Sarıp Sarmalamak

99 12 2
                                    

"Çimmeye gidiyom ben."

Arkadaşlarına baktı. Hepsi oyun oynamakla meşguldü ve onu arayacaklarını sanmıyordu yine de en azında 'Neredeydin, niye haber vermedin?' sorularına cevap verebilir ve kendini haklı çıkarabilirdi.

Kırmızı kapıya yöneldi. Kapı kolunu tuttuğunda Nart seslendi ona. "Bekle bende gireceğim duşa."

Duşa?

Nart?

Sevgilisi olan Nart?

Onunla aynı gün?

Ve duşa?

Kafasını hızlı hızlı iki yana salladı. Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Kendine hafif bir tokat attı. 'Düşünmeyi bırak!'  kendi kendine kızarak kaşlarını çattı.

"İsmail kapıyı açmayacak mısın?"

Kendini toparlayarak kapıyı açtı ve kendini aralanan kapıdan hızla dışarı attı. Koşarak denebilecek kadar hızlı bir şekilde ilerliyordu. Nart adımlarını hızlandırdı ve yetişti ona.

"Acelen mi var?" dedi sırıtarak. Esmer ona yandan bir bakış attı. Acelesi yoktu ama onu aslında hiçbirşey yapmamış olsa bile utançtan geberten bir sevgilisi vardı.
"Yok acelem filan." elini sanki havayı itekliyormuş gibi iki yana salladı.

Banyo kapısının önüne geldiklerinde esmer sevgilisine kaçak bakışlar atmayı ihmal etmedi. Nart ilk önce onun girmesine izin verdi. İçeri geçti hızlıca ve en köşedeki kabine ilerledi. Aslında yapmak istemese bile başını çevirerek sevgilisini kontrol etti. O oyalanırken çoktan gelmişti sarı oğlan. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Sıcaktan mı yoksa utançtan mı bilinmez yanakları kızarmıştı. "Hadi." dedi "Girmeyecek misin duşa?"

Boğazını temizleyerek önüne döndü. Kabinin açık kapısından içeri girdi. Hemen arkasından içeri giren beden ile duraksadı bir an. Ardından hızla o tarafa döndü. Sıcak kemikli el ağzının üzerine kapandığında o da tek eliyle bileğini tuttu. Kocaman açılmış gözler ve çatık kaşlarla dudaklarını birbirine bastıran sevgilisine bakıyordu. Nart kapıyı kapadı ve eliyle kilidi aradı. Soğuk metal parmaklarına değdiğinde hızlıca kilitledi kabinin kapısını.

"Bağırma biri duymasın." dedi kısık sesiyle ve sıcak elini çekti esmerin teninden. İsmail öylece baktı ona. Ne diyebilirdi ki? Oda heycanlanıyordu, istiyordu. Ama büyük bir korku ve utanç vardı içinde. Utangaçlık onun için hiç iyi değildi fakat elinde olmayan sebepler falan filan işte.

Yavaşça kafasını salladı aşşağı yukarı. Nart dudaklarını yaladı ve gülümsedi. Eli tişörtünün uçlarına indi ve tek hamlede çıkardı kumaş parçasını üzerinden.

Pürüzsüz teni ortaya çıkarken İsmail gerilerek gözlerini ondan çekmeye çabaladı ama nafile. Gözleri dönüp dolaşıp Nart'ın çıplak bedenini buluyordu. En sonunda pes ederek utansa bile her santimini inceledi.

Nart'ın elleri bu sefer onun tişörtünü buldu. Esmer onun ellerinin üzerine ellerini koydu ve yavaşça ayırdı. Üzerindeki tişörtü yeşil gözlere bakmamaya özen göstererek çıkardı. Onunda üst bedeni açıkta kalırken kollarını sarıp saklanmak istedi lakin yapmadı. Bu sefer eşofmanını tuttu ve indirdi. Bacaklarıda ortaya çıktığında sadece baksırı ile kalmıştı.

Nart yutkundu. Gözleri esmer bedende geziniyordu hiç durmaksızın. Oda kendi eşofmanını çıkardı. "Şey..." çekinerek baktı sevgilisine. Bunlar bile onlar için yeni şeylerken ileri gidip gitmeyeceğini düşündü. "Çıkar." dedi İsmail kısık ve bir o kadar kesin bir ses tonuyla. Alt dudağını dişledi ve baksırındanda kurtuldu.

"Oha!" gözleri kocaman olmuş ona bakıyordu İsmail. Daha doğrusu onun şeyine. "Sünnet olmayık mı lan? Bu neci!?" 

Kıkırdadı. Esmer yutkundu ve utana sıkıla kendi baksırını da çıkardı. Hızla arkasını dönerek duş başlığının altına girdi. Nart ise çıkardıkları kıyafetleri askılığa asarken dudağını dişlemiş ona bakıyordu. "Maşallah." dedi kendi kendine.

İşi bitince suyu ayarlayan İsmail'in yanına geçti hızlıca. Ilık su bedenlerini ıslatırken bakışları buluştu. Kahveler ve yeşiller birbirlerine kilitlendi. Yutkununca Nart'ın gözleri adem elmasına takıldı. Yavaş yavaş yaklaştı ona doğru. Saatler gibi gelmişti saniyeler o an. Ellerini esmerin çıplak beline koydu. Biraz eğildi ve adem elmasını öptü. İsmail'in bir eli ensesine gitti diğer elini omzuna koydu. Sıkıca kapattı gözlerini. Kalbi deli gibi çarpıyordu. Bunların bir rüya olmasından deli gibi korkuyordu. Ama eğer bir rüyaysa da uyanmak istemiyordu. Çünkü gördüğü en güzel rüyaydı.

Adem elmasındaki baskı hafifledi ve kesildi. Sıcak yumuşak dudakları kendi dudakları üzerinde hissetti kısa bir süre sonra. Nart üst dudağını emerken o da onun alt dudağını emmeye başladı. Her zamankinin aksine bu sefer tutku ile dokunuyorlardı birbirlerine.

Belkide asla hayal edemezdi bu şekilde olduklarını. Gerçekti işte. Hiç olmadığı kadar gerçekti. Nart'ın dudakları onunkilere değiyordu. Sadece değmek de değil yiyip bitiriyordu resmen. Bu onu çıldırtıyor, delirtiyordu. Çerkes'inde bir farkı yoktu ondan. Tutkuyla fakat incitmeden öpmeye çalışıyordu onu. Korktuğunu bildiği için ilk adımları genelde kendisi atıyor ama bazen onu teşvik ediyordu.

Aşk bu muydu?

Bu kadar mutlu edebilen bir sey daha olmamıştı İsmail'i. Hiç hissetmemiştim böyle şeyler daha önce. Nart'ın bir bakışı, bir gülüşü yetmişti kalbini çarptırmaya.

Şimdiyese bu kalp çatpıntıları arasında sarıp sarmalamışlardı birbirlerini. O gün birbirlerinin oldular tamamen. Günden kalan tek iz esmerin boynundaki öpücükler oldu.

***

:')

Çok çok çok az kaldı finale.

Yorum ve oy bırakmayı unutmayın 💜

Diğer kurgularıma da bakabilirsiniz 💕

Manolya'm (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin