HEV24

17 8 1
                                    

Ertesi gün olduğunda güzel bir güne büyük bir umutla gülümseyen güneşin ışıkları sen de gül der gibi gözümü almıştı. Yataktan büyük bir çöküntüyle kalkarken hızla banyoya attım kendimi sıcak bir duş gibisi yoktu.
Üstümdekileri olduğum yerde ellerimden dolayı en hızlı ne kadar oluyorsa çıkartıp kendimi duşakine atıp açtığım sıcak suyun ısınmasını beklemeden kendimi içeri attım.

Ellerime kayan bakışlarım ıslanmamaları gerektiğini söyleyen bir ses vardı ki ona nasıl yıkanacaktım diye sordum bir cevap bulamayınca banyomun kapısının çalınması beni baya irkitmişti.
" Berfin? " Dedi Zarinin sesiydi bu.
" Ellerin öyleyken nasıl yıkanıyorsun? Sana yardım etmemi ister misin?"

Nefes nefeseydi, niye olduğunu anlamadım ellerim için korkmuş olamazdı değil mi?Suyu kapatıp saçıma akan suları sıkmadan
üstüme büyük havluyu geçirdim.
Kapıyı açıp geri döndüm ve küvetin içine oturdum. Dizlerimi kendime çekmiştim, Zarin ise içeri neden girmiyordu diye düşünürken
" Girebilir miyim? "

Gel ya da gelme demeden sadece olduğum yerde sessizce kaldım. Bu da bir cevap sayılırdı, o ağır ağır kapıyı açarken oyalanmayıp benim yanıma geldi bir kaç bir şey mırıldandıktan sonra suyu ayarlayıp eline döktüğü şampuanı köpürttü ve saçıma sürdü.

" Hep saçlarına özenmişimdir biliyor musun? "

Aklım yoktan yere saçlarımı sokmuştu sarıya çalan açık kahve saçlarım vardı.

" Saçlarına dokunulmasından nefret ederdin! "

Saçlarıma dokunulmasından nefret ederdim. Saçlarımı köpürttükten sonra suyu tutmadan önce " Gözlerini kapatta yanmasın! " Demesiyle gözlerimi yummuştum. Suyun saçlarımdan omuzlarıma kayışı suyun sesi beni oldukça rahatlatmıştı.

...

Vücudumu durulayıp banyodan çıkarken Zarin ise bana kıyafet ayarlıyorken bulduğu bir elbiseyi çıkardı " Hadi bugün elbise giy! "

Benim elbise değil etek bile giymediğimi bile bile bana bunu söylemesi biraz saçma gelmişti bakışlarım ona dönerken o ise anlamış gibi, " Hadi ya benim için! " Dedi ısrarla ardından yanıma
" Hem! " Deyip oturdu. " Benim için olmasa da... abim için giyeceksin... gelinlikte bir elbise sonuçta! "

İçinden çekip aldığım kelimeyle kendimi gelinlikle hayal edince bir tuhaf gelmişti, yoktu! Kendimi bir elbisenin içinde bile görmezken gelinlikle hayal edemiyordum.

" Hem giymesi daha kolay olur diye demiştim..." Ayağa kalktıgımda ise

" Tamam sen çık ben giyerim..."

Neşeyle güldü " Gerçekten giyecek misin? "

Zarine ne saçmaladığını sorgular gibi baktım " Tamam tamam ben çıkayım da sen giy sonra saçlarını da yaparız! " Dedi ve benden tek kelime duymadan odadan çıktı. Elbiseyi üstüme giydim fakat arkada küçük bir fermuarı vardı onu çekememiştim.Saçmalarımdaki ıslaklığı epey emen havluyu da kenara atıp aynanın karşıma geçmiştim.  Elbise kırık beyazdı kolları bileklerime kadar boğaz kısmı ise kare yakaydı.Üstünde ise yeşil yaprakları ve dalları olan pembegül desenleri vardı aralarında epey aralıklar vardı. Eteği belimden aşağı birebir inerken eteklerin ucunda kumaş dikilip hafif su dalgaları yapılmıştı.Gözlerim karnıma kayarken elimi karnıma koyup yan döndüm küçük bir göbeğim vardı. Yediğim böreklerin poğaçaların eseriydi.

Kapı tıktıklanırken aynadan kapıya döndüm " Gelebilirsin Zarin!"  Deyip  ardından biraz ilerleyip arkamı döndüm. " Şu fermuarı çeksene elim uzanmadı! Olsun diye koymuşlar sanki! "
Ben saçımı soluma atarken burnuma gelen şampuan kokusu hindistan ceviziydi bu kokuya bayılıyordum.
Ağır ağır yanıma yaklaştı ben beni görür görmez çığlık falan atar diye düşünmüştüm oysa ki o sessizdi.

HEV( ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin