiz emirler yağdırıyordu.

Kardelenin arkasından bakakalırken arkamı döndüm susamıştım.

" Kardelen epey özlemiş seni.." Dedi bana doğru hareketlendiğini yere çarpan ayakkabılarından anlıyordum.
"..Aynen! " Deyip devam ettim. Çeşmenin başına gelince saçlarımı tutup elimi dayayıp su içtim. Biraz da boynuma vurmuştum buz gibi suyu.
" İçme buz gibi suyu! " Deyip elini çeşmeye atıp kapattı.

Ben ise saçımı koyverince elini geri çekerken eline çarptı saçlarım. Fakat umursamasam da o elindeki bakışlarını hızla bana döndürdü elini cebine koysa da görmüştüm.

" Sanane bundan...niye geldin ki hem? Sen demez miydin olduğun yer cennet olsa girmem diyen! "

Bana ağır ağır yaklaşırken çatılmayn kaşları çok güzel gizlensen de gözlerinden sinirlendiğini anladım.
" Sabahın köründe evden çıkmakta ne oluyor! Kimseye haber vermeden etmeden. "

Tamamen ona döndüm, eski Kozanoğlu değildi bu ne olmuştu buna böyle.
" Verdim ya da vermedim umrumda olamadığına göre bunun seni ilgilendiren bir yanı da yok! " Dedim haksız olmadığımdan durup devam ettim " Ha sordun söyleyeyim Hacer ablaya ben not bıraktım. O Aşkım'a söyler Aşkımda olurda sorarsa Fırat ağabeye o da eğer merak ederse Halis amcaya! Yani beni merak edenler konusunu hallettim ben sen rahat ol Kozan Kozanoğlu...Rahat...ve Uzak!"

Yanından geçip giderken " Uzak?" Derken kolumu yakaladı. Ve aynı anda gözlerim gözlerine döndü.
Neyini anlamamıştı, gayet basit ve açık bir kelimeydi.
" Aynen...uzak! " Deyip kolumu ondan çekip kurtardım." Ettiğin sözün  arkasında dur bari!"

" Bana bak! " Deyip biraz daha yaklaştı bana uzaklaşmadım gözlerimi biraz daha açıp iyice  baktım gözlerine, " Bakıyorum ya zaten! Başka bir şey gördüğüm mü var!"

Ah benim bu dilim, ok olsa yayı karşıya çevirsem yine gelir bulurdu beni.Ettiğim hatalı lafın öznesi karnımda kelebeklere sebep olmuştu.
" Uzak dur sen işte benden!" Diye devam ettim pot kırmadan. Yanından geçip giderken beni kolumdan tutup durdurmaması biraz şaşırtmıştı.

" Uzak duramıyorsam? " Dediğinde ben adım atmayı değil nasıl atıldığını unutmuş gibi kaldım senden uzak duramıyorum mu demişti o!

Arkasını döndüğünü hareketlenmesinden anladım ve bir süre sonra " Uzak duramıyorsam...o zaman ne olacak? "

" Yapışık ikiz değiliz ya birbirimize kelepçeli de değiliz! Geldiğim yere gelme olur biter!" Dedim arkam dönük biliyordum ki tövbe bakamazdım yüzüne ve bildigim bir şey daha vardı ki nar gibi kızarmıştı yanaklarım biliyordum. Ağır ağır ileri ilerlerken savsaklayıp düşmem pekte beklenmeyen olmazdı çünkü dizlerim  bağını çözülmüş gibiydi

" Bitmiyorsa? " Demesiyle durdu önce  ve devam etti. " Ben onca yoldan dönüp acaba sahiden orda mı diye bakmaya geldiysem... bir şeyler olup bitmiyordur..."

Bunları bana niye anlatıyordu ki? Onca yoldan dediği şirkete giden yoldan geri dönmekten bahsetmiyordur diye düşünsem de başka nerden geri dönecekti ki. Sahiden burda olup olmadığıma bakmaya gelmişti demek neden?