gitme buradan | K.A.

30. Bölüm "bende bitmezsin."

M: 💛

Mabel Matiz - Karakol

...

Kerem Aktürkoğlu,

"Pişt!" Yunus'un sesiyle dönüp ona baktım. Dolabına yaslanmış, yine yüzündeki o 'Fırlama' lakabına yakışır bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Hayırdır kardeşim?" Diye gülümseyerek sordum. 

"Hiç anlatmadın ama kardeşine..."

"Neyi lan?" İki adım atıp yanıma geldi. "O gece yürüdün gittin kıza tutabilene aşk olsun!"

Gülsem de kolundan tutup kenara çektim. "Sessiz olsana oğlum."

"Kardeşim burada kim senin aşk hayatını ne yapsın ya? Bak, mesela şu adam," diyerek bir yeri işaret etti. Dönüp işaret ettiği yere baktığımda Mauro'yu gördüm. "Daha geçen gece iki kızla ayrılmış mekandan aynı anda karısına da açıklamaya çalışıyor. Sence senin şu masum sevgin onun dikkatini çeker mi?"

Ensesine hafifçe vurdum. "Gevşek."

"Hadi hadi. Kızın beline nasıl koala gibi yapıştın o gece gördük. Sonrasını anlat hadi."

"Oğlum senin başka işin gücün yok muydu, tüm gece bizi mi izledin?" Diye sordum.

"Evet kardeşim. Başka ne yapacaktım? Tuğçe'yi ilk kez görmüyordum sonuçta. Seni bir kızla ilk kez görüyordum."

Dayanamayıp sesli bir şekilde güldüğümde o da ciddi ifadesini bozup gülmeye başladı.

"Yani o an zaten oldu bir şeyler," diyerek başladığımda araya girdi.

"Öptün falan aynen."

"Anlatmam mal gibi kalırsın bak."

"Tamam lan, anlat, susuyorum." Diyerek arkasına yaslanıp beni dinlemeye başladı.

"Sonra evine gittik onun."

"Neden?" Diye aşırı mantıklı bir soru ortaya attığında duraksadım.

Harbiden o gece ben neden onun evine gitmiştim?

"Ne bileyim oğlum? Onu bırakacaktım aslında sonra ben de indim arabadan onunla beraber çıktım. O da bir şey demedi, girdim işte. Fazla sorgulama."

"İki aptal aşık. Çok güzel. Ee?"

Ensemi kaşıyarak önünde durduğumuz pencereden dışarıya baktım. Aklım o geceye gitmişti yeniden. "Ee'si dedim işte seviyorum seni falan sarıldık öyle sevgili olmuş olduk."

Kaşlarını çattı. "Nasıl lan? Öpüşmediniz mi yani?"

Dayanamayıp bu kez ensesine sertçe geçirdim. "Senin kafan öpüşecek birazdan ama duvarla."

Arkamı dönüp uzaklaşmaya başladığımda kahkahasının sesi tüm duvarlarda yankılandı.

"Nereye şimdi?" Arkamdan yetişmeye çalışırken sorduğu soruya ters ters baktım.

"Sana ne?"

"Hadi oğlum ciddi soruyorum, nereye?" Diye gerçekten ciddi bir ifadeyle sorduğunda dudaklarımı ıslattım.

"Ona hediye almaya."

"Hassiktir, bunu asla kaçırmam. Ben de geliyorum."

,