N/S ♧ Hyunsung

35♧

Birkaç gün sonra Jisung okulun girişine doğru yürüyordu. Onu gören Hyunjin hızla ona doğru koştu. Jisung'a sıkıca sarılken Jisung da kıkırdıyordu.

"Seni özledim."

"Bende sevgilim."

"Hadi sınıfa gidelim."

İkili birlikte yukarı çıkarlarken birbirlerine bir şeyler anlatıp gülüşüyorlardı. Sonunda sınıfa gelip içeri adımlar atınca Jake sinirle elleri birleşmiş ikiliye bakmıştı. Sınıftan hızlıca çıkınca Jisung arkasından ilerledi.

"Jake!"

Jake arkasını döndüğünde gördüğü yüzle sinirle adımladı ona. Onun yakasını tutucakken Hyunjin elini itti.

"Sakinleş."

"Neden beni çağırıyorsun? Sevgili olduğunuzu gözüme sokmak için mi?"

"Öyle bir amacım yok Jake."

Sınıfın içine bakıp geri Jake'e döndü. Jake aptaldı. Sınıfta onu seven ona her şeyini yapan biri vardı ama o bunu görmüyordu. O kıza üzülüyordu Jisung. Jake dışındaki herkes farkındaydı onun. Hatta bazıları ona sürtük bile diyordu.

"Sadece gözünü aç artık Jake! Yıl boyu Hyunjin diye gezdin. Hep ulaşılmazı oynamak mı sana kolay geldi bilmiyorum ama aç gözünü. Birisi var senin için her söze, lafa katlanan gör artık onu! Kötü biri değilsin. Yaptığın tek kötü şey Hyunjin'e saplantılı olman ve inanki bu beni de Hyunjin'i de etkilemiyor. Tek kendine zarar veriyorsun. İyi düşün Jake. Yoksa etrafında kimse kalmayacak."

Jisung, Hyunjin'in elini tutarak yürürken Jake ise şaşkınlıkla oraya bakıyordu. Az önce en nefret ettiği kişi ona kötü biri olmadığını mı söylemişti. Tavsiye vermişti birde. Sinirle güldü Jake. Tuvalete doğru ilerlerken yukarı yavaş yavaş çıkan Yunjin'i gördü. Yunjin yavaş yavaş Jake'in yanına gelirken sinirden gözlerinin kızarmış olduğunu gördü.

"Jake? Sinirlendin mi sen?"

Başını salladı Jake. Bir şey demedi. Yunjin gülümseyerek çantasından bir çikolatalı süt çıkarıp Jake'e verdi.

"Bu ne?"

"Çikolatalı süt."

"Ne yapıcağım ben bunu?"

Yunjin kulağına eğilip kısıp sesle konuştu.

"Çikolatalı süt sevdiğini biliyorum. Kimse seninle dalga geçmesin diye gizliden gizliye içiyorsun."

Jake şaşkınlıkla bakarken Yunjin gülümsedi.

"Ya da ben alayım içeri geçince içersin oldu mu? Hem sınıfta fazla kişi olmaz."

Yunjin bunları söyledikten sonra ilerlerken Jake şaşkınlıkla arkasından bakıyordu. Yüzünü yıkasa iyi olurdu çünkü hala rüyada olduğunu sanıyordu.

Onlar öyle yaparken Jisung ve Hyunjin ise Jake ve Yunjin hakkında konuşuyordu.

"Yunjin'den bahsediyorsun değil mi?"

Kafasını salladı Jisung.

"Cidden her söze katlandı o. Ailesi bile bu durumdan bıktı."

"Çok garip değil mi? Sana saplantılı olan bir kişinin bir saplantılısı olması."

"Aslında tamda sayılmaz. Gizli saplantı diyelim ve kötü bir şekilde de saplantılı olduğunu söyleyemem."

"Doğru."

"Siz de mi böyleydiniz Jisung bey?"

"Ben daha çok platoniktim ya."

"Sana ilk ne zaman bir şeyler hissettim biliyor musun?"

"Hmm?"

"Basketbolda kafama top atmıştın ya. Ondan sonra bir baktım bir melek benimle ilgileniyor."

"Melek ha?"

"Hmm. Bir baktım senmişsin o melek. Kafamı falan okşayıp iyi misin diye soruyorsun."

"Abartma ya. Sadece gelip iyi olup olmadığını sordum."

"Hayır ya kafamı okşadın araştırmanı öneririm."

"Kafanı okşayan Jeongin'di Hyunjin."

"Hayır sendin."

"Ben değildim."

"Sendin."

"Değildim."

Jeongin içeri gelirken Jisung ve Hyunjin'in önüne oturmuş tartışan ikiliye bakıyordu.

"Sendin."

"Değildim."

"Sendin."

"Deği..."

"Ay yeter be! Ne oluyor burada?"

"Jeong ne zaman geldin buraya?"

"Jeongin Jisung'a aşık olduğum gün kafamı okşayan Jisung değil miydi?"

"Değildim diyorum ya!"

"Hayır Hyunjin bendim."

"Nasıl ya?"

"Salak! Jisung'a aşık olduktan sonra beni Jisung olarak kabul ettin birde enayi!"

"Yazıklar olsun Hyunjin."

"Olmasın Jisung olmasın."

"Yürü git ben Jeongin bebişim ile oturucağım."

"Jisung ya."

"Ben ile Jeongin de karıştırıyorsan ben bir şey demiyorum Hyunjin git."

"Lütfen."

"Şiirler yaz bana. Kabul edeyim seni."

"Öyleyse kolay bu iş bebeğim // Dökülür ağzımdan kelimeler bir bir // Kızsan da bana küssen de bana // Senin nazını da çekerim sevgilim."

"Kolay mı öyle gelişi güzel yazmak. Anlat bana beni neden sevdiğini."

"Satırlar yetmez sana // Dökülen kelimelerim yetmez // Dilim yetmez sana // Bildiğim kelimeler yetmez."