1 ay geçti, normal yaşantılarına dönmeye başlamışlardı. Peter, 2 kere panik atağın eşiğinden dönse de sorun yaşatmamıştı. Haftasonları Lewis ve Chris'le spor yapmaya başlamıştı, yeni hobisi buydu. Chris de düşüncelerinden bu sayede kurtuluyordu.
Yine bir cumartesi günü spordan dönüyordu Peter. Eve girmeden önce apartmanlarının önündeki kafeden sevgilisinin sevdiği tatlıdan aldı ve eve öyle gitti. Anahtarı deliğe sokmadan önce evin içinden tanıdık bi ses duydu. Rhino bağırıyordu ama nedenini çözemedi. Ne dediği de anlaşılmıyordu.
Kapı açılınca birkaç adım geriledi Peter, sevgilisini gördü. Rhino'nun gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Peter bile korkmuştu o görüntüyle. Kime bu kadar sinirlendiğini çok merak ediyordu.
Rhino, Peter'ı görünce derin bi nefes aldı, sakinleşmeye çalıştı. O sırada Rhino'nun arkasından kadınla adam çıktı. Bu sefer Peter onlara baktı.
"Tam zamanından geldin sevgilim, Bay ve Bayan Lee de tam gidiyordu."
Rhino arkasındaki kadınla adamı kapı dışarı ederken Peter'ı da eve aldı. Kapıyı kapattı ve sakince bir nefes aldı. Mutfağa gidip soğuk su içti. Peter da eşyalarını yatak odasına bırakıp Rhino'nun yanına geldi. Sandalyede oturan Rhino'nun karşısına oturdu, ellerini tuttu. Kendi konuşmasına gerek kalmadan sevgilisi anlatmaya başladı.
"Onlar benim annemle babamdı, en son Ari öldüğü zaman görmüştüm onları. Kardeşimin ölümünden sorumlu olduklarını öğrendiğimden beri konuşmuyorum onlarla. Tehlikeli olduklarını biliyordum ama düşmanlarının bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmezdim. O zamanlardan beri telefonlarına cevap vermiyorum. Bi zaman sonra da Chris anlatmış onlara ne istediğimi, aramayı kestiler. Geçenlerde yine başladı mesajları, okumadan siliyordum. Bu sefer de eve gelmişler."
Rhino'nun soluksuz anlattıklarıyla Peter kalakaldı. Sevgilisine destek olması gerektiğini hatırlayınca kendini topladı ve Rhino'nun yüzünü görecek şekilde eğildi.
"Onca zaman sonra... neden gelmişler?"
"Tehlikedelermiş, yine! Yurt dışına kaçıcaklarmış, beni de çağırdılar."
"Napıcaksın? Gidecek misin?"
"Hayır tabiki. Onların hayatına girmeyeceğim, ayrıca seni burda tek başına bırakmam."
"Ama buraya kadar geldilerse durum ciddidir. Bir kere de olsa onları dinlesen? Seni korumak istedikleri belli."
"Beni hala küçük bi çocuk gibi görüyorlar, kendi başımın çaresine bakamayacağımı, kendimi koruyamayacağımı düşünüyorlar."
"Sen çok güçlüsün Rhino, bunu inkar etmiyorum... ama onlar senin ailen. İyiliğini düşünüyorlar."
"Ne olursa olsun kardeşimin ölümünden sorumlular, onu geri getiremeyecekleri gibi beni de geri alamayacaklar."
Rhino'nun bu konudaki ciddiyetini anlamak zor olmamıştı Peter için. Fazla zorlamak istemedi.
Rhino'ya yaklaştı, Rhino da Peter'a yaklaştı ve ellerinden birini Peter'ın yanağına koydu. Birbirlerinin gözlerine bakarken bakışları dudaklarına da kaçıyordu.
Dudakları buluştuğunda ikisi de devamının geleceğini anlamıştı. Rhino uzun zamandır istese de sevgilisinin hazır olmasını bekliyordu. Bu konuyu konuşmamalarına rağmen Peter da Rhino'nun böyle düşündüğünü biliyordu.
Şimdi hazır hissediyordu Peter, Rhino'nun kucağına oturarak belli etmişti bunu.
~
Sabah saçları nemli uyandı Peter, pijamaları vardı üstünde. Geceyi hatırlayınca yüzünde tebessüm oluştu. Duşa girmişlerdi birlikte, sonra da Rhino ona kıyafetlerini giydirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda Arkadaşım
Teen FictionPeter ve William ev arkadaşıyken William ve sevgilisi Daniel beraber yaşamaya karar verirler. Bu yüzden William, karşı dairedeki sevgilisinin yanına taşınır ve Rhino onlar yalnız kalsınlar diye evden taşınıp karşı daireye yerleşir. Artık Peter'la ev...