Bir günde iki bölüm 😌✨
\Nart'tan\
Sabah erkenden uyanmış ve hazırlanmıştım. Şimdiyse diğerlerini bekliyordum kahvaltıya inmek için. Mutluydum okulda ilk günümdü ve sonunda kimse benimle ders çalıştığım için dalga geçmeyecekti. Hiç benzemememe rağmen bana 'inek' diyen arkadaşlarımı asla özlemeyecektim.
Arkadaş demişken oda arkadaşlarımla fazlasıyla iyi anlaşmıştım. Yani en azından çoğu ile... Ama bu şuanda fazla önemli değildi. Hepsi hazırlanınca bende oturduğum yatağımdan kalktım ve yemekhaneye doğru ilerledik. Biraz erken - diğerlerine nazaran - geldiğimiz için fazla sıra yoktu. Sıraya girdiğimizde İsmail hemen arkama durmuştu.
Hani başka yer yok muydu? Neredeyse aynı boydaydık belki ben biraz daha uzundum. Tam emin değilim ama nefesini enseme üfleyince huylanarak ensemi
ovuşturdum . Bunu fark etmiş olacak ki biraz geriye gitti. Aslında iyiydi sadece ön yargılıydı.Yemeklerimizi alıp hep beraber masaya oturduk. Patates kızartmamdan ağzıma attım. Sohbet eden üçlüye katılarak onlarla lak lak etmeye başladım. Ahmet, İsmail'in öfkeli olmasıyla ilgili bir şaka yapınca İsmail sinirle ona baktı "Amaa bu neci bu!" dediğinde dayanamayarak güldüm. Efe ve Süleyman da benimle birlikte gülmeye başlayınca İsmail kafa sallayarak yemeğe devam etti. Sohbet okul saatinin yaklaşmasıyla son bulunca hep beraber tekrar odaya çıktık.
Çantamı alarak tek koluma attım. Hava soğuk olmadığı için ince kapşonlumu giyerek odadan çıktım. Süleyman, Ahmet ve İsmail önümüzde yürürken biz arkalarında Efe ile sohbet ederek onları takip ettik.
Sınıfa çıkarken İsmail tuvalete gideceğini söyleyerek bizden ayrıldı. Sınıfa girerek boş bulduğumuz yerlere oturduk. Önümde Süleyman ve Efe oturuyordu. Benim yanım boştu ve arkamda Ahmet bir kızla beraber oturmuştu. Tahminen sevgilisiydi.
Sınıf yavaş yavaş dolarken İsmail geldi. Ona bir bakış attım ve önüme döndüm. Önümdeki kağıdı karalamaya devam ederken söylenerek yanıma geldi ve oturdu. Ona tekrar boş bir bakış atarak önüme döndüm yeniden.
"Göya çok akıllılar." İsmail'e döndüm ve "Bana birşey mi dedin?" diyerek sordum kibar olmaya çalışarak. Bana baktı ve alayla güldü. "Seninle konuşmak istedimi kim söyledi." Kaşlarımı çatarak önümdeki kağıtla ilgilendim. Bakışlarını üzerimde hissettim bir süre sonra o da önüne döndü. Rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Sana söylemedim merak etme." dedi kibar olmaya çalışarak.
Benim gibi ne kadar birbirimizden hoşlanmıyor olsak bile kavga etmemeye çalışıyordu. Sonuç olarak aynı sınıf aynı sıra ve aynı odadaydık. Bir şekilde kavga etmeden geçinmemiz gerekiyordu ve ikimizin de bunun farkında olması iyiydi.
***
İlk dersin ardından. Hep beraber bahçeye çıktık. Yine lak lak ederken Ahmet bana döndü bir süre bana baktı. "Nart, İsmail sana at hırsızı dedi ya. Onu niye dedi? Ne alaka?" diye sorunca herkes bana baktı. "Çerkesler at çalarmış." dediğimde kaşlarını havaya kaldırdı "Sen de mi?" diyerek sordu. "He Ahmet bizim orda at çiftliği vardı haftada bir at çalar pişirir yerdim." dedim dalga geçerek. Ahmet bariz şekilde bozulmuştu. Bu dediğimin üstüne İsmail kahkahalarla gülerken Süleyman ve Efe ise kıkırdıyorlardı. Benim gözlerim ise İsmail'deydi. Yan profilden de güzel görünüyordu.
Düşüncemle kafamı sallarken. Ahmet'in sırtını pat patladım.
***
Okul çıkışı eksiklerimi almak için bizimkilerden ayrıldım. Efe benimle gelmişti. Onun da işi vardı ve ben her ne kadar daha öncede gelmiş olsam bile iyi bilmediğim için birine ihtiyaç duyuyordum. Beraber Kayseri Forum'a gittik. İkimizde eksiklerimizi aldık ve soluklanmak için bir masa bularak oraya oturduk.
"Sen burada otur hemen geliyorum." diyerek kalktı Efe. O giderken arkasından izledim. Tamamen gözden kaybolunca etrafa bakındım. Sonra annemi aramam gerektiği aklıma gelince kaşlarımı çattım ve unuttuğum için kendime kızdım. Annemi aradım.
"Aloo. Sultanım nasılsın?"
...
"Bende çok iyiyim anne. Bugün eksiklerimi almak için bi arkadaşımla dışarı çıktık. Yorulunca biraz oturalım dedik."
...
"Efe, anne."
...
"Yok, yok yemek saati gelmeden giderim zaten. Aç kalmam sen merak etme."
...
"Annem sen merak etme kimse bana birşey diyemez."
...
"Yok annem paraya ihtiyacım yok. Olursa haber ederim."
...
"Bende çok çok öpüyorum. Hadi selam söyle."Telefonu kapatarak cebime koydum. Efe daha gelmemişti. Etrafa bakınmaya devam ettim. Ve en sonunda geldi. Elinde iki tane dondurma vardı. Birini bana uzattı."Kusura bakma bugün biraz kalabalık." Gülerek elindeki dondurmayı aldım. Teşekkür ettim. Dondurmalar bittiğinde masadan kalktık. Avm'den çıkarak yurda döndük.
***
Oy verip yorum yaparsanız mutlu olurum 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya'm (BxB)
Teen Fiction{ TAMAMLANDI } Yavaşça ayrıldı bedenleri ikisininde gözleri dolmuştu. Kırmızı dudaklarını araladı İsmail. Şivesini bir kenara atarak konuştu. "Sana gitme demeyeceğim" Nart yutkundu. "Ama gitme manolya'm" Böyle derse nasıl kopardı ondan? "İsmini gi...