14. Bölüm

187 19 27
                                    

                       Adrian'ın ağzından...

  Alya'nın anlattıklarından sonra şaşırdım desem az kalırdı. Lila'nın yalancı olduğunu biliyordum ama Marinette'in bu durumdan zarar gördüğünü bilmiyordum.

  Alya'dan uzaklaşırken içimdeki öfke yeniden artmaya başladı. Bu iş gerçekten çığrından çıkmıştı. Madem Alya bunu kanıtlamayı planlıyor ona yardım etmeliyim.

  En başında yapmam gereken şeyi geç de olsa yerine getirecektim.

...

  Alya oraya varmadan önce eve varmalıydım ki dönüşüp yetişebileyim.

  "Biraz daha hızlı gidebilir miyiz?Ben yarına bir ödevim olduğunu hatırladım da onu yetiştirmeliyiz."

  Korumam bana 'Gerçekten mi?' dercesine baktı.

  "Bilirsin dersler her zaman önemlidir."

  Masum bir gülüş attım. Homurdanıp arabayı biraz daha hızlı sürmeye başladı. Hızlı sürmesine rağmen dikkatliydi de.

...

  Aceleyle odama yöneldiğimde Nathalie ile karşılaştım.
 
  "Adrian ne zaman çıktın? Biz de seni arıyorduk. Akşam olucak toplantıyı unutmadın değil mi? Senin de orada olman gerekiyor."

  Toplantı tamamen aklımdan çıkmıştı. Ah şimdi her şey karıştı. Toplantıya daha vardı eğer hızlıca Alya'ya röportaj verebilirsem  yetişebilirdim.

  Nathalie'ye gülümseyip cevap verdim:

  "Hazır olacağım Nathalie. O zamana kadar odamdayım bazı işleri halletmem lazım da."

  Nathalie onayladı. Bende yine Marinette düşünceleriyle baş başa kaldım. Hala farkında olmadan beni her halimle kabul ettiğine inanamıyordum. Beni her halimle sevmişti ve sevmeye devam ediyordu.
 
  Ayrıca bu Lila olayı... O kız haddini yeterince aşmıştı, Marinette'e bulaşmamalıydı.

   Odaya çıktım ve kapıyı kapattım.  Tikki'ye daha önce Marinette'ten bahsetmiştim bu yüzden ona kafamı kurcalayan bir soru sormaya karar verdim.
 
   "Tikki sence doğru mu yaptım? En başta Marinette'e söyledilerimde."

  "Ah Adrian! Sen kötü niyetli değildin ama bazı kişiler böyledir. Belki onun da iyi olabileceğini düşündün yine de bu yalanlarını görmezden gelmeni gerektirmez. Kötü davranışlar örtbas edilmemeli."

  "Uh anladım galiba. Öğrenmem gereken daha çok şey var sanırım. Şimdi gitmeliyiz hazır mısın?"
 
  Tikki'nin baş sallamasıyla daha sonra kimsenin odama gelmemesini umarak sihirli sözcükleri söyledim.

  "Tikki, benekler!"

  Camdan çıktım. Devriye başlangıç noktasına  doğru ilerlemeye başladım. İçten içe Kara Leydi'yi de görmeyi diliyordum. Ne yaptığını, iyi olup olmadığını merak ediyorum.

  En son  akuma savaşında çok kısa bir süreliğine görmüştüm ve pek iyi görünmüyordu. Akumanın etkisinden dolayı olduğuna inanıyorum.

  Ardından ona bir şey soramamıştım. Zaten yeterince şey yaşamıştı. İlerlerken umutsuzca bekleyen Alya gözüme takıldı.

  Ondan habersizmiş gibi davrandım. Sonuçta Bay Böcek onun burda olacağını bilmiyordu.

  Alya kafasını yukarı kaldırıp beni görünce bir anlığına duraksadı. Sonra heyecanla el kol hareketleri yaparak beni çağırmaya çalıştı.

Her Şey Yoluna Girecek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin