Herkes gitmiş üstümde ki kırmızı bindallıyla urfayı seyrediyordum. Ağlamak isterdim fakat biri gelir de açıklayamam diye içime ağlamayı öğrenmiştim.Urfaya gözlerimi yumduğumda yüzüme daha yeni hissetmişim gibi bir rüzgar değdi yumuşacıktı.
O sırada sırtımda hissettiğim ellerle itildim ve ellerim demirlerden koptu.
Kimin beni ittiğini göremeden irkildim ve gözlerimi açtığımda rüyada olduğumu anladım.
Bakışlarım etrafta gezinirken karşımda oturan Kozan'ı beklemiyordum. Bakışlarım hızla ellerine kayarken kolyenin elinde olduğunu gördüm ona bakarken baş parmağıyla okşuyordu.
Ben hareketlenmeyip bakışlarım tekrar ona dönerken göz göze geldik.
O sırada sabah ezanı okunmaya başlamıştı. Bakışlarımı ondan kaçırmak gibi bir niyetim yoktu." Onu bulamadım diye ne kadar ağladığımı görmüştün." Dedim hayretle.
" Görmüştüm." Dedi sesinde ki buzları ve dikine bakan ölü bakışlarını bozmadan.
" Bazen taş bir kalbin olduğunu düşünüyorum. "
" Taş bir kalbim var benim." Dedi ve yine sinirlendirecek bir şekilde.
" Onu artık istemiyorum." Dedim ve olduğum yerde doğruldum ayaklarıma babetlerimi giyerken.
" Takmayacağını biliyorum." Dedi sesi donuktu. Bakışlarım ona kayarken aklımda ki soruyu dile getirdim.
" Niye verdin o zaman? " Sesim biraz sert çıkmıştı.
" Seni mutlu etmek için...ağlamadın bile..." Dedi ve bakışları etrafımda dönüp beni ağlatmak için çabaladıkları yeri gösterdi.
" Hem mutlu etmek istedin, hem de ağlamadım diye bana mı kızıyorsun!"
" Kına gecelerinde bence niye ağlar gelinler biliyor musun ? " Deyip bakışlarını yıldızlara çevirdi, " Ailemi çok seviyorum ama o sevgim aşkıma yeniliyor. dayanamıyorum, öyle seviyorum ki..ailemden vazgeçmek çok zor, ama aşkımdan da vazgeçemem kararsızım, canım yanıyor. Bu karar canımı yakıyor." Deyip son noktayı koydu.
Gelinler bu yüzden mi ağlardı diye düşünürken, " Nerden çıkardın ki bunu! Ben aşık mıyım sanki! "
Demişti fakat o gözlerini yumup öylece kalmıştı.
" Sana diyorum! " Dedi fakat o cevapsız kalmıştı. Uyumuş muydu?
Ayağa kalkıp onun yanına ilerledi.
" Burda uyumayı falan düşünme sakın! " Dedi fakat o ayaklarını kaldırırken yerde ki şişeyi devirdi.Çıkan sesle nabzı hızlanırken etrafı kolaçan etti ve tekrar ona döndü.
" Bir ayyaş olman eksikti zaten! " Dedi yerde ki sişeye almak için bacaklarının diğer tarafına eğilmeliydi. Elini masaya yasladığı bacaklarına yaslayıp sişeyi kaldırdı. Dökülürse etrafı da kokuturdu, çok kötü kokuyordu çünkü.
Şişeyi kaldırırken yandan gülüp.
" Sende içsene!"
" Saçmalama daha fazla da biri görmeden kalk git odana! Yarın düğün var biliyorsun değil mi !"
" Biliyorum." Deyip eliyle bir tuttuğu şişeyi dudaklarına götürdü.
Her yudumun bir sebebi vardı onun ki neydi? Daha önce içtiğini görmemişti çünkü.
" Niye içiyorsun? "
" İçmeye. " Dedi ve bir kahkaha attı Berfin ise elini hızla ağzına kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEV( ASKIDA)
General Fiction♑ Birsen Tezer - Hercai♑ Karşıma çıkışında zahirdi, ömrümce sevdalım kalacağı...Fakat o intihardı, ben ise mektubu... ❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩ ............- Cumartesi /Pazar-.......... ❩...