4★Yabancılar

82 9 8
                                    


★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen de mi Finans bölümündesin?" diye sordu Seonghwa, Wooyoung'un sorusunu cevapladıktan sonra Yeosang'a doğru döndü.

"Hayır." Yeosang yere bakmaya devam ederken, kaba görünmemeye çalışıyordu ama aslında önünde dikilen geç adam karşısında büyülenişini gizlemeye çalışıyordu.

Üçüncü sınıf Finans öğrencisi Park Seonghwa denilen çocuk Yeosang'ın hayatında gördüğü en göz kamaştırıcı kişi olabilirdi. Yeosang elleri ceplerinde ayaklarını hareket ettirirken dışarı çıkacakmış gibi atan kalbini sakinleştirmek için olabildiğince sakin görünmeye çalışıyordu.

Wooyoung konuşmaya devam ederken Seonghwa'nın gözlerinin üzerine döndüğünü hissetti ve Yeosang kızaran yanaklarının onu ele vermemesini umdu.

Yeosang daha önce çok güzel erkekler görmüştü ve kimi isterse elde etme ve ardından onları unutma konusunda hiç zorlanmamıştı. Ama bu çok farklıydı. Seonghwa'da Yeosang'ın açıklayamadığı bir şey, daha önce hiç olmadığı kadar Yesaong'ı utandıran bir şey vardı.

Seonghwa gittiğinde Yeosang koyu sarı saçlı çocuğu son kez görebilmek için omzunun üzerinden hızla arkasına baktı ve kalbi tekledi.

Park Seonghwa, asla unutamayacağı o isim.

☆☆☆

"Merhaba, ben Park Seonghwa. Tanıştığımıza memnun oldum," diye selamladı Seonghwa nazikçe ama sesinde garip bir şekilde tereddüt hissi vardı fakat birbirilerini tanıdıklarına dair hiçbir belirti göstermiyordu.

Eskiden tanıdıklarını.

Gözlerindeki soğuk ve duygusuz ifade Yeosang'da kurşun etkisi yaratmıştı. Dört yıl geçmiş olabilirdi ama Seonghwa hiç de yaş almış gibi görünmüyordu; hala tıpa tıp aynı gözüküyordu, tek fark saçları artık siyahtı. Ve giyinişi. Elbette etkinlik moda etkinliğiydi ama Yeosang günlük kıyafetlerle bile Seonghwa'nın her zaman mükemmel ve çok daha rahat göründüğünü düşünürdü. O zamanlar tabii ki.

"Seonghwa, seni hayatımdaki en önemli kişiyle tanıştırmak isterim," dedi Lucas gururla, bir kolu Yeosang'ın beline sarılmıştı.

"Ben de tanıştığıma memnun oldum. Ben... ben Kang Yeosang," dedi Yeosang sonunda kendisini cevaplamak için zorlayarak. Sesi cümlesinin ortasına doğru çatlamış ve sona doğru fısıltıya dönüşmüştü.

Önünde, siyah takımın içinde kusursuz bir rüya gibi görünen Seonghwa hariç diğer her yere bakmaya çalışarak etrafına bakındı. Yeni halinin mavi kot pantolon ve bol bir tişört giyen haliyle alakası yoktu. Seonghwa ve Lucas muhabbetlerine devam ederlerken Yeosang ölüyormuş gibi hissediyordu. Oradan kaçmak istiyordu.

When we were | Seongsang ✦ 'Just as we are' devam kitabı (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin