Hızlı adımlarla yurt odalarına çıktı. Kırmızı kapının önünde durdu. Kalbi kaburgalarına çarpıyordu. Derin bir nefes aldı ama aldığı nefes ciğerlerine cok ağır geldi. Alt dudağını dişledi. Nart'ı öptüğü aklına gelince daha çok bastırdı dişlerini. Kapının önünde öylece duruyor yaptığı şeyi düşünüyor. Her düşündüğünde kalbi daha sert çarpıyor, vücudu yanıyor ve kanı kaynıyordu. Hareket edemiyordu bir şekilde. Alt dudağını serbest bıraktı.
"Sikerim." diye mırıldandı. Duyduğu adım sesleri onu daha cok strese sokarken kapıyı açtı ve kendini içeri attı. Diğerleri uno oynuyordu. Onların üzerinde dolaştı gözleri. Kalbi hala deli gibi çarpıyordu. Ahmet ona döndü "Sende gel beraber oynayalım." dedi. Yutkundu. Hiç birşey düşünemiyordu. Yorgunum diyerek yatağına ilerledi. Duvara dönük şekilde uzandı. Eli kalbinin üzerine gitti ve ince kazağını avuçlarına alarak göğsüne bastırdı. Gözlerini sıkıca yumdu. İstemsizce dudakları kıvrıldı. 'Onu öptüm' diye geçirdi içinden. Boşta olan eli dudağının üzerine gitti ve dudaklarında gezindi.
Kapının açılma sesiyle kasıldı. Gelmişti işte kalbinin böyle deli gibi atmasının sebebi, sevdiği adam gelmişti. Bu düşünce daha da kasılmasına sebep olurken dişlerini birbirine bastırdı. Git gide yaklaşan adım sesleri yüzünden gözlerini araladı. Umarım biri yanına gelip onu rahatsız etmezdi. Nart'ı bir süre görmek istemiyordu, çok fazla utanıyordu. Biri üzerine eğildi ve kulağına yaklaştı. Güzel koku burnununa gelince anladı sarı oğlan olduğunu. Nefesi tenine çarpınca ürktü. "İlk öpücüğü sen verdin." dedi fısıldar bir şekilde. Esmer oğlanın kazağını kavrayan eli daha da sıkılaşırken rahatsız edici bir kumaş sesi çıktı. Nart'ın elleri esmerin koluna gitti ve dürttü. "Akşam yemeği vakti geldi kalk." dedi normal bir ses tonuyla. İsmail tepki vermedi, veremedi. "Kalkman için öpmem mi lazım?" dedi bu sefer alaycı bir şekilde. İsmail rahatsızca kıpırdandı. Kurumuş dudaklarını yaladı. "İt oğlu it." ellerinden destek alarak doğruldu. "Hadi oğlum fazla oyalanmayın." Süleyman kapının orada çıkmadan hemen önce onlara seslendi.
Esmer etrafa bakındı oda boştu sadece ikisi vardı. Nart onun yüzünü inceliyordu. Her bir uzuvunda gezindi gözleri. Ellerini ceketinin ceplerine soktu "E hadi oğlum seni mi bekliyeceğiz kalk." İsmail ona döndü. Utanıyordu. Kaşlarını çatarak sarı oğlana baktı. Tek kelime etmeden kalktı ayağa ve kapıya yöneldi. Nart onun peşinden gidiyordu. "Bu akşam ne var acaba?" diye sordu esmere. Konuşmak istiyordu. "Ne bilicim amâ!" dedi İsmail içinde zerre kızgınlık olmayan ses tonuyla. 'Hmm' diye mırıldandı Nart. Yemekhaneye kadar konuşmadılar.
Yemeklerini alıp arkadaşlarının oturduğu masaya ilerlediler. Yine saçma bir muhabbet dönüyordu. İsmail,. Nart'ın karşısına oturdu. Salataya batırdı çatalı "Sevdiğin bir yemek miymiş?" diye sordu salatayı ağzına götürüp yemeye başlamadan önce. Nart gülümsedi. "Çok severim." Ahmet ikilide gezdirdi gözlerini. "Hayırdır siz hiç anlaşmazdınız?" ağzına bir parça ekmek attı. Yanında oturan Efe kafasına hafifçe vurdu. "Onları konuşurken gördüğün zaman hep aynı şeyi soruyorsun. İnsan alışıyor sürekli beraberler tabi konuşacaklar." dedi gülümseyerek. Ahmet dudaklarını büzdü. Süleyman ise sadece yemekle ilgileniyordu. Çok geçmeden Volkan da yanlarına geldi ve muhabbet iyice saçma sapan bir hale geldi.
***
Evet. Depremi yaşayan hisseden herkese acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun.
Oy ve yorum bırakmayı unutmayın 💕
Diğer kurgularıma da bakabilirsiniz ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya'm (BxB)
Novela Juvenil{ TAMAMLANDI } Yavaşça ayrıldı bedenleri ikisininde gözleri dolmuştu. Kırmızı dudaklarını araladı İsmail. Şivesini bir kenara atarak konuştu. "Sana gitme demeyeceğim" Nart yutkundu. "Ama gitme manolya'm" Böyle derse nasıl kopardı ondan? "İsmini gi...