Kızıl

179 12 5
                                    

Gözlerini yavaşça araladı. Tüm vücudunu sızlarken homurdandı. Gözlerini tekrar sıkıca kapattı ve uyanmaya çalıştı. Elleri yavaşça saçlarına gitti ve yüzünde düşen tutamları geri itti. Yattığı yerden doğruldu ve uyumakta olan arkadaşlarına baktı. Telefona uzanıp saati kontrol etti.

6:55

Beş dakikadan beş dakikadır diyerek yeniden uzandı yatağa. Gözleri kendiliğinden kapanırken duyduğu sese rağmen açmadı.

"Kalk kalk yatma geri!"

Efe'nin ona seslendiğini bildiği halde yatmaya devam etti. Kafasına hızla fırlatılan yastıkla bir küfür mırıldandı.
Yastığı yere iterek oturur pozisyona geçti. Süleyman da uyanmış hiç utanmadan odanın ortasında giyiniyordu.

Kafasını kaldırıp üstündeki yatağın demirlerine baktı. Homurdanarak kendi yatağına baktı bu sefer. Uykusu vardı. İsmail yine hepsini toplayıp zorla uyuyana kadar ders çalıştırmıştı. Üstündeki garip hisle titredi. Yan tarafa döndüğünde Uyku sersemi bir şekilde kendisine bakan Ahmet'le bakıştı.

"Ahmet çok bakma aşık olursun." göz kırpıp öpücük attı. Ahmet'in anlık yüzü buruşurken hemen ardından yeni anlamış gibi güldü.

Yerinden kalkarak dolaba ilerledi sarı oğlan. Okul formasını çıkartarak odadan çıktı. Banyoların olduğu yere ilerledi. Banyo boştu daha kimse gelmemişti. Ne olur ne olmaz diyerek kabinlerin birine girerek üstünü giydi. Elinde pijamaları dışarı çıktığı zaman banyonun dolduğunu gördü. Pijamalarını omzuna atarak lavoboya ilerledi. Ayna da kendine şöyle bir baktı. Musluğu açtı ve soğuk su ile yüzünü yıkadı. Kafasını kaldırıp aynada ıslak elleriyle saçını düzeltti. Odaya geri geldiği zaman Süleyman ve Ahmet yine kavga ediyorlardı. Onları hiç önemsemeden dolabına ilerleyerek pijamaları yerleştirdi.

Diğerleri de işlerini bitirince kahvaltı yapmak için yemekhaneye indiler. Sıraya durduklarında İsmail'in hemen arkasındaydı. Kendinden biraz daha kısaydı. Gözlerinin hizasına geliyordu. Sıra beklemekten sıkılmış bir şekilde nefes verdiği zaman önündeki beden rahatsızca kıpırdandı. "Nefesini enseme üflemesane at hırkızı." dedi fısıldar şekilde. Kıkırdadı "Pardon."

Yemeklerini alıp oturduklarında karıncalanmaya başlayan ayaklarına aldırmadan aç midesine odaklanarak ağzına bir domates attı. Hangi filmin daha iyi olduğu hakkında sohbet eden arkadaşlarına katılmadı. Yemeğini büyük bir iştahla yemeye devam etti sadece.

***

Okula geldiklerinde ilk dersin matematik olmasına morali bozulurken sırasına oturdu. Ders kitaplarını çantasından çıkarırken yanına oturan bedene dönüp bakmadı.

"Yüzüme de bakma Nart efendi." sahte bir üzüntüyle konuşan çocuğa döndü. Karşısında Murat'ı görünce sırıttı. "Öyle olsun." yavaş yavaş kafasını sallayarak söylediği şeyle bu sefer gülümsemesi iyice büyüdü.

"Sen gelme gitme bizi ziyaret etme. Sonra gel sen trip at." Murat 'eh haklısın' gibisinden bakınca bu konuyu bir kenara bırakıp çiçekten böcekten konuşmaya başladılar.

Murat iyi biriydi. Eğlenceli ve zekiydi fakat esmer cocuk onu pek seviyo sayılmazdı. Hoş zaten o pek kimseye sıcak bakmazdı. Volkan ile bile arasında bir mesafe vardı kendini pek fazla kişiye açmazdı ama Murat'a bir başka kıl olurdu. Nedeni belirsiz gıcıklanırdı çocuğa. Bunun için Nart ve o bir kaç kez tartışmışlardı.

"Kalk yerimden." soğuk ve net çıkan sesin sahibine baktı. Kahve gözleri kısılmış turuncu oğlana bakıyordu. Murat kavga etmek istemediği için hiç itiraz etmeden ayaklandı. "Ben sonra gelirim yavrum." diyerek göz kırptı ve sınıftan ayrıldı.

Öfkeyle yerine oturan İsmail'e bakma gereği duymadı. Kendi kendine söylenen İsmail'in  Murat ile bir derdi vardır diye düşünmeden edemedi. Yoksa bu kadar sinirlenmezdi herhalde.

Hocanın sınıfa girmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.

***

Teneffüste Murat ile koridorda dolaşarak sohbet ediyorlardı. "Sizin sınıfta ki Açelya da güzel kız be!" diyen Murat'a saniyelik bakıp olumsuz anlamda kafasını salladı. "Onun sevgilisi var işin başında vazgeç."

Bir anlık sessizliğin ardından "Olsun Buse de güzel." diyerek omuz silken Murat'a kahkaha attı. "Sen de ne azgınsın oğlum." hafifçe omzuna yumruk attı. Murat acıyormuş gibi yaparak yüzünü buruşturdu. "Sert vurmadım numara yapma!" birden omzunu tutan el aşşağı düştü ve sırıtmaya başladı.

Nart'ın gözleri arada onlara kaçamak bakışlar atarak hızla onlara ters tarafa yürüyen esmer'e kaydı. Hiç bozuntuya vermeden önüne döndü. Aradan saniyeler geçmeden Murat omuzuna çarpan omuzla sendeledi. Nart da durup ona ve ona çarpan esmer'e baktı.

"Senin benle derdin ne ya!?"

Esmer kaşları çatık arkasına baktı. "Yok derdim bak işine!" elini kaldırarak söylediği şey ile Murat'ta kaşları daha fazla çattı.

"O zaman ne bu hareketler? Hayırdır?"

"Yok bişe dedik ya! Ne uzatıyon?" birbirlerine öfkeyle yaklaşıp birbirlerinin yakalarına yapışacaklarında Nart aralarına girdi. "Tamam. Durun ikiniz de yeter."

Esmer burnundan soluyarak onlara kısa bir bakış attı ve sinirle ayrıldı yanlarından.

"İte bak." diyen kızıl oğlana baktı. "Tamam yeter gidelim bizde zil çalar şimdi."

Sınıfa girdiğinde yerinde olmayan İsmail'in bütün ders gelmemesiyle iyice morali bozulurken derse odaklanmaya çalıştı.

***

İsmail biraz fazla mı kıskanç 😅 ??

💜Yorum ve oy atmayı unutmayın💜

Manolya'm (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin