HEV7

25 11 0
                                    

❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩

Berfindi ya benim adım...kolayla kaybedilen en çok ölümü istenirken ölmedi diye gizlenen...Biliyordum ki gönül dağından kaybolan bir taşı kimse aramazdı. Fakat ben ilk arayan olmaya gönül vermiştim gönül dağına...O taşı ararken nerden bilebilirdim bu bir tuzak ve benim tek aradığım bir hev olacak...belki de hev ile tuzak ayni kuyudaydık peki ya ben onu bulana kadar ne kadar zaman kaybedecektim? Neleri kaybedecektim? Daha hangi tuzak diller yol olacaktı bana? Ben hep mi hevden yana vurulacaktım?

❩......................∮ Ɑ ੭ ੩ ੭ Ɑ ∮......................❩

HEV - 7.Bölüm

...
Yine bir gün daha eksiksiz hatalarla bitmişti.Hayallerin sınırsız ötesinde bir uçurumdaydım.Bu nasıl bir histi anlatamazdım belki fakat bir kaç kelimeyle ölüme iki adım daha atmaktı, belki bir.

Odada tek başına kalmış öylece kapanan ışıkların altında pencerenin kenarında ayı seyrediyordum.

Gökyüzüne neden bakar insan, en çokta canı yanarken? Yar da ordaydı yaradan da. Belki de bu yüzden yıldızlar gökyüzüne daha fazla bakalım diye konulmuştu. Ya da gökyüzünü kaç kez yıldızları izlemek için bakmadığımizı düşünelim diye belki de?

Ben gökyüzünde tek yıldız bile göremiyordum şimdi... hepsi birer yaştı sanki bana, dertti. Belki de bu yüzden göremiyordum hepsini karalamıştım ve içlerinde bir tane kalmıştı bir onu silememişim gibi.

Aşkım'ın omzumdan asla silemeyecek olduğum gözyaşları gibi. O iç çektikçe bana bir yük verildi ve ben gidememiştim sanki.Ona vereceğim ilk şey şimdi ne diye sorsalar bir dilek hakkı...bir dilek,bir umut,bir hev...
O da istediği yavruya kavuşsundu.
O çok istediği seslenişi duysaydı kulağında. Anne...

Ama umutsuzca dilinden kopanlar gibi bitmişti ona göre...herşey, artık bir umudu yoktu. Bana gülüşüyle bile umut yeşerten kadının kendine bir tohumluk bile umudu kalmamıştı tüm tohumları ben çalmışım gibi hissediyordum, bir hırsız...

İçime çektiğim bu kaçıncı nefesti boğulur gibi değil yaşadığını sorgular gibi.Omzumda ki başı öyle oturmuştu kalbime canıma kadar yanmıştım hiç şüphesiz.Belki de ilk kez ağlamıştı böyle omzumda, çok farklıydı ve belki de abartıyordum fakat anlatamazdım.

Önüme oturan bedeni bakmasam da gördüm fakat dönmedim. Biraz korkmuştum da demek adım seslerini duyamayacak kadar düşünmüştüm.
Şakağıma baskılayan ağrı bunu kanıtlar gibiydi.

Yanıma gelip oturmuştu, susacak mıydı böyle? Ne diyecekti? Bir derdi mi vardı?

Dönmüyordu da bana başını eğdiğini gördüm. Elleriyle oynuyordu. Karanlıkta bir o bir ben, Mahfer Hanım görse kim bilir yine ne olurdu adım? Berfin olmazdı kesin!

" Şimdi...zamanı değil belki...ama...söylemeden uyuyamadım...Son kez sorayım dedim...Eğer Ensarı sahiden seviyorsan..."

Dedi durdu aklından tamamen uçmuştu ben Esatı seviyorum demiştim ona Aşığım bile demiştim.
Sevsem ne olur der gibi söylemiştim ama ben.

" Yarın amcam haber gönder dedi ona göre-"

" Ne!" Dedim bir anda bacaklarım sedirden nasıl indi anlamadım bile. Gözlerim şaşkın şaşkın ona bakakalmıştım.
Bakışları yandan bana döndü. Kaşları çatık ayın ışığından yansıyan gözlerime baktı.

" Sevmiyor musun sen bu adamı?"

İşine gelince ağabeyimdi yanlış adamı seviyorsam bir şey demeyecek miydi? Hemen kabullenişi biraz düşündürdü de ben ne diyecektim şimdi.
" Sen de hemen halis amcaya mı söyledin yani ! " diye fısıltıyla bağırdım adeta.

HEV( ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin