22. Bölüm "gitmem."

2.3K 144 58
                                    

m: 🫶🏻

Mabel Matiz - Fırtınadayım


...

"Elif, gitme. Gitme buradan." Gözlerim kendiliğinden kapanırken bir yaş usulca süzüldü çeneme doğru.

Sen olmadan ben asla yaşayamam.

Gözlerimi açıp ona doğru döndüm, yakınlığını tahmin ettiğim için bunu yaparken aynı anda geriye gitmiş sırtımı kapıya yaslamıştım. Onun ise bir eli hâlâ yaslandığım kapıya dayalıyken kafasını aşağı doğru eğmiş, yorgun bir ifadeyle bakıyordu bana. Dudakları aralıktı.

Gözlerim dikkatle gözlerine bakarken kirpiklerinin ucuna kadar gelen yaşı gördüğümde başımı iki yana salladım, ağlama, demek istercesine. Tam o an gözyaşı usulca çenesine doğru süzüldü. Gözlerini yumup küçük bir adımla biraz daha bana yaklaşırken bu kez o iki yana salladı kafasını.

"Yalvarıyorum, gitme buradan."

Gözlerini açıp gözlerime diktiğinde onlara ilk kez bu kadar yakından bakmanın heyecanını bile yaşayamıyordum. Beni yanlış anlamıştı, gideceğimi sanmıştı.

"Sen gitme, dersen gitmem ben Kerem." Gözleri ıslaklığından ötürü parlarken kafasını, arkamdaki kapıya yasladığı koluna doğru eğip yanağını sildi. Derin bir nefes alıp burnunu çektiğinde her hareketini dikkatle takip ediyordum. Boştaki elini kaldırıp göz pınarlarını sıkarken "İyi misin," diye sorma ihtiyacı hissetmiştim.

Bir kez daha olumsuzca salladı kafasını. "Değilim. Kafayı yiyeceğim." Başını eğdiği yerden kaldırdığında kızarmış gözleriyle karşılaştım. Bu benim için son nokta olmuştu.

Çekinerek bir elimi kaldırıp ensesine doğru uzattığımda gözlerimizi birbirinden ayırmıyorduk. O dikkatle ne yapacağımı beklerken ben gözlerinde bana cesaret aşılayacak en ufak bir şey arıyordum. Kızarmış gözlerinde gördüğüm hisler bana yeterken elimi ensesine yerleştirip kafasını kendime doğru çektim ve sıkıca sarıldım ona.

Bu kez izin almamıştım. Fakat kapıya yaslı olan elini o da sırtıma sarmıştı.

Ayıp olmasın diye sarılmaya karşılık verecek biri değildi Kerem. İstemediği kişiye sarılmazdı. Bundan o gün asansörde söylediklerinden sonra emin olmuştum.

"Kız kardeşim," yüzünü iyice salık saçlarımın arasına yerleştirdiğinde sakin bir şekilde devam etmesini bekliyordum. "Hastaymış, Elif. Henüz tam teşhis konulamamış ama şüpheleri..." sessizleştiğinde gözlerimi yumdum. Söyleyemeyeceği kadar kötü bir şey olmaması için dua etmeye başladım.

"En kötüsü de elimden hiçbir şey gelmediği gibi burada öylece beklemekten başka bir şey de yapamıyorum." Ellerini sırtımdan ayırmadan yüzünü uzaklaştırıp gözlerime baktı. Kıpkırmızıydı gözleri. "Abim gitti hemen ama ben daha gidemeden annem kesti önümü. Abime de kızmış gittiği için."

Gözlerim anlamadığım için kısılırken "Neden?" diye sordum.

"Kardeşim hasta olduğunu biliyor tabii ki fakat hepimiz aniden gidersek önemli bir şey olduğunu anlar, korkarmış. Üstelik benim maçlarım varken normal şartlarda gidemeyeceğimi de biliyor. Annem de haklı olarak istemiyor gitmemizi." Dudaklarımı üzüntüyle bükerken bu kez ben ona doğru bir adım attım ve başımı omzuna yasladım.

gitme buradan | K.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin