Biz arabayla seyir halindeyken beraber gitmemiz de ısrar ederken bende kabul etmiştim yol boyunca elimde ki sargının GBTsini çıkarmıştım resmen.Elimde ki anahtarın tuşlarına basarken
" Bozacaksın! " demesiyle irkildim aklımda olan resimi düşünmeye dalmıştım.Bana dönüp baktığını gördüm ya ağlayacaktım ya ağlayacaktım, içimdeki duygular karmakarışıktı.
Yolumuz aksi yere düşerken yolun sonu yoktu fakat durağı nikah dairesiydi." Dilanla ne yapmayı düşünüyorsun?"
Bakışları bana çok geçmeden önüne döndü, " Ne demek o? " dkye sordu.Sesindeki ezgiyi anlayamasam da beni hayrete düşürmeyi bırakalı çok olmuştu.Bakışlarım önümde olmayı sürdürürken, " İhaneti diyorum! " dedim.
" Gereken neyse..."
" Zor olmayacak mı? Sonuçta bir geçmiş var..." Bunu biraz ağzını aramak için soruyordum.
" Geçmiş...geçmiş." Geçmiş geçmiştir diyordu, hiçte öyle görünmüyordu oysa ki.
" Affetmek zor..."
" Affetmeyi düşünen yok!...Sen benim yanımdasın...birazdan şirketin avukatı olacaksın...gerçekten düşündüğün şimdi bu mu? "
" Affetmek zordur bütün mesele vazgeçmek..."
Arabayı bir anda kenara çekti ve hızla bana döndü. Sinirlenmişti.
" Hiç bitmeyecek değil mi! Dönüp dolaşıp yine aynı yere geleceğiz! Dilana olduğunu düşündüğün fakat olmayan duygularım ve ben-"
Parmağıma dar gelen bol yüzüğü çıkardım canımdan bir damar eksildi sanki buz tuttum. Bu yüzük değildi elbette sebebi buna sebep olan oydu! Dediklerinden bir kelime bile anlamamıştım, kendimi bu ateşin içine niye sürükleyecektim ki, ona neyin yanlışını gösterecektim, neyin acısını çektirecektim ve onun bana yapacağından ne farkı kalırdı.
Biliyordum, biliyorum beni bir karıncanın ahı kadar sevmemişti, beklemiyordum da sevmesini ama sevmiyordu da niye benim canımı yakıyordu bu kadar, bunun sebebini de biliyordum.
Ben ona ne yapmıştım ki!
Bu yüzük de kendime en büyük saygısızlığın nişanesi sayılırdı ya sevgim yalan olmuştu artık. Boş hikayenin boş çarkı gibi dönüyordum kendime, hep kendimden.
Bu hikaye,burada...başlamadan...belki de çok önceden bitmişti yarım kalamazdı çoktan bitmişti çünkü vakti almış olsa da bunu görmem. Onun benden vazgeçişini biliyordum. O beni hiçbir zaman gönlüne yar etmemişti ya oydu benum yarim yalandan yarim. Zaten gidişi de o yüzden acıtmamıştı ya güya ama düşündüm, bunun yanlış olduğunu anlamam pek vaktimi de almamıştı. Biliyordum ki nereden baksan yanlıştı, bana oyun oynuyordu hem de öyle bir oyun ki gözümün içine baka baka saklıyordu kendini o yalan.
Dedim ki bu kadarını yapmaz bana ne yaptım ki! Sonradan öğrendim gerçeği meğerse bitmek bilmeyen bir kan davası! Ve bedeli belliydi.
Sırf benden intikam almak için...sırf benden babamın yaptığı hatanın annesinin bedelin benden intikamını alacaktı. Ama biliyor muydu ki ben en büyük hatayı onu severek yapmıştım, belki aptallık vazgeçmem çok zordu, tutulmuştum bir kere bu illete, ama kalbim bile Dur diyordu bana artık, yakma canımı!
Duracaktım! Son birkaç gün daha dayanacaktı bu yürek, son birkaç gün...
Nikah Tarihi yarına alınmıştı.Biz şirkete geri dönerken karşımda gerine gerine oturan Dilan yanında ki Ensar, Şirketin avukatı Cemal Kozan Fırat ve yönetim kurulu başkanı olan Halis Kozanoğlu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEV( ASKIDA)
General Fiction♑ Birsen Tezer - Hercai♑ Karşıma çıkışında zahirdi, ömrümce sevdalım kalacağı...Fakat o intihardı, ben ise mektubu... ❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩ ............- Cumartesi /Pazar-.......... ❩...