10.Bölüm Bilinmeyenler

162 15 13
                                    

"Neden bilmiyorum ama sana her baktığımda huzurlu hissediyorum Masal Hilal Durmuş"

Dünün yorgunluğunu hâla üstümden atamamıştım. Çadıra girer girmez uyuyakalmıştım. Sabah saatin kaç olduğunu bile bilmez bir halde uyandım. Sanırım daha çok erkendi, çünkü Yasmin yanımda uyumaya devam ediyordu. Ama Ecrin yanımızda değildi. Nereye gitmişti, telefonuma baktım ve saatin 9.23 olduğunu görünce kaşlarım çatıldı. Beni eşek sudan gelinceye kadar dövseler bile bu saatte uyanmazdım. Ecrin'i merak edip çadırdan çıktım.

Çadırın arka tarafında bir sandalyenin üstünde sağ bacağını, sol bacağının üstüne atmış bir vaziyette kitap okuyordu. Kampa gelmiştik hemde Heybeli Ada'ya ama Ecrin şartlar ne olursa olsun kitap okuyordu. Sürekli kitap karakterlerine benzeyen yakışıklı, havalı ve romantik biriyle tanışmayı hatta evlenmeyi hayal ediyordu. Ona görünmek istemiyordum. Çünkü bu hâlleri çok tatlıydı. Sürekli olarak kitap okurken gülümser, kahkaha atar, bazen kavga edip sinirlenir ve ağlar. Kitapların içine resmen giriyor o hayatı yaşıyordu.

Bir anda yüzünde bir gülümseme oldu.
"Off Murat yaaa! Boşver Nehir'i, ben varım." Sonra yüzündeki gülümseme aniden silindi ve sinirlendi.
"Gerizekalı, ne demek benden uzak dur! Murat gibi birini bir daha bok bulursun. Benim hayatımda böyle birisi olacak, ben reddedicem." Ecrin'i izlerken ister istemez gülümsüyordum. Bir anda tam arkama dönecekken Berk'i gördüm. Kaşları çatılmış bir şekilde Ecrin'e bakıyordu.

"Allah belanı versin Nehir! Çocuk elden gidiyor. Saçını başını yolarım senin. Murat gitti şimdi sen bu şekilde asla muradına eremezsin."

Bazen sinir krizi geçiriyordu ve sesli bir şekilde karakterleri sövüyordu.

"Murat kim?" Berk'in sesi sinirli çıkmıştı. Ecrin ona baktığında yine kırmızıya döndü. Utanmıştı, Berk'in onu bu şekilde görmesini istemiyordu.

"Şeyy, kitap karakteri"

"Boşver o hayal ürünü varlığı, bırak Nehir'e kavuşsun. Muradına ersin!"

"Nee!?"

"Deminden beri 'Murat, Murat, Murat...' diyorsun. Nehir, bu kadar Murat dememiştir bence!"

Berk kıskanmış mıydı? Hem de kitap karakterini. Oha neler oluyordu şuan!?

Ecrin şaşkınlıkla Berk'e bakıyordu. Bu hâli çok tatlı ve sevimliydi.

"Sanane acaba! Ben seviyorum Murat'ı" İşte bu cümle olmadı Ecrinciğim. Berk ellerini yumruk yaptı, sonra pantolonundaki ceplerine soktu.

"Olmayan bir varlığı mı seviyorsun? Senin gibi kızları anlayamıyorum, sizin o kitaplarınızdaki karakterlerin gerçekle hiçbir bağlantısı yok. Gerçekte böyle özelliklere sahip erkek bulamazsınız. Çıkın şu hayal dünyasından!" Dedi ve Ecrin'in elindeki kitabı hızla çekerek yere attı.

Ecrin'in gözü dolmuştu, hatta bir tane göz yaşı yanaklarından süzülerek yere düştü. Berk bunu farkettiğinde ellerini ceplerinden çıkardı ve yüzü yumuşadı. Berk'i ilk kez böyle görüyordum. Benim tanıdığım eğlenceli Berkten eser yoktu. Ne olmuştu böyle, öfke patlaması geçirmişti resmen. Hemde çok saçma bir konu yüzünden. "E-Ecrin ben" Ecrin hızla ayağa kalktı ve sözünü kesti.

"Kes sesini! Onların hayali bir karakter olduğunu biliyorum. Onları seviyorum, hepsini. Çünkü onlar benim hayalimdeki özelliklere sahip olan karakterler. Sizin gibi gerizekalılara hiç benzemiyorlar. Ben onların olduğu hayal dünyasında çok mutluyum." Biraz duraksadı, bir şey söylüyecekti ama vazgeçti.

"Farkındaysan kitap okumayı kızlar daha çok sever. Hiç düşündünüz mü, neden diye?" Berk'in cevap vermesini bekledi ondan ses çıkmayınca devam etti.

Deniz KabuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin