"Sevgilim ben geldim."
Felix sokak kapısından içeri geçmiş poşetleri kenara bırakıp arkasından kapıyı kapatmıştı.
İkisi de üniversitenin son günlerindeydi. Bu yüzden fazla yoruluyorlar ama yine de akşam kendilerine vakit ayırabiliyorlardı.
"Minho?"
Olan sessizlik ile endişelendi Felix. Direk salona adımlarken sevgilisinin televizyon izlerken uyuyakaldığını fark etti. Bugün çok yorulmuş olmalıydı.
Gülümseyerek ona bakıp elinden kumandayı alarak kenara bıraktı. Kenardaki ince pikeyi alarak onun üzerine aldı. İçerisi zaten sıcaktı. Baş ucuna oturup sevgilisinin uyumaktan şişen dudaklarını bir kere öptü. Çok hafif olsada Minho kalktı mı diye kontrol etti.
Ayağa kalkıp banyoya ilerledi. Sevgilisi uyuyorsa banyo yapabilirdi. Kendini sıcak suyun altına atıp bir güzel yıkandı. Banyodan çıkıp üstünü giyinmek için yatak odalarına ilerlemeye başladı. Aklına dolan anılarla gülümsedi.
"Mezun olduktan bir ay sonra düğün yapalım mı fazla beklemek istemiyorum."
"Bir ayda yetişir mi ki?"
"Sade bir şey yaparız zaten. Sadece..."
"Sadece ne?"
"Bu yatağa uzanırken kollarımda artık eşimin olmasını istiyorum. Onu up uzun koklamak istiyorum. Yanaklarını ısırmak da istiyor olabilirim."
"Yanaklarım ile alıp veremediğin ne var gerçekten."
"Sende benimkileri ısırıyorsun?"
"Senin kadar değil. Yanağımı öpmeni istiyorum sen ısırıyorsun."
"Bu kadar tatlı olman benim suçum değil. Her neyse. Ben artık Lee Felix'i kendi kocam olarak görmek istiyorum."
"Mezun olduktan bir ay sonra, kollarınla beni saran sen, fazlasıyla güzel bir hayal."
"Yani kabul."
"Bana sen az önce evlenme teklifi mi ettin?"
"Evet."
"Yüzüğüm nerede hani?"
"Burada olacaktı dur."
"Ya! Böyle olmaz. Senin ani bir anda evlilik teklifi etmen lazım."
"Yani red mi ediyorsun beni?"
"Üzgünüm Lee Minho bey. Bir dahakinde kabul edeceğim."
Anılarında çıktı Felix. Her yatak odasına adımını attığında o anı düşünüyor yüzünden gülümseme ayrılamıyordu bu yüzden.
Tam yataktan kalkıcaktı ki Minho girdi odaya.
"Sevgilim ne zaman geldin."
"Otuz dakika oldu daha. Sen uyanmadan banyo yapayım dedim."
Minho yatakta oturan Felix'in yanına oturmuş saçlarını koklamıştı.
"Mis gibi kokuyorsun. Mayıştım."
"Geldiğin gibi mi yattın?"
"Yok biraz televizyona baktım. O sırada uyumuşum. Yarına anlatmam gerekenler vardı onu yetiştiririm diyordum birde."
"Günde 4 saat uyuyorsun. Uyuman normal."
"Son sene. İyice çalışıp bitirmek istiyorum. Bir daha hazırlanmak istemiyorum."
"Ah bende. Sen neyi anlatacaktın?"
"Yarın bir şirkete gidip tasarladığımız projeyi anlatmam lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
N/S ♧ Hyunsung
FanfictionO sırada da Minho, Felix ile birlikte içeri girdi. Hyunjin onların girdiğini görünce görüşürüz diyip kalkıcaktı ki Minho tam karşısında durdu. "Amacın ne?" "Efendim?" "Amacın ne? Bir ay boyunca Jisung ile yanyana olmanıza rağmen hiç konuşmayıp şimdi...