✦
"Nereye gidiyorsunuz?" Wooyoung evinin kapısını açtığında Yeosang'ın da dışarı çıkmak için aynısını yapmak üzere bulunca şaşırmıştı.
"Dışarı çıkıyoruz," diye cevap verdi omuzlarını silkerek ve Wooyoung'un içeri girmesi için kenara çekildi.
Genç adam bir kaşını kaldırırken bakışları yavaşça Yeosang'la yanında dikilen San'ın arasında gidip geliyordu. İkisi de güzel bir şekilde giyinmiş, saçları kusursuzca yapılmış ve yüz hatlarını ortaya çıkaran hafif makyaj yapmışlardı.
"Birlikte mi?" diye sordu ardından. "Böyle giyinmiş halde. Bensiz?"
"Hımm." San gülümsedi ve askılıktaki ceketini aldı. "Bekleme yapma!" dedi Yeosang'a gülerek.
Sarışın adamın yüzündeki şaşkınlığı görmesi Yeosang'ı, Wooyoung'un iki arkadaşının anlaşamadığının farkında olup olmadığını sorgulamasına neden olmuştu. Ama en sonunda Wooyoung her şey yolundaymış gibi davranarak akıllıca bir karar vermişti, olayı eşelemek daha fazla soruna yol açacaktı.
Tüm günü akşamdan kalmanın neden olduğu baş ağrısıyla yatakta geçirdikten sonra akşam rüzgarı çok güzel hissettiriyordu. Erkenden kalktığında kafasındaki her şey –Seonghwa'nın boşanma haberlerinden San'ı öpmek içi verdiği sarhoş kararına kadar– bir hortum gibi etrafında dönüyordu.
Gerçi ikinci olayı artık çok fazla dert etmiyordu, hatta aralarına beyaz bayrak çekmişti ama yine de iki tarafta yeni arkadaşlıklarındaki adımları dikkatle ve özenle atıyorlardı. Ama aniden yapmaya karar verdikleri şey dikkatli olmaktan çok uzak olabilirdi.
"Bunu yapmak istediğine emin misin?" diye sordu Yeosang, yoldan taksi yakalamaya çalışırlarken omzunun üzerinden San'a baktı.
"Evet, oldukça eminim," diye cevapladı San başıyla onaylayarak. "Daha fazla dışarı çıkmam lazım. Her gün evde pineklersem Bay Mükemmeli bulamam."
Yeosang da başıyla onaylayarak cevap verirken kendisinin istekli olduğuna San kadar emin değildi. Fikir bir saat önce, bir önceki geceyle ilgili tekrar konuşup son kavgalarında söylediği kırıcı şeyler için San özür dilediğinde kulağına mantıklı gelmişti
San son zamanlarda büyük bir tasarım dergisi için iç tasarım üzerine makale yazmıştı ve o yüzden büyük, lüks bir partiye davet almıştı. Ve görünüşe göre Wooyoung'la tahta oyunları oynayıp hislerine karşılık vermesini umarken partiye katılmayı düşünmemişti bile. Ama şimdi içinde bir kıvılcım çakmıştı ve San dışarı çıkıp bir adamla tanışmak için hiç olmadığı kadar hazırdı.
Ayrıca bedava yemek ve içecek Yeosang'ın asla reddedemeyeceği bir şeydi ve belki birkaç sevimli çocuk da görürdü. Çaresizce aşk arıyormuş gibi görünmeyeceğine karar vermiş olsa da birkaç erkeğe bakmak kimseye zarar vermezdi. Özellikle de gerçekten tatlı erkeklerse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When we were | Seongsang ✦ 'Just as we are' devam kitabı (Türkçe Çeviri)
FanficYeosang hayatının ne bir masal ne de romantik bir roman olmadığı gerçeğinin farkına varmıştı; hayatı sonsuz bir okyanusun yüzeyinde kalma savaşı verdiği kısa bir hikayeydi. Ve o okyanusta, başka birisini gerçekten sevmeden önce kendisini bulup sevm...