Her Şey Yoluna Girecek

7. Bölüm

                  Marinette'in ağzından...

   Karakedi ile konuşmam ardından Kara Leydi olarak eve geri dönüyordum. Evet,mucize kutusunu ve mucizemi Karakediye emanet etmiştim. Şimdiki Bay Böcek (dizide böyle geçiyor) de denilebilir.

  Sivil hayatta kimse şüphelenmesin diye ikimize de sahte mucizeler almıştım. Bay Böcek için Karakedi mucizesine benzeyen bir yüzük. Benim için de Uğurböceği mucizesine benzeyen küpeler.

  Bu sayede gerçek hayatta bizi tanıyan kişiler mesela Alya küpelerimin bende olmadığını fark edip mucizeleri değiştiren kahramanlar arasında bağlantı kuramayacaktı.

...

  Eve varmıştım. Bu gerçekten farklı hissettiriyordu. Kwamilerin odamda olmaması. Gerçekten sessiz. Dönüşümümü bozdum ve Karakedi'nin çok tatlı kwamisi Plagg ortaya çıktı.

  "Merhaba Plagg. Görüşmeyeli çok oldu."

  "Evet evet. Galiba sizin bir fırınınız vardı değil mi? Orada peynirli şeyler de var mıdır? Tikki çok sevmiştir kurabiyeler falan.."

  "Oh tamam sakin ol. Ben ne istersen sana getiririm. Hatta hepsini tek tek denersin." Aniden yanıma uçup bana sarıldı.

  "Sen harikasın Marinette." Sonra bir anlık farkındalıkla geri çekildi.

  "Zaten enerjiye ihtiyacım olduğu için vermek zorundasın ama yine de teşekkür ederim."

   "Ah Plagg sen de çok tatlısın. Bekle sen odaya bakarken sana bir şeyler getireyim."

  Ben odadan çıkarken Plagg incelemeye başlamıştı bile. Alta indim. Çoğu peynirli olmak üzere birkaç çeşit aldım.

  Yukarı çıktığımda Plagg duvarda kalan iki-üç Adrian fotoğrafına bakıyordu. Çoğunu araştırmalara yer kalsın diye  kaldırmıştım.

  "Neden burda model çocuğun resimleri var?"

  "Onu tanıyor musun? Bizim sınıftan."

 "Birkaç yerde resmini görmüştüm. Ama burda olması pek olağan değil galiba."

  "O asıl eskiden daha çoktu. Şimdi azı kaldı. Herneyse o konu uzun hikaye. Sen rahatına bak. Benim bakacağım birkaç iş daha var."

  Planımdaki son ayrıntıları not aldım. Sırada bazı eşyaları almam var. Araştırma verilerini de saklamam gerekiyor.

  "Hey biraz geç olmadı mı? Yani benim için önemli değil ama uykusuz kalmaman için."

  Plagg hatırlatana kadar saatten haberim yoktu.

"Sağol Plagg. Gerçekten önemli bir şey hatırlattın bana. Hele önceki olanlardan sonra."

  Eşyalarımı iyice topladıktan sonra yatağa uzandım. Yarını düşünerek uykuya daldım.

...

  Gece bir kâbusla uyandım. Aslında uzun süredir kâbus görmüyordum. Karakedi'ye o olayı anlattığımdan beri ama bu sefer onunla ilgili değildi.

  Plagg de uyanarak endişeyle bana yöneldi. Hızlı hızlı nefes alıp verdiğimi fark edip kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama bu biraz zordu.

  Plagg'ın bana sarıldığını fark ettim. "Hey tamam her şey yolunda."

  Rüyamda Hawkmoth'u aramaya planımı gerçekleştirmeye karar vermiştim ama başarısız olmuştum. Yakalanmış, yenilmiştim. Çaresizce bu işi bırakmasını söylemeye devam etsemde eli yüzüğüme doğru uzandıkça umutlarım bir bir yok oluyordu.
 
  Yüzüğüm benden alınıp onun parmağına yerleştiğinde ise umutsuz bir şekilde izlemekle yetiniyordum. Yapabileceğim bir şey yoktu.
  
  Daha sonra yine bir yerde görünüyorduk. Bay Böcek ve Karakedi mucizesinin gücünü kullanan Hawkmoth karşı karşıyaydı.
 
Bay Böcek'e doğru yaptığı saldırıyı görünce benim için bütün dünya durmuş gibiydi. Felakate maruz kalan partnerim acı bir şekilde diz çöktü.