HEV15

16 7 0
                                    





Hev - 15. Bölüm

Birçok kez yoruldum fakat ben ki ruhumun ilk kez yorgunluğunu bile hissetmediği anlardan birindeydim.

Nereye gidecektik bilmiyordum da nereye geldiğimden de bir haber haldeydim.

Sanki birkaç ay önce ölümünün bir kaç olduğunu öğrenmiş gibi bir durgunluktaydım fakat biliyordum ki bir şeyler yapmalıydım vaktim yoktu.

Zamanım bile çalınmış gibi alınmıştı elimden.
" Berfinin şu çok güzel değil mi? " deyip elinde ki hediyelik eşyayı bana gösteren Eceye döndüm. Şanlıurfa gezimiz başlamıştı ve benim hiç içimden gelmiyordu adım atmak bile.
" Güzel..." dememle elindekiyle bence de diyerek yanımdan uzaklaşan Ece ile bakışlarım önümde ki hediyelere döndüm.

Bu akşam biliyordum ki malum konu konuşulacaktı. Halis amcanın zamanı geldi demek dediğinden anlamıştım.

Kozanın evlilikten tek dönüşü bu evliliği istemeye istemeye kabullenişiydi. Sonradan düşününce anlamıştım ki düğünü mezuniyet sonrasına atmasında ki nedeni iştemeyeşindendi.

Bir anda ne olduğunu anlamadan önümde ki hediyelik eşyaya çarpıp düşürmüştüm.Hızla buna sebep olan kişiye döndüğümde Dilanı beklemiyordum. " Hayırdır düz yolda da yürüyemez mi oldun! "

" Yolun ortasında duran sensin! " Dedi teker teker ben ise yanımdan geçip giden onun hızla önünü kestim.

Önünü kesmemle " Kaşınma Dilan! Kaşınma! Hayde! "

" Bak ya! Oyalama beni güzelim malum çok önemli bir randevum var! Çekil git! " Derken yanımdan geçip gitmesine yine izin vermemiştim. Hızla arkamı dönüp " Birkaç aya duyarsın! " Dememle durdu.
" Düğünümün en özel davetlisisin gelmezsen darılırım..."

Kozanın Dilana Aşık olduğunu bilmeyen yoktu. Ki Dilan da ondan pek farksız değildi. Fakat Kozanı engelleyen neyse bir adım dahi atmamıştı ona, bunu da bilmeyen ölsündü buralarda.

Arkasını dönüp yalandan en yalancı gülümsemesiyle
" Canım benim...Biliyorsun ki aile şirketi yönetmek epey yoruyor e vakit de harcıyor ama bakarız...Şimdi de Kozanoğlu Şirketiyle bir toplantım var da tutma emi beni..." deyip elini omzuma birkaç kez vurdu ben ise eline büyük bir öfkeyle bakarken elinu çekişiyle yüzüne döndü bakışlarım. Ardından arkasını dönüp keyifle gitti. Kozanoğlu diye keyiflendiğine göre Kozan ile görüşmeye gidiyordu.

Yüsra ve Zeynep ardımda oluşunu seslerinden anladım.

Yüsra " Kim bu! " Dedi. Yalan söylemeye gerek duymadan
" Kozan'ın biricik Aşkı..." Dilimden bile zehir diye çıkmıştı sanki.

Ece ise " Ne! Kozan Kozanoğlu.. bu kıza mı aşık...e ama siz..." dedi.

" Biz diye bir şey var mı sence..." deyip boynumda sakladığım ihanetin zincirini tuttum.Ece ise anlamış gibi sessizliğe gömülmüştü.

Bir sonra ki durağımız Şanlıurfanın lezzetleri olurken. Ben ise merakıma yenik düşüp telefonumla geldiğim köşe de debeleniyordum.Kozanı arayıp ona nerdesin demek biraz saçma kaçıyordu. Bir anlık kararla telefona döndü bakışlarım numaraya tıklayıp çalan telefonu kulağıma yasladım.

Bir süre telefon çalarken açmamış olması ben tam kapatacakken çağrının cevaplanmasıyla sonuçlanmıştı. Telefonu ağır ağır kulağıma yaslarken bunun sebebi yanlışlıkla aradım deyip bir yalan uydurabilirdim diye düşünmemdi.

" Alo..." diyen sesiyle " Alo..." deyişiyle.

" Burdayım ..." Dedim.

" Ne oldu? " Dedi buz gibi donuk sesiyle. " Niye aradın?" Diye devam etmişti sebebe gerek mi vardı? İstediğim zaman arardım.

HEV( ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin