14♧

140 13 0
                                    

Seungmin başı eğik bir şekilde sınıfa girmişti. Sıraya girdiği gibi kendini uyur pozisyona koydu. Hyunjin içeri girdi. Seungmin'in uyuduğunu gördüğü gibi çantasını sıraya koydu ve Seungmin'in yanına oturdu. Seungmin yanında oturduğu kişi ile huzursuz oldu. Hyunjin'in yanında suçlu hissediyordu kendini. Hyunjin yana dönüp sordu.

"Ne oldu?"

"Suçluluk duyuyorum."

"Benim yüzümden mi?"

Seungmin kafasını geriye attı.

"Ah! Hyunjin bunu itiraf etmek çok zor. Kelimeler ağzımdan çıkmıyor."

"Sorun değil Seungmin. Bunun için endişelenmene gerek yok."

"Ama senin duygularını hafife almış gibi hissediyorum."

"Seungmin beni anlamanı tabiki de beklemiyordum çünkü şuana kadar resmin dışında kimseye aşık olmadın. Özür dilemeye çalışman bile güzel bence."

"Yani? Aramız bozuk değil değil mi?"

"Bana anlat çocuğu düzelir."

"Gerizekalı!"

Hyunjin anlatması için ikna ederken en sonda Jeongin'i beklemeye karar verdiler ve o geldikten sonra Seungmin anlatmaya başladı.

"Ya sokakta geziyordum öylesine bir anda biri küçük sırt çantama dokundu. Döndüğümde ne göreyim!"

"Senin resmindeki kişinin aynısını!"

"Aynen öyle. Bacaklarım falan titremeye başladı böyle bir yandan da çocuğu dinlemeye çalışıyorum. Onun dediklerini de hayal meyal hatırlıyorum. Şey demişti eğer fotoğraf çekmezsem arkadaşlarım benimle dalga geçer niye fotoğraf çekmedin diye, dedi. Durdu sonra ben konuşmaya çalışıcağım da yapabilir miyim bilmiyordum."

"Yapamadın değil mi salak?"

"Yok kelimeler ağzımdan çıkmıyor."

"Bir dakika bunlar olurken bize nasıl mesaj atıyorsun?"

"Elim hızlı işte. Yazıp atmam iki saniye sürüyor."

"Yapabildin mi bari MAL."

"Sen bu hafta boyunca beni aşalayacaksın değil mi?"

"Bana yaşattıklarının acısını çıkartmam lazım."

"Hyunjin. Çok güzeldi karşımda durup bana öylece bakıyordu ve ben tek kelime edemedim. Ama sonradan konuşabildim. Nasıl yaptım bilmiyorum ama yaptım."

Seungmin bu sözünden sonra kafasını sıraya koydu. Hyunjin ise onu sırtından patpatlayarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Hyunjin onu tam olarak anlıyordu bu yüzden Seungmin'e yapacaklarından vazgeçti. Onun yerine ona destek olmak daha iyiydi.

"Tamam be! Ağlamasana sulu göz."

"Ağlamıyorum ki."

Hyunjin etrafına baktı ilk, Jisung'ların diğer uçta olduklarını gördüğünde önüne dönüp konuşmasına devam etti.

"Seungmin. Bende Jisung ile konuşmaya çalışıp yapamadığımda ağlamıştım. Sende yanımdaydın hatta. Jisung diye mesaj atan kişi de sendin. Hatta Minho'ya Jisung'u sormam için iten de sendin."

"Ama aynı değil. Senin yapabilecek cesaretin vardı. Ben herkesten cesaret alsam bile yapamam."

"Ya ben varım burada. Sana destek olucağım."

"Ama..."

"Aması yok. Ver bakayım telefonunu."

"Hyunjin emin değilim."

N/S ♧ HyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin