N/S ♧ Hyunsung

36♧

1 ay sonra...

Seungmin heyecanla Chan'ı bekliyordu. Geldiğinde Chan'a sımsıkı sarılıcak hasretini giderecekti.

Koşarak gelen çifti görmesi ile kıkırdadı. Ardından dönüp gelen kişilere bakmaya başladı. Chan'ı valizini çekiştirerek görürken biraz yaklaşmasını bekledi. Ardından yakınındaki kalabalık azalınca koşarak sarıldı ona. Chan sırıtarak Seungmin'i tuttu belinden.

"Çok özledim seni."

"Bende."

Seungmin ayrıldıktan sonra Jisung sarıldı sıkıca. Chan, Jisung'a sarılırken tam önündeki Hyunjin'e öldürücü bakışlarını atmıştı. Hyunjin yutkunurken Seungmin dayanamayıp kahkahasını patlatmıştı. Hiçbir şey anlamayan Jisung masumca döndü o tarafa. Hyunjin'e baktığında Hyunjin bir gülümseme gönderdi.

Jisung da sarılmayı bırakınca Hyunjin de sarılmıştı. Her ne kadar Chan ile o kadar fazla anlaşmasalar da çocuk gibi davranan hyungunu seviyordu içten içe.

"Demek şiirler yazmak ha?"

"Ya bir aydan uzun bir süre önce oldu o. Karışma benim sevgilime."

"Bak bak. Büyüdün de sevgilini mi koruyorsun sen?"

"Korurum. Bak bana hmm?"

"Tamam tamam karışmıyorum. Felixler nerede?"

"Hafta sonu ya. Biz gelemeyiz Chan gelsin dediler."

"Çok vefalılar."

"Ya. Kalkın dedim üşeniyoruz dediler. Çok vefalılar çok."

Jisung telefonuna bakarken arayanın Minho olmasıyla konuşmaya başlamıştı.

"Efendim hyung? Evet geldi Chan hyung. Neden vereyim ya? Yürü git gelmiyorsun birde arayıp versene diyorsun. Vermeyeceğim. Koy umrumda mı?"

Jisung telefonu Minho'nun üstüne kapatırken Hyunjin, Jisung'un cesareti ile şokla ona bakmıştı.

"Sakın lafını bitirmeden kapattım deme."

"Yaptım. Sinir ediyor ya! Neymiş ağzıma peçete tıkarmış. Bak bakayım yapabilecek misin?"

Chan ve Seungmin gülerken Hyunjin şok olmuş bir şekilde Jisung'a bakıyordu. Hepsi birlikte yürümeye başlarken Hyunjin hala şaşkın yüzünü indirememişti.

"Sen ölmeyi bayılmak sanıyorsun sanırım."

"Ya Minho hyung bu. İki şirinlik yapar geçiririm sinirini."

"Bana gelince Hyunjin elimden bir şey gelmiyor diyebiliyorsun ama."

"Didişmenizi izlemek eğlenceli."

"Ben sana helal olsun diyorum."

Hyunjin Jisung'un elini bırakıp daha hızlı ilerlerken Jisung ya nereye diye bağırarak arkasından gitmişti. Seungmin ve Chan ikilisi yanlız kalınca ise Seungmin göz ucuyla Chan'a baktı. Şuanda Seungmin'in yanındaki Chan'ın elinde bavul vardı bu yüzden elini tutamıyordu Seungmin. Yerini değiştirip Chan'ın elini tutunca aniden ona baktı Chan.

"Hala anlatmak mı istiyorsun?"

"İstemiyorum."

"Öyle mi? Neden yüzün asık?"

"Bilmiyorum Seungmin."

Derin nefes alarak ona baktı Chan. Seungmin yeniden ilerleyince Chan elini tuttu.

"Şu banklara geçelim mi?"

"Hyunjin ve Jisung?"

"Gitsin onlar. Biz konuşalım."