2. Bölüm: "ya o'ysa?"

4.4K 208 72
                                    

Mavi Gri - Bu Kız Benim Kaderim

...

"Kötü niyetli insan çok. Ben de onlardan biri olabilirdim, daha dikkatli olmalısın. İçin rahat olsun, seni bıraktığım gibi ayrıldım odandan. Asansörde sızıp kaldın çünkü muhtemelen hatırlamazsın. Ayrıca dövmemi istediğin fanatik arkadaşınla tanışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Sonuçta ben de bir 'fanatiğim'. :) "

"Elif, kim bu? Kiminleydin sen gece? Bizi atlatıp nereye gittin?"

Kesik kesik sahneler gözümün önüne geldiğinde duraksadım. Kumsaldaydım, ağlıyordum ama bu önemsiz bir detaydı. Yanıma sarışın biri geliyordu. Gülüyordum, düşüyordum...

"Hatırlamıyorum, en son kumsaldaydım. Odama dönecektim."

"Ya of hep bizim yüzümüzden, tek bırakmayacaktık seni!"

"Ay saçmalama Gökçe."

"Sende de suç var tabii ki Elif! Ne diye bizi atlatıp gidiyorsun? Ya başına bir şey gelseydi?" Endişeli yüzü içimi burkarken yaklaşıp kollarımın arasına aldım onu. "Kıyamam ki sen endişelendin mi benim için? Oy kuşum..."

"Cıvıma hemen sinirliyim hâlâ sana. Git yüzünü başını yıka gel, kahvaltıya yetişelim. Şu gözlere bak, sanırsın sevgilisinden ayrılmış da gece saatlerce ağlamış!"

Gece saatlerce ağlamıştım.

"Emir ve Yağız?"

"Ay, ben seni ne halde bulacağımızı bilmediğim için direkt yolladım onları kahvaltıya. Bekliyorlar bizi. Gece ortadan kaybolunca iki ayıyla ben uğraştım ama hâlâ seni düşünüyorum görüyor musun?"

Arkamı dönüp "Aman, onlardan mı çekinecektim, gelebilirlerdi." dedim banyonun kapısını kapamadan hemen önce.

"Çabuk ol, açık büfe kapanmadan yetişelim."

Yarım saat içinde hızlı bir duş alıp kendime gelmiştim. İnanılmaz derecede uykum vardı ama bunu duşla az da olsa atmıştım üstümden. Göz altlarım berbat halde oldukları için makyaja vaktim olmasa bile bir dakikadan bir şey olmaz, deyip hızlıca kapatıcıyla olması gereken tona getirmiştim. Dudaklarım da çok renksiz oldukları için renkli bir nemlendiriciyle nemlendirmiştim. Tamamdım.

Odadan çıkıp asansöre yürürken Gökçe sessizdi.

"Pişt, Gökçe, sevgili mi yaptın?!"

Gülerek bana döndü. "Hayır, ebedi aşkım hâlâ sensin." Ben de onun gibi gülüp kolumu omzuna attım. şansımıza katta olan asansöre hızlıca bindik ve en üst katın düğmesine bastım. Deniz manzaralı oldukça güzel bir yeri yemek için ayırmışlardı. Otelin sanırım en beğendiğim yanıydı.

"Elif, seni endişelendirmek istemiyorum ama dün geceki adamla ilgili hiç mi bir şey hatırlamıyorsun?"

Kaşlarım çatıldı. "Adam olduğunu nereden biliyorsun?"

gitme buradan | K.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin