Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ecem Yılmaz: O getiriyor beniii :)
Ecem Yılmaz: Tipine bak aolsieewoodksk
Siz: Umuyorum ki ödev verdiğim yerleri çözmüşsündür Ecem :)
Görüldü.
...
Göz devirip telefonu kenara attım ve dolabımdaki kıyafetlerimle bakışmaya geri döndüm. Akşam altı gibi Kerem gelip beni alacak, Yunuslara geçecektik. Ne giymem gerektiğini kestiremiyordum. Aslında ne giysem problemim çok olmazdı ama bu kez nedendir bilinmez, seçememiştim hiçbir şey.
Bıkkınlıkla dolabımın kapağını kapattım ve aynanın önüne geçtim. Yaklaşık bir on dakika önce uyanmıştım gözlerim hâlâ şişti. Kenarda duran nemlendiriciyi alıp hafifçe yüzüme sürdüm. Ecem gittikten sonra zaten makyaj yapacaktım, şimdiden yüzümü ekstra bir şeyle yormaya gerek yoktu. Yaklaşık on dakika içerisinde Ecem de gelmişti.
"Abim bekleyecekmiş buralarda. O alacak yani beni."
"O geceden sonra kendince korumaya çalışıyor işte seni. Şikayet etmek yerine sevinmelisin, iyiliğini düşünen bir abin var." Kitaplarını çıkarırken muzipçe gülümsedi.
"Evet, öyledir, çok düşüncelidir abim." Bana abisini övmesi tahminen ne zaman biterdi? Sabırla sesli bir nefes verdim.
"Aç bakalım Limit fasikülünü de başlayalım artık."
...
"Dediğim gibi limitin bazı sorularını türev öğrendikten sonra çok daha rahat yapacaksın. Şu an çok fazla hata yapıyor olabilirsin ama L'hospital ile çözeceğiz."
"İnşallah. Çok teşekkür ederim." Diyerek telefonunu eline aldığında gülümsedim. O çıktığı gibi hazırlanmaya başlamam lazımdı çünkü Kerem en geç yarım saat içinde burada olurdu. Kapı zili evde yankılandığında kaşlarım çatıldı. Kerem bu kadar erken mi gelmişti? Hem, aramak yerine neden zile basıyordu?
"Ee, şey, Elif abla abim aşağıdaydı da benim bir tuvaleti kullanmam lazım diye şey edince aşağıda beklemesin diye Elif abla dedi dedim."
"Ne saçmalıyorsun Ecem?" Anlamaz bir ifadeyle ona bakarken aniden iki büklüm oldu.
