3. Bölüm: "fanatik"

3.7K 151 20
                                    

No1 - Kendine İyi Bak (Metehaen cover)

...

Hışımla Gökçe'ye döndüm. "Hassiktir oradan!"

Tekrardan dönüp baktığımda Yunus Akgün ile omuz omuza salondan ayrılıyordu. Şaka maka Galatasaray ile aynı oteldeydim... Şansımı cidden seveyim. Böylesi kaç kişiye denk gelirdi ki?

"Saçmalama kızım, adamın işi gücü yok şafakta kumsaldan kız toplamaya mı inecek? Hem," beni yeniden bir gülme alırken Yağız ve Emir'in dikkatleri üzerimize çevrilmişti. Fısır fısır ne konuştuğumuzu merak ediyor olmalıydılar. "Benim kafam yerinde değildi o sandım, sen ayıksın da!"

Gökçe de ciddiyetini kaybedip gülmeye başladı. Fakat gülüşlerinin arasından fısıldadıklarıyla içime şüphe tohumları ekmekten vazgeçmemişti. "Yalnız dediğim çıkarsa götümü açar şunun on katı daha güler, geberir giderim." Daha çok gülsem de düşünceleri beni ele geçirmişti.

Hayır ya! Böyle bir rezillik yaşamış olamazdım. Ben daha fotoğraf çekinecektim hepsiyle. Eğer gelen oysa utancımdan onun yanına bir adım bile yaklaşamazdım ki!

"Bize de anlatsanız da beraber gülsek, ha?" Emir, bize dahil olmaya çalışırken Yağız da başıyla onu destekledi.

"Yetişemiyoruz konu değiştirme hızınıza bazen. Üstelik anlatmıyorsunuz da."

Gökçe gülüşünü nihayetinde bitirdi. "Sanki siz bize her şeyi anlatıyorsunuz, ne bu tribal?"

"Gökçe, dua et anlatmıyoruz kanka."

"Şerefsiz, pislik." Gökçe elini uzatıp Yağız'ın koluna sertçe geçirdi. "Erkekler kapatılsın."

Hızla araya girdim. "Allah korusun lan! Kimi kes'cez sonra?"

"Kimi kesiyorsunuz ki?" Yağız cevabını bildiği soruyu kaos yaratmak için alaylı bir ifadeyle sorarken gözlerimi devirdim. Şu an benim ve Gökçe'nin tuttuğu takımın burada bulunmasına hayli içerlemişti. Ve oyuncuları kestiğimizi -keseceğimizi- bal gibi de biliyordu.

"Seni keseceğiz, Yağız. Hatta önce dilinden başlayacağız."

"Kızlar cidden espri yapamıyor..." Yağız Twitter ağzıyla konuşmaya başladığında Emir araya girip onu susturdu. O hepimizden olgun davranan elemandı.

"Boş muhabbeti kesin. İki günümüzü bok bok tatil zibidileri gibi geçirdiğimize göre bugün artık geliş amacımıza odaklanabiliriz, değil mi?" Gözlerimin içine git gide daha dikkatli bakarken gözlerimi bitirmiş olduğum tabağıma indirdim.

"Tatile gelmemiş miydik ya?"

"Antalya'ya tatile Aralık ayında mı gelinir, Elif'im?" Oflayıp yerimden doğruldum ve tabağımı da elime aldım. Emir'e laf yetiştirmeye çalışmıyordum artık.

"Ben uykumu tam alamadım. Birkaç saat uyuyayım, siz takılın. Sonra hallederiz. Uyar mı?"

Üçünün de gözleri dikkatle beni süzerken ne hissettiğimi anlamaya çalışıyor gibiydiler. Ama anlayamazlardı. Sorun onlarda değil bendeydi. Çünkü ben grubun eğlencelisiydim.

Tabağımı yerleştirip salondan ayrıldım. İçimde oluşan burukluk etrafımdaki şansımı görmeme bile engel olmuş, sağıma soluma bakmadan başım önde ilerliyordum. Bu histen nefret ediyordum.

gitme buradan | K.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin