40♧

71 4 0
                                    

Chan apartmandan çıkarken Seungmin arkasındaki çiçeği saklamaya çalışıyordu. Sonunda Chan yanına geldiğinde ikisi de yan yana yürümeye başlamışlardı. Chan, Seungmin'in elinin arkada olduğunu farkedip merak ederek sormuştu.

"Ne var arkanda?"

"Parka gidelim, söylerim."

"Peki."

İkili parka geldiklerinde sakin olması ile Seungmin küçük bir gülümseme yapmış ardından boğazını temizleyerek Chan'ın ona dönmesini sağlamıştı. Arkasındaki çiçeği çıkartıp Chan'a doğru uzatmış gözlerini kaçırarak konuşmuştu.

"Sevgilim olur musun?"

Chan önce şaşkınlıktan bir kahkaha atmış ardından çiçeği eline alıp Seungmin'e sarılmıştı.

"Böyle bir teklifi ret edemem ha?"

"Chan..."

"Bu benimde yapmak istediğim bir şeydi Seungmin. Hatta..."

Seungmin'den ayrılıp elini cebine atmış ve bir küçük bir anahtarlık çıkarmıştı.

"Anahtarlık mı?"

"Sana bununla teklif edicektim."

"İyi de anahtarlık?"

"Klişe olsun istemedim."

Seungmin gülürken ciddi misin demiş ve elindeki anahtarlığa bakmıştı. Hızlıca onu alıp cebine koymuş ve Chan'a sarılmıştı.

"Bu aldığım en garip teklifti. Teşekkürler."

"Hey ben teklif etmedim. Sen ettin."

"Sende edicektin. Sadece ben erken davrandım."

"Erken mi? Neredeyse iki aydan fazladır flört ediyoruz Seungmin."

"Tamam. Teknik olarak erken olmayabilir."

"Kabul ediyorsun yani?"

"Ama..."

"Ama?"

"Yolunda gitmeyen birçok şey oldu. Bunları sende biliyorsun. Ne yapacağımı bilmiyordum bu yüzden. Yoksa en başından beri teklif etmek istiyordum. Yani aslında seninle ilgili sorunlardı ama seninle ilgili değildi. Yani şey."

"Niye şimdi bu kadar tedirgin oldun ki?"

"Bilmem bir an yanlış anlayacağını düşündüm."

"Anlamadım. Doğru bazı şeyler oldu benim yüzümden ve bunlarda senin kafanı karıştırdı. Uzakta olduğum için de zor bir ilişki içerisinde olucağız. Ve biz ya..."

"Dayanamayacağımızı düşünsem bu ilişki bir ay önce bitmişti Chan."

"Doğru."

"Seni seviyorum ve inan yapamayacağımı düşünsem ilk saniyeden keserdim seninle olan ilişkimi. Korkuların olduğunu biliyorum. Fazla görüşemeyeceğiz ama inan bana gelebileceğim her hafta gelmeye çalışıcağım sana."

"Seungmin."

"Hmm?"

"Bir daha söylesene."

"Neyi?"

"İlk başta söyledin ya."

"Anahtarlık mı?"

"Ya! Komik değil."

"Senden nefret ediyorum Bang Chan."

Chan hemen kalbini tutarak bayılma numarası yapmış ona gülen Seungmin'in yüzüne karşı dönmüştü.

"Chan, chan."

"Bir arı mı vızıldıyor sanki?"

"Ya Chan."

Seungmin, Chan'ın yüzünü ona bakmaya zorlasa da pek işe yaramamış sonunda pes edip Chan'ın arkasından sarılıp başını omzuna koymuştu.

"Seni seviyorum."

"Yumuşamayacağım."

"Chan, hadi hadi."

"Bir daha dersen belki..."

"Seni seviyorum."

Chan arkasını direk dönüp Seungmin'e sarılmış kokusunu içine doğru çekmişti. Ardından dudaklarına küçük bir öpücük bırakmış ve ikiside birlikte Minho'nun evine gitmişti. Akşama doğru eve gelen Minho mutfakta duran üstü un olmuş ikiliye bakmıştı. Sadece mutfağı toplamazsan seni öldürürüm demişti.

N/S ♧ HyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin