27 Aralık 2022
Evett... Bilmeyenler için Çerkes kafkas göçmenlerine denir. Avşar ise Türk'tür Azeri ya da Kırgız gibi düşünebilirsiniz.
İyi okumalar 😌
Elinin tersini ağzına tutarak esnedi. Yolculuk uykusunu getirmişti. Bu yıl okulunu değiştirmişti çünkü diğer okulda üniversite sınavına gireceğini bilerek kalamazdı. Orası üniversite okumayı düşünmeyen bir an önce bitse şu lisede kurtulsak diye düşünen serseri tiplerle doluydu. Ailesi onu ilk başta uzağa göndermek istemediği için oradaydı oysa dersleri çok iyiydi.
Otobüs durduğunda yaşlı, çocuk ve kadınlara yol vererek çıktı otobüsten. Bagajdan valizini ve çantasını aldı. Okul yurdunda kalacaktı. Etrafı inceledi. Her detayı... Genişçe gülümsedi. Aslında mutluydu, hayalleri gerçekleşecek ve ailesi onunla gurur duyacaktı. Yürümeye başladı ve önüne ilk çıkan dükkana girdi.
"Selamünaleyküm abi." dedi gülümseyerek. Karşısında duran 50'li yaşlarının başındaki adamda gülümsedi. "Ve Aleykümselam. Gel bir çay ikram edelim." Karşısındaki adamın sıcak tavırlarıyla daha çok gülümsedi Nart. "Yok abi sağol." Elindeki kağıdı uzatarak "Ben buraya gideceğim ama nasıl bilmiyorum yardımcı olursan iyilik etmiş olursun." Adam elindeki kağıdı alıp tarif etti. Nart teşekkür ederek gideceği yere doğru yola çıktı.
***
Önünde durduğu binaya son kez baktı ve içeri girdi. Yurt müdürünün odasına gitti. Kapıyı çalarak 'gel' ikazını alarak içeri girdi.
"İyi günler hocam." dedi ellerini önünde birleştirerek. Mustafa bey gülümsedi. "Gel bakalım. Nart'sın sen öylemi?" diye sordu onay beklercesine. Evet anlamında bakışlarını salladı sarı oğlan. Müdür ona iki tane anahtar uzattı. "Bunun biri okul dolabının anahtarı diğeri de yurt odasındaki dolabının anahtarı. İkinci katta odan. Kapınız kırmızı zaten hemen bulursun." onaylar şekilde başını salladı yeniden "Sağolun hocam kolay gelsin." diyerek odadan çıktı.
Bir kat yukarı çıkarak koridorun sonundaki kırmızı kapıya doğru ilerledi. Elindeki valizi bırakarak kapıyı açtı ve içeri girdi. İçeridekiler sohbet etmeye devam ederken bir kaçı ona kaçamak bakışlar attı. "Selamünaleyküm beyler." dedi gülümseyerek. Her kafadan 'Aleykümselam' sesi çıktı. Dudaklarını dişleyerek etrafa baktı. "Hangi yatak boşta?" diye sordu. Aralarından biri eliyle göstererek "Bak orası boş." dedi teşekkür ederek ilerledi yatağa. çantasını üzerine koydu ve tek kilidi takılı olan dolaba baktı. Tekrar aynı çocuk "Orası da senin dolabın kardeş" dedi. Gülümseyerek gence baktı. Daha sonra dolabın yanına giderek kilidini açtı. Valizini boşaltarak dolaba yerleştirdi eşyalarını. Valizi yatağın altına koydu. Çantasını açarak içine attığı su şişesini çıkardı. Sudan bir kaç yudum alarak çantasını da dolaba koydu. Belki içeridekiler rahatsız olurlar diye dışarıya çıkarak koridorda annesini aradı.
"Alo. Annem yetiştim ben. Yurttayım, yerleştim de."
...
"Yok annem kimse kötü davranmadı."
...
"Yurt müdürüyle konuştum evet."
...
"Birine sordum anne sağolsun yardımcı oldu."
...
"Tamam herkese selam söyle. Görüşürüz öpüyorum."Telefonu kapatıp cebine koydu ve yurt odasına girdi. O girer girmez. Aralarında sohbet eden oğlanlar onu yanlarına çağırdı.
"Adın ne?" diye sordu diğerlerine göre daha uzun kumral oğlan. "Nart. Seninki?" diye sordu. "Süleyman bende. Memnun oldum." Nart gülümsedi. "Bende memnun oldum." Biri elini uzatarak "Bende Volkan." dedi. Uzatılan elini sıktı. Sonra Efe ve Ahmet ile de aynı muhabbet devam etti. Hep beraber sohbet etmeye başladılar. Kimse yabancı davranmamıştı ona. 'Hepsi ne kadar iyi' diye geçirdi içinden. Bu kadar çabuk kaynaşması mutlu etmişti onu. İçine su serpmişti, en başından beri endişeliydi bu konuda ne kadar belli etmese bile.
Bir süre sonra kapı tekrar açıldı ve içeriye esmer bir oğlan girdi. Burnu kendiliğinden düz ve şekilliydi. Koyu kahve gözleri ve siyah saçları teniyle bir uyum yakalamıştı. Aslında bir erkeğe göre fazla güzeldi. Giydiği şeyler ona yakışırken yüzündeki ifadeyle ilk bakışta sert ve geçinmesi zor biri gibi görünüyordu.
Valizini yatağa bıraktı ve sohbet eden guruba ilerledi. Sırıtarak "Selamünaleyküm gençler." dedi hep bir ağızdan selamına karşılık verdiler. Gurup sohbet etmeye devam ederken. Esmerin gözleri sarı oğlana kaydı. "Sen bu sene mi geldin?" diye sordu. Sarı oğlan gülerek cevap verdi. "Evet. Nart ben memnun oldum." dedi. Esmerin kaşları çatıldı ve huzursuzca sordu "Çerkes misin?" Karşısındaki sarı çocuk ilk afallasa bile "Evet." dedi merakla. Cevap vermemiş soru sormuştu.
"Bi at hırsızı kalmıyıktı odada." dediğinde herkes bir anda susmuş ve ona dönmüştü. Nart'ın kaşları çatıldı. "N'oldu ki?" diye sordu anlamamışcasına. "Diyom ki: Bi at hırsızı eksikti." kaşları daha da çatılırken dişlerini sıktı. 'Çerkes olmamla ilgili sorunun mu var?" Esmer çocuk alayla sırıttı. "He var." dedi. "Heç sevmem çerkesleri." Nart tövbe çekerek kafasını yana salladı.
Süleyman "İsmail tamam bırak uğraşma çocukla." dedi ortamı yatıştırmak isterken."Sende alınma hep böyle" İsmail tek kaşı havada bakışlarını Nart'tan hiç çekmezken. "Hep böyle derken?" diye sorunca Süleyman cevap vermeyerek sustu.
Nart ve İsmail birbirlerine bakmaya devam ettiler. Nart en sonunda sordu. "Sen Avşar mısın?" diye. İsmail ona doğru yaklaşarak "He var mı dicin?" Nart histerik
bir gülüş bıraktı ortaya "Tamam şimdi anlaşıldı." İsmail'in yanından geçerek odadan çıktı. Efe "Ne yaptın oğlum ya!" dedi atarla. İsmail, Efe'ye dönerek öfkeyle "Gerekeni." dedi ve valizini boşaltmaya gitti.***
Kafasını toplamak için oturduğu banktan kalktı. Yurda tekrar girince dışarıya nazaran daha sıcak olan hava kaslarını gevşetti. Merdivenlerden çıkarak kırmızı kapıya gitti. Kapıyı açınca dört yüz ona döndü. Onlara bir bakış atarak yatağına gitti ve uzandı. Efe onun yanına geldi başında dikilerek "Çok takma kafana." dedi öfkesini yatıştırmak isteyerek. "Yok ya takmam zaten öyle çok. Sinirli değilim merak etme. Yanınızda oturuyordu yine atışmayalım diye gelmedim yanınıza." kendini açıklayınca Efe gülümsedi. "Birazdan akşam yemeğine ineceğiz saat 8 gibi." Nart onaylayarak kafasını salladı.
İsmail onları sinirle izledi. Ahmet bir anda anırarak gülmeye başlayınca ürpererek Ahmet'e döndü. "Amınakoyim Ahmet ne biçim gülüyon." dedi. Ahmet dudaklarını büzerek önüne döndü "Vallaha küstüm." diyince İsmail tövbe ederek kafasını yana çevirdi. İstemsizce gözleri yeniden sohbet eden sarışın ve Efe'ye kaymıştı.İstemsizce sinirlendi. Ailesi gibi o da sevmezdi Çerkesleri. Ama kimseyi de zorlayamazdı. İsteyen istediği ile konuşurdu. "Hadi beyler saat sekiz oldu" diyen Süleyman'a baktı Hep beraber odadan çıkarak yemekhaneye ilerlediler.
***
Yemekhane kalabalıktı ve sıra onlara gelene kadar ayakta dikilmekten ayakları ağrımaya başlayan Nart sandalyeye oturunca şükretti kendi kendine. Yemekte köfte, patates ve pilav vardı. Yanında da elma vermişlerdi. Ağzına bir tane daha patates atarak masada dönen sohbeti dinlemeye başladı. Arada dahil oluyordu ancak çoğu zaman susuyordu. Esmer çocuk sohbete dahil olunca hiç konuşmuyor onunla muhattap olmamaya çalışıyordu.
"Sen nereliydin Nart?" diye sordu Ahmet. "Pınarbaşı" diyerek cevap verdi. "Orası neresi lan?" diye sorunca İsmail hiç onlara bakmayarak "Kayseri'nin bi ilçesi" dedi. Nart sohbet boyunca ilk defa baktı İsmail'e. "Sen nerelisin?" diye sordu dayanamayarak. İsmail sert bakışlarını ona çevirdi. Bakışlarının aksine sakin bir ses tonuyla "Darende." dedi. Nart onaylayarak başını salladı. "Ohooo siz bizden iyi anlaşıyorsunuz." diyen Ahmet'e sinirle baktı esmer oğlan "Nidek birbirimizi mi boğazlayak. Sen çok istiyon bizi kavga ederken görmeyi zaar." Ahmet sesli bir şekilde yutkundu. Sessizce "Yok ben öyle demek istemedim." dediğinde Süleyman ve Efe gülmeye başladılar. Nart'ta istemeden tebessüm etti.
Yemekten sonra odalarına çıktılar. Herkes için uzun bir gündü. Herkes erkenden yatmış ışıklar sönmüştü. Nart ise yorgun olmasına rağmen uyuyamıyordu. Kalbi heycanla çarpıyor yarını iple çekiyordu. Düşünceleri arasında uykuya yenik düştü ve kapattı gözlerini.
***
1090 Kelime lesssgoooo
![](https://img.wattpad.com/cover/331404649-288-k954866.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya'm (BxB)
Teen Fiction{ TAMAMLANDI } Yavaşça ayrıldı bedenleri ikisininde gözleri dolmuştu. Kırmızı dudaklarını araladı İsmail. Şivesini bir kenara atarak konuştu. "Sana gitme demeyeceğim" Nart yutkundu. "Ama gitme manolya'm" Böyle derse nasıl kopardı ondan? "İsmini gi...