Bu sefer çalar saati duymadan uyandım, aklımdan bir ses bugünün güzel gideceğini söylüyordu. Zeynep daha uyanmamıştı, sabahın körü olduğu için onu uyandırmak istemedim.
Mutfağa doğru sessiz adımlarla yürürken mutfağa giderken terliğim ile bastığım bira kutusunun sert sesi ile irkildim. Dün akşam çok içmiştik, bu oyun gitgide ilginçleşiyordu. Ayrıca giderek birbirimizi tanıyorduk, sonuçta aynı evde yabancı kalamazdık.
Mutfağa girdiğimde beni korkutan siluet ile karşı karşıya gelmiştim. Kış, mutfağın ortasında, hızlı ve sert bir şekilde yumurta çırpıyordu. Adamın yumurtaya bile acıması yok bu öfke neye tavuğa mı? Tövbe.
Açıkça duyulabilir bir sesle gülmeye başladım. "Sen ne ara yemek yapmaya başladın acaba? " diye küçümseyici bir edayla sordum.
Sinirleri bozulmuş gibiydi, bana hoşlanmadığım bakışlar atıyordu. "En azından ben grubun lideri olduğum için yemek yapıyorum, sen daha dondurma bile seçemiyorsun." Şimdi ne alaka kararsızlığım ve liderlik konuyu çarpıtma baklagil. Gözlerimi devirip kendime bir şeyler hazırlamaya başladım. Kış ise hâlâ konuşmaya devam ediyordu. "Kendine bir şey hazırlama, bugün bütün yemekleri ben yapacağım. Ne kadar iyi olduğumu göreceksin." Bunu söylerken bana hava atmaya çalışıyor gibi gelmişti, ses tonu çok hırslıydı. Bu ne hırs ya görende kötü bir şey söyledik sanar. Elinde ki yumurta can çekişiyor haberin yok. Ben de omuz silkip masaya oturdum ve herkesin gelmesini beklemeye başladım.
İlk uyanan Zeynep'ti, belli ki alarmımı kapamayı unutmuştum ve çok erken çaldığı için onu uyandırmıştı. Homurdanarak mutfağa geldi. Zeynep'ten sonra Ateş ve Emir geldi, onlar da benim gibi Kış'ın yemek yapmasına şaşırmış görünüyorlardı, Kış bana söylediği şeyleri onlara da söyleyince heyecanla kahvaltıyı beklemeye başladılar.
Birkaç dakika sonra kahvaltı hazırdı, Kış sahanda yumurta ve tost yapmıştı. Bilerek onu kızdırmak için "Bismillah" dedikten sonra yemeye başladım. İlk önce yumurtayı yedim, tadı oldukça hoştu, Ateş ve Emir'inki kadar olmasa da yumurtanın acılarına değdiğini düşünüyordum. Sonra tostu ısırdım. İyi ki Bismillah çekmişim zehirlenme riskim varmış gerçekten. Yüzümü ekşittim. Ekmek bayatlamış gibiydi, içinde kullanılan peynir ve sucuk ise çok dandikti. Kusmamak için kendimi zor tuttum. Diğerlerine baktığımda ise benden farklı bir durumda olmadıklarını gördüm.
Bu durumu fark eden Kış, malzemelerin kullanma tarihine baktı. Tarih bugünden iki ay öncesini gösteriyordu! Cidden mi Kış? Herkes ona sinirli bir ifade ile bakmaya başlamıştı, Kış ise bu durumdan sıyrılma peşindeydi. Nedensiz bir şekilde bu sefer gülmüyordum, hâline üzülmüştüm biraz. Fakat kendi hâlime daha çok üzülüyordum, ölümden dönmüştüm. Tamam, biraz abartmış olabilirim ama dilimde bıraktığı psikolojik etkiden haberi var mı onun?
Mükemmel kahvaltımızdan sonra Özgür Vural denilen adamı gözetlemek için bulduğumuz adrese gittik. Evine vardığımızda normal bir ev gibi olmadığını anlamıştık, evin etrafında korumalar geziyordu adeta. Denilene göre uzak bir mesafeden izleyecektik onu.
Kış "lider" olduğu için bizi izleyeceğimiz yere götürdü. Bir şey bulana kadar izlememiz gerekiyordu, direkt dalmamamız gerektiğini biliyordum ama çok uzun süre beklersek çok sıkıcı bir hâl alabilirdi. Görevlerin casusluk kısımlarına gerçekten dayanamıyorum. İzleyeceğimiz yere çıkarken yanlışlıkla Kış'a çarpmıştım, bana dik dik bakıp yoluna devam etmişti. Bu çocuğun sinirini bana yansıtmasına ayar olmaya başlamıştım. Git dağa taşa yansıt benim suçum ne? Biraz daha böyle devam ederse çok pis şeyler yapacağım bu çocuğa.
Biraz izledikten sonra pencereden iki adam gördüm. Birisi çok kilolu ve kıyafetlerinden dolayı zengin olduğu belli olan bir adamdı. Diğeri ise adamın tersine çok zayıf, takım elbise giymiş ve kızgın görünen bir adamdı. Takım elbiseli adam kilolu adama bir konuda itiraz ediyor gibi görünüyordu, fakat kilolu adam tereddüt etmeden onu reddediyordu. Bir anda kilolu adam oldukça sinirlendi ve yanında duran iki adama bir şeyler emretti. Komutu alan adamlar diğer adamın yanına gelip silahları ile kafasına ateş ettiler. Takım elbisesine kan bulaşmıştı, muhtemelen çok acı çekiyordu ve son nefeslerini alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cidden, Ajan mısın?
Teen FictionYıllardır aldığı eğitimlere bir numara Tanem sonunda kendi ekibiyle bir göreve atanacaktır. Ansızın grubuna katılan üç oğlanı hesaba katmayı unutmasaydı tabii.. Tesisin en iyi ajanı Tanem ve patronun gizemli göz bebeği Kış... İlk görevde oluşan beli...