Deniz Kabuğu

23. Bölüm Âşk ve Hayal Kırıklığı

(Yorum yazmayı ve oylama yapmayı unutmayın... iyi okumalar ♡♡♡)

(Romantik komedi hikâyesi, Deniz Kabuğu'na tekrardan hoş geldiniz. Bölümün sonuna doğru konuşma daha çok var. Siz hayal gücünüzle betimlersiniz diye düşünüyorum. Sizin için uyumadım ve sabahlayıp bölümü bitirdim. Kxjskxjsjksxk (bir zahmet kaç ay oldu) Neyse iyi okumalar, iyi eğlenceler ve iyi sinirlenmeler. 😘😇)

'Senin istediğin kriterlerde olamadığım için ve sana yetemediğim için çok özür dilerim Masal.'

Hava çok daha soğuk ama odamızın içi sıcacıktı. Burçin'le sabaha kadar konuşmuş önce salak Ömer'i, sonra kaşar Müge'yi, en sonda Burçin'in isteği üzerine serseri kuzenim Bebomonster'ı çekiştirmiştik.

Onların arasını yapmak en kolayı olmuştu. Halbuki Yasmin ile Bulut'un arasını yapmam 4-5 ay sürmüştü. Saat 09:45'ti ve biz 10.00'da olan kahvaltıya inmek için hazırlık yapıyorduk. Yani saat 10.00'da da kahvaltı yapılmazdı be. Benim şuan uyku düzenim bozulmuştu.

Burçin kırmızı kazak, altına ise siyah bol bir kot giymişti. Saçlarını önden iki ince perçem bırakacak şekilde arkadan at kuyruğu yapmıştı. Ben ise koyu yeşil bir kazak altınada siyah kot giymiştim. Burçin yardım ederek benim saçlarımı ikiz örgü yapmıştı. Siyah ve beyaz montlarımızı Dudaklarımıza pembe gloss sürdük ve ben lavanta o da sümbül deodorant sıkıp aşağıya içeceğimiz sırada bizimle aynı anda dışarıya çıkan Ecrin'le Yasmin'i gördük.

"Günaydın" dedi Yasmin tebessüm ederek. Yine çok güzel olmuştu. Kıvırcık saçlarını dalgalandırmıştı. Zaten kabarık bir saça sahip değildi. İki yandan da saç tutamı alıp örmüş ve arkadan bağlamıştı. Üstünde nike markalı lacivert sweatshirt altında da siyah eşofman vardı. Belinede siyah montunu bağlamıştı. Oldukça rahat giyinmişti. Bizim gibi yüzüne küçük bir dokunuş yapmamıştı. Soğuktan burnu kızarmıştı ve onu çok doğal gösteriyordu.

Ecrin de bir Antep fıstığı olarak fıstık yeşili bir kazak altına da mavi kot giymişti. Saçını açık bırakmıştı ve gözlerinde okuma gözlüğü vardı. Genelde o gözlüğü sadece evinde takardı veya geceleri çok fazla kitap okuyup sabah gözleri ağırdığında. Gözlük bir insana en çok bu kadar yakışabilirdi.

"Günaydın" diyerek karşılık verdik Burçin'le aynı anda. Gülerek aşağıya yemekhaneye inince Çınar ve Yiğit'in kahvaltı masasında olduğunu dahası gülerek sohbet ettiğini gördüğümde tebessüm ettim. Onları böyle görmek beni mutlu etmişti. Pek dövüşmüş gibi durmuyorlardı. Aksine dost olmuşlardı sanki. Çınar bizi görünce el sallayarak gelmemiz için tebessüm etti. "Günaydın kızlar." dediğinde karşılık verdik ve masaya oturduk. "Her şey yolunda mı?" diye sordum ne olur ne olmaz.

Yiğit başını sallayarak onayladığında Çınar'a döndüm. "Evet vatozcuğum her şey yolunda. Senin manit DC izliyormuş. Ama ona Marvel mı yoksa DC mi diye sorduğumda Marvel dedi diye onu öldürmedim. Doğru seçimi yaptı. Gözüme de girdi. O yüzden ilişkinize karışmayacağım bile. Verdim gitti!" dediğinde derin bir nefes alarak ofladım.

"Sen Marvel'cı mısın?" diye sordu Burçin. Çınar başını onaylayarak salladı. "Marvel her şeydir güzelim. Superman ve Batman ne kadar iyi olsada Marvel da Tony Stark, Thor Odinson ve Steve Rogers var. Zor bir seçim değil." deyip önündeki suyu içerken Burçin ondan beklediğim bir soru sordu.

"Harry Potter mı yoksa Marvel mı?" dediğinde Çınar'ın içtiği su boğazında kalmış gibi öksürdü.

"Anan mı baban mı diye sorsalar kimi seçersin?"

"Ecrin'i." dedi Burçin.

Ecrin ona dönerek güldü. "Ben de seni seçerdim şahsen."

"Soruya cevap vermedin." Çınar oflayarak önüne döndü.