10.

208 24 29
                                    

Peter yürürken telefonuna sarıldı ve Rhino'yu aradı. Rhino çok bekletmeden açtı. "Efendim?"

Sessizce konuşmaya başladı Peter. "Magandalardan biri peşimde."

"Nerdesin sen? Yanına gelicem."

"Bilmiyorum. 6. kata çıktım ve sola döndüm."

"Sen bi odaya gir, ben hemen geliyorum. Telefonu da kapatma."

Peter, sağındaki odaya girdi ve kapının önüne masayı çekti. Eline bi sopa aldı ve beklemeye başladı. "Temizlik malzemelerinin olduğu odaya girdim."

"Tamam, geliyorum." Nefes nefeseydi Rhino. Asansörle vakit kaybetmek yerine merdivenle yukarı çıkıyordu.

Peter'ın saklandığı odanın kapısından sesler gelmeye başladı. İlk vuruşta Peter ufak bi bağırdı.

"Peter sakin ol, panik yapma. Geldim ben."

"Acele et Rhino, kapı açılmak üzere."

Kapı açıldı ve adam yan tarafa düştü. Kapıyı açmıştı fakat Rhino'nun tekmesine karşı koyamamıştı. Rhino haliyle sinirlenmişti ve adamın üstüne çıktı. Dövmeye başladı.

"Rhino!" Peter'ın seslenişiyle durdu Rhino. Adamın üstünden kalktı ve Peter'a döndü, şişmiş gözlerine baktı. Ellerini Peter'ın yanaklarına koydu ve ıslaklıkları sildi. "Sen iyisin dimi? Sana bir şey yaptı mı?"

"Yapmadı... sayende. Teşekkür ederim."

"Her zaman yanında olacağıma dair söz vermiştim." dedi ve sarıldı Peter'a, konuşmaya devam etti. "Sen iyi olduğuna emin misin?"

Başını iki yana sallayarak cevap verdi Peter. Rhino geri çekildi ve arkadaşına baktı. Omuzlarından tutup ona destek oldu.

"Peter kurtuldun. Benim yanımda güvendesin korkma."

Peter, dengesini kaybeder gibi oldu ve Rhino'nun koluna tutundu. "En iyisi seni burdan götürelim. Jennifer'ın yanına gidelim mi?"

"Arabaya..." Devamını getiremedi ama Rhino anlamıştı. Peter'ı belinden tutup onun desteği oldu ve arabanın yanına götürdü. Temiz hava Peter'a iyi gelmişti.

Peter arabaya bindi. Rhino güvenliklerden birine 6. katın kameralarına bakmalarını ve adamı ordan anlamalarını rica etti. Daha sonra Peter'ın yanına döndü. Bagajdan su aldı ve ona verdi. Peter birkaç yudum aldı ve şişeyi Rhino'ya geri verdi.

"Daha iyi misin?"

"Evet, sağol." Peter iyiyim dese bile iyi olmadığı belliydi. Solgundu, hala biraz korkuyordu. Elleriyle oynamasından ve bacağının titremesinden bu sonuca vardı Rhino. Peter'ın kemerini taktı ve kapısını kapattı. Sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Peter başını arkaya yaslayıp gözlerini kapatmıştı bile.

Araba durunca Peter dışarı baktı. Ablasının mezarlığındalardı. Peter bazen gelip ablasına bir şeyler anlatırdı. Kimseye bahsetmemişti bundan. Rhino'nun bilmesine şaşırdı, ona baktı. Rhino da Peter'a bakıyordu.

"Ablana geldiğini ve onunla konuştuğunu biliyorum."

"Tuhaf olduğunu düşünmüyor musun?"

"Hayır. Ben de kardeşimle konuşmaya geliyorum buraya." Rhino arabadan indi, Peter da peşinden indi. "10 dakika sonra arabanın yanında buluşalım. Daha fazla kalmak mental olarak iyi olmayabiliyor."

~

Rhino, kardeşinin mezar taşının yanına oturdu. Önündeki rengarenk çiçekleri okşadı. "Ari... Bi süredir gelemememin sebebi var, özür dilerim." "Sana bahsettiğim oda arkadaşım Peter'la yakınlaşmaya başladık Ari! Seni koruyamasam bile onu koruyabildiğim için mutluyum." "Sevdiklerim aynı şeyleri yaşamamalı. Sen de değil mi? Başkasıyla o duyguyu paylaşmayı kim ister ki?" "Seni koruyamadım Ari... ama Peter'ı koruyacağım. Onu yalnız bırakmayacağım." "Abinle bu yüzden gurur duyar mısın güzellik?" "Sanırım buraya her gelişimde sana soru sormayı bırakmalıyım." "Birgün Peter'la tanışacaksın, söz veriyorum."

Oda ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin