Bir yığın cümle değildi bana kalan sadece bir cümleydi ve o tek cümlenin altında ölüşümdü en çok beni öldüren nefessiz bırakan. Ona duyduğum duygunun ben bile farkında değildim belki de fakat sevmek, aşık olmak bana çok büyük şeylere mâl olmuştu. Annem sevdi diye ölmüştü ona zerre merhamet etmeyen adam yüzünden, soğumuştum aşktan doğrusu en çokta sevgiden hâttâ öyle uzaklaşmıştım ki artık kimse başımı okşasın, bana sarılsın ya da teselli etsin istemiyordum.
Ağlamaya bile duyduğum bir öfke varken ben nasıl yıkacaktım bu içimde ki duvarları kendimi yeniden nasıl inşa edecektim bilmiyordum en ufak bir sarsıntı bile beni yıkacak gibi biliyorum.Ayaklarım yerinde mıh gibi çakılı kalsa da ruhum boğazını sarılmıştı boğuyordum onu fakat gözlerine bakınca duyunca kalbinin sesi korkuyordum onu durdurmaktan kime atarsa atsın.
Ben katil olamazdım fakat hayatlar açıklanamaz, sır gibi tutulan, en yakınından bir hançer yemiş gibi olan cinayetlerden farksızdı, hayatlar da bir candı, nefesti.Kolay mıydı birine hayatım demek ya da hayatına benzetmek ve işte öylesine bir cinayetti bu. O hayatı bile bile öldürmek.
Arkasını dönüp ağır ağır yanıma geldi.Gözleri daha önce hiç görmediğim bir ezgiyle bakıyordu yabancıydı ve bu yüzden ürkmüştüm
Yalan tek kelime bile etmemiştim yalana tahamülüm yoktu.Canım yanacaksa da gerçekle yansındı." Ne oldu?...." Diye sordum sakince sesimde ki kırgınlığa kayan ezgiye küfrettim ve bu yüzden daha sert bir şekilde, " Yalan mı?" Diye sordum.
Ardından üstüme üstüme hiçbir şey demeden gelirken soluma doğru ilerledi duvara değen sırtımla ellerini bir anda duvara sertçe yasladı. Ben ise gözlerinden bakışlarımı bir an olsun ayırmıyordum.O ise kulağıma doğru yaklaşmış tenime değmeyen nefesinden anladığım kadarıyla yüzü duvaraydı.
" Sadece bir kere söyleyeceğim...bir daha duyarsam sana yemin olsun sana her konuda son iltimasım olur. "" Senin merhametine muhtaç değilim hiç olmadımda Söylediğim de yalan değ-"
Bakışları hızla bana döndü. Söylediğim riyaydı yani ona göre allah şahidim ki zerre kıskançlık yoktu dilimde.
Söylediğimin tekrar üstüne basa basa " Söylediğim de yalan değil!" Dedim hızla " Az önce masada Dilana nasıl baktığını... gördüm ya...yeter! "" Nasıl bakıyor muşum ben ona? " Dedi ufaktan alaya kaçan bir sakinlikle fakat ona çok tezat kaçıyordu.
" Sen biliyorsun nasıl baktığını! Hatta sor en iyi o bilir! "
" Bilmiyorum ben sana soruyorum..nasıl bakıyor muşum? "
" Aşık bir adamın kırılan gözlerini gördüm ben! "
" Hiç yakışıyor mu? "
" Ne...yine yalan mı diyeceksin! Yalan-"
" Ben...sana Ensara aşıksın dediğimde ki ben değil.... bunu sen söyledin! Peki benim ağzımdan bir kere Dilan lafı çıktı mı? "
" Senin ağzından çıkmadan milletin diline dolandı ama nasıl bir bakışsa artık...hem ben gözler diyorum sözler demiyorum Kozan ağa!
Yıldız Tilbenin çok güzel bir lafı vardır Kimsenin lafına göre şekil almam."Başını aşağı yukarı hafifçe salladı " Peki... Şimdi ne diyor? Berfin biraz daha konuşursan da diyor ne diyor! "
" Öldürürüm diyor...ölmekten beter ederim-"
" Seni öyle bir severim ki...ömürün nasıl geçti anlamazsın Berfin...diyor" Deyip " ama anlamazsın ya bu da bana yeter.."
" Ha sen anlattın ben anlamadım!
Ha sen ak kaşıksın ben seni çamura batırdım öyle mi! Sırada ne var arkanı dönüp kaçmak mı? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEV( ASKIDA)
General Fiction♑ Birsen Tezer - Hercai♑ Karşıma çıkışında zahirdi, ömrümce sevdalım kalacağı...Fakat o intihardı, ben ise mektubu... ❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩ ............- Cumartesi /Pazar-.......... ❩...