Burnunu çekti. Annesini araması gerekiyordu. Dün bütün gün ders çalışmıştı. Neyse ki hafta sonuydu ve kurs verecek hoca gelmediği için bugün kurs yoktu. Odadan ayrılarak kırmızı kapının hemen yanına yasladı sırtını. Telefonu çıkardı ve son aramalara girdi. 'Sultanım' yazan kişiye bastı ve telefonu kulağına götürdü. ikinci çalışta açtı.
'Alo' dedi karşıdaki kişi. Biraz yorgun ses ile derince iç çekti.
"Ah anne, bu kadar yorma kendini."
...
"Hmm öyle mi?"
...
"Bende iyiyim merak etme."
...
"Dün dersten başımı kaldıramadım. Arayamadım o yüzden."
...
"Tamam anneciğim selam söyle herkese çokça öpüyorum."
...
"Bay bay." telefonu kapattı. Konuşurken farketmediği bedeni görünce kaşları çatıldı. İsmail karşısında duruyordu ve onu izliyordu. Dalmış gibiydi. Ellerini yüzüne götürdü ve şıklattı. Esmerin gözleri kocaman açıldı. Nart dibinde durduğu için kendinden biraz uzun çocuğa hafifçe kafasını kaldırarak baktı. Ağzı birşey söylemek ister gibi açıldı ama sonra tekrara kapandı. Bu yakınlık fazla iyi değildi.
"Beni mi dinliyorsun?" dedi Nart. Kafasını omzuna doğru eğerek. "Yok ya ne izlemesi! Dalmışsım yani şeyetme."
Esmer yüzünü eğerek konuştuğu için çenesinden tutarak kafasını kaldırdı. Gözlerini kısarak baktı ona. "İnanmalı mıyım?" karşısındaki beden endişeli ve stresliydi. Bu biraz komikti işte. "İnanmassan inanma be!" dedi onun ellerinden kurtularak. Yutkunduğu zaman Nart'ın gözleri adem elmasına gitti. Yaptığı şeyin garipliği ile gözlerini oradan çekerek kendine bakmayı reddeden esmerin yüzüne baktı. Her santimine, daha önce hiç görmemiş gibi izledi onu. "Hadi içeri girelim." dedi. Daha fazla orada dikilmek istemiyordu.İçeri beraber girdiler. Saçma sapan konular hakkında tartışan üçlü onların gelmesi ile tartışmaya bir son verdiler. Bu sefer başlayacak sınavlar hakkını da konuşuyorlardı. "Senin sayende tüm derslerden geçeceğim." dedi sırıtarak. İsmail de güldü. "Teşekkür etmelisin."
"Teşekkür ederim İsmail."
"Rica ederim manolya."
Yine söylemişti. Ne demek bilmiyordu ama kulağa hoş geliyordu. Hala esmer ile bakışıyorlardı. Kurumuş dudaklarını yaladı. "Manolya ne demek?" esmer dudak büzdü. "Bi çiçek." dedi. "E bana neden öyle sesleniyorsun."
"Öyle kokuyorsun." bir kaç saniye bunu anlamaya çalıştı. Garip hissetti. İsmail'in ona böyle söylemesini garip bulmuştu. İltifat ediyordu." Göz temasını kesmedi. "Kokladın mı lan beni?" dedi yapmacık bir sinirle. İsmail'in kaşları çatıldı. Bi kaç saniye nefes almadı, hiç bir şey söylemedi. Sonra derin bir nefes aldı. "Ne koklicım lan seni! Nefesta mi almayak." Nart kıkırdadı. İsmail ise önüne döndü bir eli ensesine götürüp ovdu.
Böyle biraz sevimli duruyordu. Düşündüğü sey ile onunda kaşları çatılırken alt dudağını dişledi. Haftaya sınavlar başlıyordu değil mi?
***
Biraz kısa oldu ama güzel oldu gibi.
Diğer kurgularıma da bakabilirsiniz ✨
💞Yorum ve oy bırakmayı unutmayın 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya'm (BxB)
Ficção Adolescente{ TAMAMLANDI } Yavaşça ayrıldı bedenleri ikisininde gözleri dolmuştu. Kırmızı dudaklarını araladı İsmail. Şivesini bir kenara atarak konuştu. "Sana gitme demeyeceğim" Nart yutkundu. "Ama gitme manolya'm" Böyle derse nasıl kopardı ondan? "İsmini gi...