Her Şey Yoluna Girecek

23. Bölüm

(...)

"Çünkü ben.. ben Uğurböceği'yim!"
-------------------------------------------------------

Marinette'in ağzından...

  Bunu yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi ama şimdi burdaydım ve kendi isteğimle düşmanıma kimliğimi itiraf etmiştim.

  Ama ona zarar gelmesine izin veremezdim. Sadece bir küçük bir ihtimal olsa dahi Karakedi'yi tehlikeye atamazdım.

  Tabi ki Hawkmoth'un blöf yapma ihtimalini düşündüm. Bay Böcek'in yenilme ihtimali çok düşüktü fakat hem bu adam iyi bir manipülatördü hem de orada hala Bay Böcek'in gerçekten tehlikede olma ihtimali vardı.

  Zafer kazanmış bir edayla konuştu:

  "İşte bu iyi bir neden."

  Birden ciddileşti ve önemli bir konuyu dile getirdi:

  "Kimliğimi biliyor musun?"

  Yavaşça kafamı evet anlamında sallarken konuştum. Artık saklamanın manası kalmamıştı.

  "Adrian adına gerçekten hayal kırıklığına uğradım.. Şimdi akumayı geri çekecek misin!"

  Kafasını salladı. Ardından sihirli kelimeleri söyledi:

  "Nooro kara kanatlar kapansın."

  Yavaşça kostümü kaybolurken hayal kırıklığıyla karşımda duran Gabriel Agreste'e bakmaya devam ettim.

  Birden aklıma tekrar o geldi. İyi olup olmadığını öğrenmeliydim.

  "O iyi mi?"

  Şaşırarak bana baktı. "Kim?"

  "Bay Böcek; o nasıldı, yani savaşta hasar aldı mı veya üzgün müydü?"

  Ona bunu neden sorduğumu bilmiyordum ama uzun süredir kimseden haberim yoktu.

   Sahiden buraya gelmemin üzerinden ne kadar zaman geçmişti?

  "Bunu neden bana sorduğunu bilmesemde cevaplıyorum. Gayet iyi görünüyordu(!) Üzgün olup olmadığı hakkında bir fikrim de yok. Sanki insanların duygularını okuyorum(!)"

  "Evet okuyorsun."

  Bunu söyledikten sonra birkaç saniye bir sessizlik oluştu. Neden aramızda böyle saçma bir diyalog geçmişti?

  "Her neyse bu saçma konuşmayı unutup bir soru daha sormak istiyorum; bugün hangi gün?"

  "Salı günündeyiz. Hatta şu an akşam oldu."

  Hiçbir şey olmamış gibi cevapladı. Aradan koca bir gün geçmişti ve bu adam sakince karşımda dikiliyordu. Sakin kalmaya çalıştım hala bana soru sormamıştı.

  "Tamam gereksiz soruların bittiyse kontrolü devralmak isterim. Gördüğüm kadarıyla herhangi bir mucizen yok. Bu her ne kadar sinir bozucu olsa da bir yandan da senin savunmasız olduğunu gösterir."

  Asıl konuya giriş yaptığında ister istemez gerildim. Doğru söylüyordu mucizem yoktu ve savunmasızdım ama bu onu da bir çıkmaza sürüklüyordu. Mucizemi bulmak için bana ihtiyacı vardı.

  "Uğurböceği'nin kimliği.. Ne kadar süredir bunu hayal ettiğimi bilemezsin Marinette. Hele ki bunu bana kendi ağzınla söylemen beni şaşırttı."

  Hafifçe gülümsedim. Bazı acı gerçekleri bilmesi gerekiyordu.

"Sen bu şekilde öğrenmiş olabilirsin ama ben senin kimliğini çözeli çok uzun zaman oldu. Sadece plan yapıyordum. Mucizeleri değişme olayı, bugün ki toplantına gizlice girmem hatta buraya mucize olmadan giriş yapmam bile plan dahilindeydi. Ben hep senden bir adım öndeydim."