Kuma ve kadına şiddet aşağılama yoktur
"Daha evlenmedik üç gün sonra dönünce nişan takacağız bir aya kalmadan evleniriz, ama ben can eşimi buldum." Kurt bey Neyrana bakınca yeşil kahve gözleri parladı.
Uzakta onu acıyla izleyen bal rengi gözlerden...
Bu arada okuduğunu anlayacak kapasitesi olmayan ve sadece yorum yapmak için yapan herkesi engelleme kararı aldım. Kitaplarınızınokunmaması benim suçum değil gelip burada bana ve yazdıklarıma nefret kusamazsınız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazardan __________________________________
Hepimiz kendi masalımızınkahramanıyız, kendi hayatımızın başrolüyüz.
Bir aslında hep bize özeliz de pek farkında değiliz.
Neyran kendi masalının prensesi olmamıştı.
Ona camdan ayakkabılar, altından taçlar takılmamıştı.
Şimdi bir adam ona sen kiymetlisin diyordu içten içe, bak diyordu bak sen benim kiymetlimsin.
Dudaklarından çekilen ıslak dudaklarla kendine geldi.
Kirpiklerini kırpıştırıp yavaşça gözlerini açtı.
Ona bakan yeşil kahve gözler aşkla parlıyordu.
" Sen sarhoş musun." Neyran hafifçe gülerek konuştu.
" Olabilirim de olmayabilirim de, sana hangisi lazım." Kurt bey Neyranın siyah saçını parmağına dolayıp oynamaya başladı.
" Sen cidden sarhoşsun." Neyran bu haline inanamıyordu.
" Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur.Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur.
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur. Gözlerine bakınca dünyalar benim olur." Kurt bey hafif dolanan diliyle şarkıyı söylemeye başlamıştı.
Neyrandan uzaklaşınca hafifçe yalpaladı, ellerini iki yana açarak iki adım daha geriye gitti.
" Haydi söyle seni nasıl sevdiğimi, haydi söyle rüyalarda gördüğümü. Haydi söyle uykusuz gecelerimi haydi söyle." Bağırarak şarkıyı söylemeye devam etti.
" Sus Allah aşkına." Neyran arabadan inerek Kurt beye doğru adımladı.
Kurt bey onu dinlemeden belinden tutup kendine çekti, hafifçe sağa sola doğru hareket etti.
