Bölüm 12

47 6 0
                                    

Merhaba, canımın içleri. Deprem dolayısıyla bir çok şey aksadı, gecikti. Her birimiz deprem için çok üzüldük ve elimizden geleni yaptık. Bizim bir kaybımız olmadı neyse ki ama kaybı olan herkese başı sağ olsun. Morali bozuk olup konuşmak isteyen olursa bize her zaman ulaşabilirsiniz. Bölüm gecikmesi için tekrardan özür dileriz. 💗 - iki melek

"Nasıl gidiyor?" diye sordum Zeynep'e sessizce. Uzun bir süredir telefondan konuşuyorduk onunla, Kış uyuyalı çok olmuştu. Zeynep ise sıkılmamam için tek konuşabileceğim kişiydi, saat biri geçmişti bile. "Gayet güzel, şu ana kadar izlemeye kimse gelmedi, ancak hepimiz nöbetteyiz. Bu akşam ben nöbette olduğum için uyumamam gerekiyor. Çok zor, inan bana..." Zeynep hâlinden hayıflanırken ben hâlâ Kış ile geçireceğim günlerin nasıl olacağını merak ediyordum.

Sonuçta yarın göreve beraber çıkacaktık ve pek aynı karara varan insanlar değildik. Bunun dışında Kış'ın alaycı tavrı sinirlerimi bozuyordu. Biraz süre sonra düşünmekten yorulmuştum, Zeynep'e uyumak istediğimi söyleyip telefonu kapatacakken Zeynep son bir şey söyledi. "Kış ile iyi geçer umarım. "Ona tiksinmiş bir surat ifadesi ile bakarak telefonu yüzüne kapattım. Bunlardan sonra aklıma bir şey gelmiyordu zaten, hızlıca uykuya daldım.

Uyandığımda Kış her zamanki gibi erken kalkmış, mutfakta beni bekliyordu. Kahvaltı çoktan hazır görünüyordu, yemekleri ise sıradandı. Yemek yapmaya gönüllü olması bile beni şaşırtırken benim bunu akıl yormam da çok garipti. Eli ile masayı işaret etti, ben de memnun bir ifade ile masaya yöneldim. Yemeğimiz bittiğinde o beklemeden ben istediği cümleyi söyledim. "Eline sağlık" Dudaklarının kenarı yavaşça kıvrıldı. "Afiyet olsun."

Tabağımı kaldırdım, o yemek yaptığına göre bulaşıkları yıkama görevi bendeydi. Nedense bu adaletli görev dağılımı hoşuma gitmişti, ancak hiçbir şekilde bulaşık yıkamayı sevmiyordum. İşleri yaptıktan sonra Kış'a sordum. "Ne zaman çıkacağız? "Simsiyah gözlerini bana çevirip cevap verdi. "Beş dakikaya çıkalım istersen." Başımı sallayıp hazırlanmaya başladım. Beş dakika sonra tamamen hazırlanmış, Kış'ı kapıda bekliyordum.

Kış geldiğinde zaman kaybetmeden motorlarımıza atladık. Bu sefer yarış yapmıyorduk. Dün yaptığı hileyi anlamadığımı sanıyordu. 

 Birkaç gün önce ekiple bulduğumuz bölgeye vardığımızda çoktan çoktan öğlen olmuştu. Hemen izlemeye başladık. İkimizin de dürbünleri vardı .Bu sefer hiç beklemeden Özgür'ün adamlarını gördük. Konuşuyorlardı, gözlerimi bezginlikle dudak okuyabilen Kış'a çevirdim. Tekrardan söylediklerini tekrarladı.

"Bugün bir sürü adam göndereceklerini söylüyorlar. Tabii hala Özgür'ün kendisinin bundan haberi yok. Yani izlemek dışında çok bir şey yapamazlar. Yine de diğerlerini uyarmalıyız. Dikkatli olmaları gerekiyor." Kış bunları söylerken ben çoktan Zeynep'i arıyordum. "Zeynep,  bugün eve  adamlar gelecekmiş, yeni öğrendik. Dikkatli ve tetikte olun, ne olur ne olmaz." Zeynep'le biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık. Evden çıkarken kendime yaptığım sandviçleri cebimden çıkardım. Kış şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. Ona yapmadığım için vicdan azabı çekmeli miyim?  Sanmıyorum. Kış sonunda dudaklarını araladı. "E yuh be Kiraz kahvaltıda yedin ya" Anlayamadım. Ne yani, cidden kahvaltının beni saatlerce tutacağını mı düşünüyordu?  "Lan baklagil kaç saat oldu gerçekten acıkmadıysan robot olduğunu düşünmeye başlayacağım." Gözlerini devirdi ve başını tekrar eve çevirdi. Bende sandviçimi hızla bitirip yandaki çimenlerin üzerine uzandım ve Kış işini bitirene kadar kestirdim.

Eve geldiğimizde Kış yemekleri yaparken ben de savaş alanına benzeyen evi topladım. Sonunda ikimiz de işlerimizi bitirmiş, masaya oturmuştuk. Kış'ın yaptığı yemeği tattım. Doğrusu sıradandı ancak ben bu tür yemekleri yapamadığım için benden bir hayli iyiydi. Genelde tatlı yapmayı severdim ben. "Yemeği iyi yapmışsın, artık yemekleri sen yapabilirsin bence." Gülümseyerek söylediğim cümle ağzımdan şaka gibi çıkmıştı ama ciddiydim. Kış kaşlarını şaşkın gibi kaldırarak imayla sırıttı. "Sen ne yapacaksın?"

Cidden, Ajan mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin