Herkese merhabalar
Başlama tarihlerimizi şöyle bıraksak; 20.12.22 | 23:13
Kaan Boşnak - Bırakma Kendini
...
1,2,3... Derin nefes al. Derin nefes al, Elif. Ver şimdi. Evet, iyisin, sakinsin. Gözlerimden akan yaşlar yüzümü sırılsıklam etmiş, hafif esen rüzgarda daha da üşütmüştü beni. Ama kalbim daha çok üşüyordu. Gözlerimi ufaktan atmaya başlayan şafakla, rengi açılmaya başlayan gökyüzüne çevirdim. Hava kapalı olduğu için güneşin ışıkları yoktu fakat bulutların daha az karanlık olduğu ortadaydı. Başım çok fena dönüyordu ama yine de iyi hissediyordum.
Önümdeki suya çevirdim bakışlarımı yeniden. Antalya soğuk olmaz, lafı tamamen palavraydı. Üşüyordum. Boğazımın kuruduğunu hissedince etrafıma bakındım. Kendimle beraber getirdiğim şişenin dibinde az da olsa kalmış olan sıvıyı iyice kasvetle aydınlanmış havadan seçebildiğimde şişeye uzandım. Tek dikişte boğazımdan aşağı yolladığımda daha rahatlamış hissediyordum. Elimi bakmadan kumun üzerinde dolaştırıp telefonumu buldum. Ekran yüzümü görüp aydınlandığında bakışlarımı saate çevirdim.
05.19.
Odaya gitmem gerekiyordu. Arkadaşlarım sabah kapıma dayandıklarında beni bulamazlarsa oteli başımıza yıkar, rezillik üstüne rezillik çıkarırlardı. Bunu göze alamazdım. Yavaşça ellerimden destek alıp ayaklandım. Başım daha çok dönmeye başladığımda bir elimi şakaklarıma bastırıp durmasını diledim. Hiçbir işe yaramazken beklemeye bir son verip adım attım. Ya da atamadım. Göremediğim zemin ayaklarımın birbirine dolanmasına sebep olmuş, yeri boylamıştım. Gözlerimi gri gökyüzünde tutup kendi kendime gülmeye başladım. Otelin aydınlatmaları da hâlâ kapanmamış gözlerimi alırken sessiz gülüşüm şiddetlenmiş ağzımdan sesli bir kıkırtı firar etmişti.
Sonra gözümden bir damla yaş düştü. Sonra bir tane daha.
Bir hıçkırık dudaklarımdan firar ederken yanımdan gelen yabancı bir sesle korkuyla başımı çevirdim.
"İyi misiniz?" Sarışın bir adam dizleri üzerine çökmüş merakla bana bakarken kafamı salladım. Bir elimin tersiyle yüzümdeki yaşları sildiğimde elime bulaşan rimelin siyahlığı halimi sorgulatmıştı. Adam, "Kalkmak için yardım ister misin?" diyerek elini uzattığında gözlerimi ovup kirpiklerimin daha fazla canımı yakmasına sebep oldum ve uzandığım yerden doğrulup oturdum. Elini hâlâ uzatıyordu. Gözlerimi elinden çekemezken kafam karmakarışık haldeydi.
Gözlerimi yüzüne çevirdim. Ağzımdan sesli bir kahkaha çıkınca adam kaşlarını çatarak bana bakmıştı.
"Ben iyice kafayı sıyırdım. Yok yok, olamaz. Tertemiz delirdin Elif, tebrikler. Bir sanrı görmediğin kalmıştı."
Adamın çatılan kaşları gevşemiş yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. "Kerem ben de memnun oldum."
"Sen gerçek misin?" Deyip adamın hâlâ bana uzanan eline baş parmağımın ucuyla dokundum. "Aa, gerçekmişsin. Kusura bakma, bu saate birinin ayakta olabileceğini basmadı beynim."
Adam sesli bir şekilde güldüğünde durdum. Komik olan neydi?
"Hayırdır aslanım? Komik bir şey mi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gitme buradan | K.A.
Fanfiction"gitme buradan. sen olmadan ben asla yaşayamam." kerem aktürkoğlu ff. yayımlanma tarihi: 21.12.22 | 01:07