N/S ♧ Hyunsung

48♧

"Şuna baksanıza Hwang Hyunjin'in sevgilisi."

"Ne yapıyor o?"

"Kitap okuyor sanırım."

Jisung kütüphanede kitabını okuyarak Hyunjin'i bekliyordu ancak onlara yakın bir masada onun hakkında konuştukları için odaklanamıyordu. Bazıları cidden Hwang Hyunjin'in sevgilisi bu mu diyerek dalga geçiyordu bazıları ise görüşünü eleştiriyordu.

O masadan tanıdık gelen bir sesle oraya döndü Jisung.

"Birini eleştirmeden önce kendine bak. Kudurmuşsunuz belli. Bir yıl boyunca sürtük gibi Hyunjin'in peşinden koşup sonra da onun arkasından pis konuşacak kadar çok kudurmuşsunuz."

"Hayırdır Yunjin senin sesin çıkar mıydı ya?"

"Bunu sen mi diyorsun? İki erkeğin arasında bir sürtük olan sen değil misin?"

"Seni yolarım. Kimsin lan sen?! Kimsin de insanların bir bokunu bile bilmeden yorumluyorsun! O eleştirdiğin insanlar hakkında git şu kuş beyninle bir araştır be!"

"Yunjin? Abin ünlü biri diye her gelene laf atmaya falan mı başladın?"

"Piç! Seni yolacağım! O sarı saçları parça pinçik etmezsem bana da Yunjin demesinler!"

Jin ve Jay, Yunjin kızın üzerine atlamadan onu yakaladılar. Bunları izleyen Jisung ise Yunjin'i dışarı çıkartmaları ile Yunjin'in yanına ilerledi.

"Piç!"

"Yunjin tamam ya sakinleş."

Jay, Yunjin'i sakinleştirirken Jin kenardaki Jisung'a bakmıştı.

"Selam bugünlerde en çok konuşulan konu."

"Sana da selam Jin. Yunjin iyi mi?"

"Biraz sinirlendi ama sakinleşir merak etme. Yine Hyunjin'i mi bekliyorsun?"

"Hmm. Direk eve gideceğiz."

"Anladım."

Sakinleşen Yunjin ile Jisung yanına gitmişti.

"Yunjin?"

"Jisung?"

"İyi misin?"

"Hmm. Sadece biraz sinirlendim."

"Orada beni savunduğun için teşekkür ederim."

"Sürtük olduklarını biri hatırlatmalıydı. Bunun için teşekkür etme."

"Peki. Benim gitmem lazım. Hyunjin birazdan çıkar."

"Selam söyle."

"Söylerim."

Diğer ikiliye de el sallayıp ilerlemeye başladı Jisung. Sevgilisini gördüğü gibi onun arkasından atlamış yanağına bir öpücük bırakmıştı.

"Sevgilim."

"Çok özlemişim seni."

"Bende öyle."

Hyunjin'in sırtından inen Jisung yanına geçmiş onun elini tutmuştu.

"Felix beni aradı. Onlara geçicekmişiz."

"Benim ödevlerim vardı. Akşam gelince halledebilir miyim bilmem."

"Ben yardım ederim sana. Benimkileri bitirdim bugün."

"Ya sen varya aşksın aşk!"

Hyunjin'in yanağın bir öpücük kondurmuş sonra da el ele yürümeye devam etmişlerdi. Yolda konuşa konuşa arkadaşlarının evine gelmişler içeri geçip selam vermişlerdi.