Yazarın ağzından...
Arkadaşlarının yıllardır peşinde koştuğu süper kahramanlar olduğunun farkına varan Alya şoktaydı. Nino ise son yaşadıklarıyla bağlantı kurmaya çalışıyordu.
Sabine ve Tom kızlarının Uğurböceği olduğunu kabullenmeye çalışıyorlardı. Onların gözünde hala küçük olan kızları her gün dünyayı kurtarıyordu, bu alışması kolay bir şey değildi.
Marinette açıklamanın ilk kısmını bitirmesinin rahatlığını yaşıyordu. Adrian ise düşünceliydi. Marinette'in bunca zamandır nerede olduğu, mucizeleri nasıl elde ettiği soruları kafasını kurcalıyordu.
Ayrıca Marinette'in bazı davranışları Adrian'ın gözünden kaçmamıştı. Onu tanıyordu ve anlatması gereken çok ciddi konular olduğunu anlayabiliyordu ayrıca az önce kendisinden bahsetmişti.
Marinette devam etmek için ağzını açmıştı ki hemşire odaya girdi. Odadaki kalabalığı umursamadan doğrudan Marinette'in yanına ilerledi.
Serumu kontrol etti, bittiğini anlayınca çıkardı ve küçük bir bilgilendirme yaptı:
"Doktor bir süre sonra birkaç kontrol yapmak üzere buraya gelecek. Ondan sonra da sizi taburcu edeceğiz. Bir şikâyetiniz olursa yine çağırabilirsiniz."
Sözü kesilen Marinette biraz durduktan sonra sadece kafasını sallayıp gülümsemekle yetindi. Hemşire aynı şekilde karşılık vererek odadan ayrıldı.
Nino birden gülmeye başlayınca Adrian 'Ne yaşıyorsun?' dercesine ona bakmıştı. Alya ise şokunu atlatmış sayılırdı. Aradığı şeyin bunca zamandır burnunun dibinde olduğunu öğrenmek onu hayal kırıklığına uğramıştı.
Oysa kendisini iyi bir gazeteci sanırdı.
Buna rağmen Marinette'e baktığında bütün olumsuz duyguları dağılıyor anılar aklına gelmeye başlıyordu.
Düşününce Marinette'in Uğurböceği olması artık o kadar saçma gelmiyordu. O hep onları korumaya çalışır herkese yardım etmek için çabalardı.
Birden silkelenip daldığı dünyadan uyandı ve kahkahalarla gülen bir Nino, garipçe ona bakan Adrian ve 'Ben nereye düştüm, günahım neydi?' temalı bir Marinette'le karşılaşmıştı.
Marinette'in anne ve babasının ne düşündüğünü bilmek bile istemiyordu muhtemelen kızlarının arkadaş seçimi sorgulamakla meşgul olmalılardı."Nino! Niye gülmeye başladın ki şimdi? Bir kere de ciddi ortamları bozmasan olmuyor mu?"
Alya'nın Nino'ya çıkışmasının ardından Nino kendini savunma ihtiyacı hissetti:
"Ben sadece hemşirenin birden odaya girip kimseyi takmadan bir şeyler söyledikten sonra odadan çıkmasını komik bulmuştum. Hem bu ortam çok gergin herkesin biraz rahatlaması gerekiyor. Sence de öyle değil mi?"
Bu cümlelerinin ardından Alya'nın öldürücü bakışlarına maruz kalan Nino sessizleşerek koltuğa çökmek zorunda kaldı.
Marinette bu durağanlığı fırsat bilerek tekrar söze girdi:
"Sizden bu sırrı saklamaya devam etmenizi istiyorum. Artık bir tehlike söz konusu olmasa bile bunu Paris'e açıklamak istemiyorum. Bunu açıklamamız sonucunda hem beni hem de Adrian'ı rahat bırakmayacakları ortada. Kendi sakin hayatımı yaşamaya devam etmek istiyorum ve muhtemelen Adrian da daha fazla hayran kaldıracak durumdan değildir."
Adrian bu cümleyi onaylarken Marinette devam etti:
"Bu isteğimizi hoş karşılayacağınızı umuyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Yoluna Girecek
Fanfiction'Ya Marinette Alya'ya kimliğini söylemezse? Marinette yaşadıklarından sonra bazı şeylerin farkına varır. Kendine çekidüzen veren Marinette'in bir numaralı hedefi artık Hawkmoth'u bulmaktır.Tabi bundan önce bazı şeyleri yoluna koyması gerekiyor. Pe...