Suç- Changlix

0.2

" Anlamadım. Ne?" dedi Peter.

" Evleneceğim işte."

" Ne yapıyorsan yap, aptal!" dedi Minho.

Söz vermişlerdi. Beraber bir gazete kurup ortalığı birbirine katana kadar kimse evlenmeyecekti. Evlenirlerse bunu yapamazlardı. Çocukları olacaktı ve yakalanmaları durumunda onları ortada bırakmak gibi aptalca bir hareketi kimse yapamazdı. Felix bu sözün dışında tutuluyordu. Olur da Minho tutuklanırsa ya da idam edilirse geriye varis olarak Felix kalacaktı. Hwang ailesinin tek varisi Sam'di ancak Sam'in babası Möysö Lee'ye göre gençti. Belki bir çocuğu daha olur diyorlardı. Oysa olmayacağına hepsi emindi.

  Fransız ihtilalinden sonra kazandıkları bütün haklarını kullanacaklardı. Yıkılan onca düklüğe rağmen hâlâ ayakta kalan Thouars'ta bir çalkantı oluşacaktı. Bu çalkantının ikinci bir ihtilal olmasını umdular. Sadece siyasi ya da bilim taraftarı bir yayın organı olmayacaklardı. İnsan haklarını da tekrar gündeme getireceklerdi.

Lucy de plana dahildi. Bir kadın olarak Maxwell adındaki İskoç bilim adamının yaptığı elektromanyetik çalışmaların üzerine kendi çalışmalarını ekleyecekti. Üstelik cinsiyetini de gizlemeyecekti yayım sırasında.

Sam ise sadece bir dedikodudan ibaret duyduğu Van Gogh ile tanışmak istiyordu. Onun bazı resimlerini hayalinde canlandırıyordu. Kendisi de resimler yapmak istiyordu ama bunlar masum resimler olmayacaktı. Fransa'nın en kirli yönlerini gözler önüne serecekti. Bu açıdan eleştirel sanatı savunan yazılar yayınlayacaktı.

Peter'ın niyeti belliydi. Şiirlerini yayınlayacaktı. Bunların çoğu aşk şiiri değildi. Realizm ve natüralizmin romanda yansımaları dönemlerinde göze çarpıyordu ancak şiirlerde bu yönden çok bir gelişme yoktu.

Minho'nun amacı ise ekonomi üzerine kuruluydu. Yapılan sömürgeler mantıklı olsa da acımasızcaydı. Bu değineceği yüzlerce konudan sadece biriydi. Hayvan haklarını da savunacaktı. Atlarına işkence eden sahipler ceza almalıydı ona göre.

Bu yüzden evlenmeyeceklerdi. Hatta en büyükleri olan Minho bile buna yeltenmemişti ama Sam evleneceğim diyordu.

" Kiminle?" dedi Peter.

" Bir dükün kızı, aileme yararlı olacak."

" Seviyor musun?"

" Güzel kız."

Minho sinirle yakasına yapıştı:
" Aşık bile değilsin ve arkadaşlarına verdiğin sözden mi dönüyorsun?"

Bozuk saat ile uğraşan Felix'in dikkatini çekmişti. Ne olduğunu anlamadan bakıyordu.

" Bir yıl geçti. Kabul et aptalcaydı."

" Bu lanet olası ülkede rahatça konuşman ve düşünmen için zemin hazırlayan insanlar da bir grup aptaldı."

" Yüzyıl önce olmuş bir ihtilalden bahsetmekten yorulmadın mı?" dedi yakasını Minho'nun elinden kurtararak.

" Tamam. Hadi sakinleşin." dedi Peter.

" Sözü bozuyor!"

" Farkındayım."

" Lanet olası güzel bir kız için arkadaşlarını satıyorsun."

"Özür dilerim Mösyö Lee ama benim ailem sizin aileniz kadar zengin tüccarlardan oluşmuyor. Bir dük kızıyla evlenmek sadece güzel bir kızla evlenmek değildir."

" Para için mi bizi bırakıyorsun?"

" Sizi bıraktığımı nereden çıkardın? Duygusalsın."

" Sam sus yeter!" dedi Peter

" Karışma." diye bağırdı Sam. Bu sefer Peter yakasına yapıştı:

" Ailen burjuvalarda isim sahibi biri. Lanet olsun! Benim gibi batmak üzere kahrolası burjuva sınıfından bile zor sayılan bir ailenin çocuğu değilsin. Seni gayet rahat anlıyorum ama aptallık ediyorsun."

"Peter kes şunu!" Minho araya girmeyi denedi.

" Araya girmeye cürret bile etme Minho. Bu aptalın beynine bir şeyler sokmam gerek."

" Niye her seferinde suçlu ben oluyorum?" dedi Sam.

" Çünkü her seferinde sen suçlu olansın." dedi Peter.

" Kadınlar geliyor!" dedi Felix. Hepsi dikkatini ona topladı.

" Duydular bence"