Sabah Zeynep'in homurdanmalarıyla uyandım. Etrafıma baktığımda hepimizin salonda uyuya kaldığını gördüm. Herkes çoktan gitmiş gibi duruyordu. Biraz odaklandığımda Zeynep'in homurdanmalarını duyabiliyordum. "Evin haline bak, herkesi uyandıralım" Başım dönüyordu. Rahat bir şekilde "Kalkmayı düşünmüyorum" dedim. Zeynep sinirle gözlerini devirdi "Tamam herkes uyanana kadar 5 dakika daha yatabilirsin" dediğinde aynı rahatlıkla geri uyumaya başladım.
Arada Zeynep'in Ateş uyandırırken ki seslerini duyuyordum. "Ateş kalkmak ister misin?" Bu seslere Emir'de uyanmış olmalı ki uyandığı için sinirle "Ateşcim kalkmak ister misin? İstemezsen az daha yat Zeynep'in sesine komşular da kalksın." dediğini duydum.
Bu kadar sese Kış'da kalkmıştı. "Sabahın köründe ne yapıyorsunuz? Ayrıca bu evin hali ne?" Aa deliye bak, sanki partiyi biz tek başımıza verdik! Zeynep "Partide hepimiz sarhoş olmuşuz belli ki ayrıca saat 12" diye mırıldandı. Emir sinirle Ateş'e "Bak hala uyuyor, ulan uyansana!" diye bağırıyordu. Ateş sonunda uyandı. "Bir uyutmadınız" diye söylenmeye başladı. Bu sırada Zeynep bana doğru dönüp "Tanem artık kalkar mısın?" dedi. "Hayır." Onları bu şekilde uykumun arasında dinlemek çok zevkli olsa da kalkarsam aynı zevki alamayacağıma bahse varım.
Zeynep "Herkes uyandı kahvaltı edeceğiz" dedi. Hiç uyanmaya niyetim olmadığından "Ateşle Emir kahvaltıyı hazırlayana kadar uyusam?" dedim. Emir hemen "Yoo, bu sefer Kış dışında herkes bize yardım edecek." dedi. Kış önce bozulsa da sonra iş yapmak zorunda olmadığının farkına vararak sırıttı. "Tamam ben de biraz daha uyurum." Yok deve! Biz çalışalım o uyusun yok öyle padişahlık eğer ben çalışacaksa bu evdeki hiç kimse uyuyamaz. Bu sefer Ateş gülerek "Hayır, sende etrafı toplarsın." dedi. Kış somurtarak "Tamam" dedikten sonra bende mecburen kalktım.
Ayaklarımı sürüyerek mutfağa yöneldim. "Siz krep yapsanız ben yumurta yapsam olur mu?" Yemekte kötü olduğum aşikardı ve krepleri batırmak istemiyordum. Ama bir kaç yumurta kıramayacak kadar beceriksiz değilimdir herhalde. Ateş ve Emir gülerek onayladı. Dolaba yöneldim ve yumurtaları aldım. O anda Kış "Süpürge nerde?" diyerek hızla önüme çıktı. Kış'a çarptığım anda yumurtalar yere düştü. Kış'ın çektiği ya sabırları duymamazlıktan geldim "Birde sakarlığın çıktı başımıza" Tamam sakardım ama sadece benim suçum değildi. Sinirle "Sen de önüme çıkmasaydın!" dedim. "Kilerde bir süpürge var önce burayı sonra salonu süpürebilirsin." Oh olsun ona! Kış önce tek kaşını kaldırdı sonra tövbe ederek kilere doğru gitti.
Kırıkları gören Zeynep göz devirerek "Yumurtayı ben yaparım sen sofrayı hazırla." dedi. Omuz silkerek bardak çıkarmaya gittim.
Hangi akıllı bardakları en üst rafa koydu çok merak ediyorum. Tezgahın üstüne çıktım. Azıcık daha.. Bardağı aldım evet..
Bir anda bacağım kasıldı ve bardakla beraber yere kapaklandım. Hemen arkamda yeri süpüren Kış gereksiz bir telaşla yanıma geldi. "O ses neydi? Tanem?" Bacağımın yanındaki cam kırıklarını ve açık dolabı gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cidden, Ajan mısın?
Teen FictionYıllardır aldığı eğitimlere bir numara Tanem sonunda kendi ekibiyle bir göreve atanacaktır. Ansızın grubuna katılan üç oğlanı hesaba katmayı unutmasaydı tabii.. Tesisin en iyi ajanı Tanem ve patronun gizemli göz bebeği Kış... İlk görevde oluşan beli...