Hyunjin:
-Eve girdin mi?
-MeleğimJisung:
-Girdim girdim
-Üstümü değiştiriyordumHyunjin:
-Ben onu da yapamadım
-Eve gelince yorgun olduğumu fark ettimJisung:
-Kalk değiş üstünü
-Kirli kirli uzanma yatağaHyunjin:
-Kalkacağım şimdiJisung:
-Ay çok geç geldik ya eveHyunjin:
-İyiki sadece bir buçuk saat dışardaydık JisungJisung:
-Ama saat çok geç olmuş!
-Hemen uyu tamam mı?
-Üstünü değiştir yatHyunjin:
-Tamam
-Sende hemen yat tamam mıJisung:
-Gözlerim kapanıyor
-Ama seninle konuşmak da istiyorumHyunjin:
-Jisung!
-Gidiyorum benJisung:
-Ama
-AmaHyunjin:
-Uyu meleğim hadiJisung:
-Peki peki
-İyi gecelerHyunjin:
-İyi uykular bebeğimFelix × Minho
Felix:
-MinhoMinho:
-Meleğim
-Ne oldu?Felix:
-Uyanık mıydın?Minho:
-Hmm
-UyuyamadımFelix:
-BendeMinho:
-Niye uyuyamadın?Felix:
-Unuttum mu sandın?
-Seni düşündüm.Minho:
-Felix iyiyim ben.Felix:
-Öyle de sen
-Zaten yanında kalmama da izin vermedinMinho:
-Annen de kızsın sonra sanaFelix:
-Kızmaz ki
-Seni seviyorMinho:
-Olsun yine deFelix:
-MinhoMinho:
-Felix bildiğin halde neden kurcalıyorsunFelix:
-Çünkü merak ediyorum seni
-Minho ben senin sevgilin değil miyim?Minho:
-Felix sadece yanlız kalmak istiyorumFelix:
-En son seni böyle bir günde bıraktığımda ikimizde hastanedeydik Minho!Minho:
-Öyle bir şey olmayacak bir daha!
-Öyle bir şey yapmayacağımFelix:
-İnanayım mı sana?Minho:
-FelixFelix:
-Üzgünüm Minho bey sizi düşündüğüm için!Minho:
-Felix!
-AnlamıyorsunFelix:
-Sende beni anlamıyorsun!
-Sadece yanında olmak istiyorum
-Olayları duymayı bırak tek kelime ağzından çıkmasa bile ben bir şey demem
-Ama sen sanki çevrende kimse yokmuş gibi kendini hapishanene kapatıyorsun!
-Yanında olsam belki sana iyi geleceğim ama sen buna izin vermiyorsun!Minho:
-...Felix:
-Sadece yanında olmak istiyorum Minho
-Çok mu istediğim şey?Birkaç dakika bekledi Felix ardından onu görüntülü arayan Minho'yu gördüğü gibi açtı. Duyduğu hıçkırık sesleri ile endişe ile ekrana baktı ancak gece olduğu için ve ışıklar kapalı olduğu için yüzünü göremiyordu.
"Minho?"
"Felix."
"Minho yanına gelmemi ister misin?"
Felix çok bir şey göremesede Minho'nun başını salladığını görmüştü.
"Ama sen böyleyken ben nasıl burada durabilirim ki? İzin ver geleyim."
"A-annenden nasıl izin alıcaksın? Hadi onu geçtim baban?"
"Annemden izini alırım bir şekilde. Annem babamı da ikna eder. Sen izin ver yeterki."
Derin bir iç çekiş duydu Felix. Merakla Minho'nun ne diyeceğini beklerken iki dakikanın sonunda Minho'nun, evet anlamında, başını salladığını gördü. Birkaç dakika sonra da annesi ile kapıdaydı zaten.
"Çocuğum şuan çıkılır mı dışarı? Köpek falan var. Sana bir şey olur."
"Annecim, dikkat ederim ben. Hem Minho'nun evi yakın biliyorsun zaten."
"Niye gecenin köründe çıkıyorsun ki? Sabahta görebilirsin Minho'yu."
"Annem dedim ya sana ailesini kaybetmiş bugün diye. Yanlız mı bırakayım onu? Hem biliyorsun onun benden başka kimsesi yok."
"İyi. Dikkatli ol bak. Ulaşınca bana haber et. Ayrıca sabah gelin burada kahvaltı edelim. Yormayın kendinizi. Gittiğin gibi Minho'yu sakinleştir ve yatın tamam mı?"
"Tamam canım annecim. Gidiyorum ben."
Beş dakika sonra Felix, Minho'nun evine gelmişti. Birkaç dakika açılmasını beklemiş kapı açıldığı gibi Minho'ya sarılmıştı.
"F-felix."
Felix bir şey dememiş sadece daha sıkı sarılmıştı. İçeri geçtiklerinde salondaki koltuğa oturmuşlardı. İkisi de çıtını çıkarmamış Minho, Felix'in kucağında uzanırken Felix onun saçlarını okşamıştı.
Sabah uyandıklarında Minho, Felix'in böyle uyuduğunu görünce onu uyandırmadan kucağından kalkmış Felix'i düzgünce koltuğa yatırmıştı. Felix'e bakarken iç çekti.
Minho'nun ailesi klasik bir araba kazası sonrası ölmüştü. Minho orta okuldayken ailesinin üzerine birde dostlarının onu terk etmesi üzerine hiç iyi bir psikolojiye sahip olmamıştı. Yurda gitmeyi reddettiği için Anneannesi ve dedesi ona bakıyormuş gibi gösterilmiş bu sayede Minho bir evde tek başına yaşamaya başlamıştı. Ev zaten anneannesine aitti. Anneannesi ve dedesi de ona bir miktar yolluyordu işte. Böylece bütün ihtiyaçlarını giderebiliyordu Minho.
Eski Minho'ya göre yanında kimse olmaması iyiydi. Tek başına olması, yaşaması iyiydi. Tabi bu düşüncesi Felix'e kadardı.
Ona ailesinden sonra en iyi gelen oydu. Etrafına neşe saçan bu çocuğa ihtiyacı vardı Minho'nun.
Felix'e bakıp onun alnına küçük bir öpücük kondururdu. Hatırladığı anılar ile güldü.
"Minho hyung hadi ama!"
"Sen katılmıyorsan bende katılmıyorum!"
"Evet inatçıyım. Var mı diyeceğin?"
"Hyung dememe gerek yok derken?"
"Çok güzel bir arkadaş olurmuşsun aslında."
"İnsanlar aptal. Senin güzel kalbini kıracak kadar aptallar."
"Ben buradayım Minho~ya."
Kafasını sallayarak kendine geldi Minho. Ardından bir duş almak için banyoya doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
N/S ♧ Hyunsung
FanficO sırada da Minho, Felix ile birlikte içeri girdi. Hyunjin onların girdiğini görünce görüşürüz diyip kalkıcaktı ki Minho tam karşısında durdu. "Amacın ne?" "Efendim?" "Amacın ne? Bir ay boyunca Jisung ile yanyana olmanıza rağmen hiç konuşmayıp şimdi...