Bayan Gilbertın niye öldüğünü merak edip bu bölümü açtınız ama okuyup kaçmayın ya yorumlayın ne bilim voteleyinnn🍓🩶
Frank amca bizi görünce şaşırdı.
-Siz buraya nasıl böyle hızlı geldiniz?
-Biz zaten kasabaya gelmiştik.
-Kızlar burda olmamanız gerekirdi.En azından bu görüntüyle karşılaşmazdınız.-dedi ve Diananı gösterdi.
Diana korkudan ağlıyordu.Gözlerini ipden asılı kalan bayan Gilbertın üzerine zillemiş titiriyerek ağlıyordu.
-Onu burdan götürün.
-Emr edersiniz komiserim.
Diana ayklarını sürüyerek ordan yavaş addımlarla uzaklaştı.
-Victoria arkadaşın ne hale geldi
gördünmü?
-Frank amca ben özür dilerim.Siz bana yazınca heyecandan yerimde duramadım.Sonuçta aileme ne olduğunu bilen tek insan bayan Gilbertdı.
-Bak ben sadece sana onu bulduğumuzu ve adaletin yerini bulacağını haber vermek için yazdım.Ve inan bana buralarda olduğunuzu bilseydim.Konum atmazdım.Ben sizi evinizde sanıyorum siz olay yerinde çıkıyorsunuz.Sen bana babanın emanetisin.Lütfen bu işi profösyonellere bırakın.Bu olayı çözücem söz veriyorum.
-Frank amca ben sadece bayan Gilbertla konuşmak istemişdim.Dedemin onu aradığını iddia etdi biliyorsunuz.Dedem öleli 2 sene oldu ölü birisiyle nasıl konuştu bu kadın?!
-Bak Victoria ben çok cinayet çözdüm.Bu kadın ne biliyordu bilmiyorum ama anlaşılan size yalan söylemiş seninde dediğin gibi deden öldü. Anlaşılan sizi korkutarak gerçek olaylardan sizi yanıltmak istemiş bu gibi olaylar çok oldu.Sen daha çoçuksun ama ben bunların içini iyi biliyorum.Her türlü kirli oyunlara el atarlar.Ve anlaşılan bayan Gilbert ailenin başına ne geldiğini kimin yaptığını biliyormuş, yoksa şu anda karşımızda cesedi değil kendisi olurdu.
-Bayan Gilbert nasıl ölmüş peki? Kendinimi asmış yoksa aileme yapılan gibi öldürülmüşmü?
-Bizde bilmiyoruz.Az önce geldik.Ekipler araştırıyor.Evi iyice aramalarını söyledim.Size gelince siz küçük hanım arkadaşınızı da alıp eve gidiyorsunuz.Hemen!
-Peki.
Polisler ceseti ipden indirdiler.Boynunda ipin izleri dışında sanki başka izlerde vardı.Pek fazla yaklaşamıyordum.Polisler izin vermiyorlardı.Polisler kendi aralarında konuşurken yeni öldüğünü söylediler.Demek ki kendini asmış.Öldürülseydi katil bu kadar hızlı aradan kayıp olamazdı.En azından duyan gören olurdu.Ama ormanada kaçmış ola bilirdi. Bu düşüncelerle karanlık ormana baktım.Frank amca kolumdan tutarak Diananın yanına götürdü beni.Daha sonra polis arabalarından birine bindirdi bizi.
-Kendinize iyi bakın.Ve bu kasabada fazla kalmayın.Iyi geceler hoşçakalın
-Iyi geceler.
Diana hala titriyordu.
-Özür dilerim böyle olucağını bilseydim.Gelmezdim buraya.Aptal kafam aff et beni.
-Sorun değil Viki.Ceseti görünce korktum sadece.Ben iyiyim.
Ona sarıldım sıkıca.Bu sırada kolye cebimden düştü onu almak için uzandığımda yine parlıyordu.Dianaya bir şey demeden cebime koydum.Zaten zavallı kızcığaz gördüğünü gördü.Bir de ben korkutmayayım.Eve varınca Dianayla misafir odasına geçtik iki tane eski yatak vardı.Yatağın çaraşaflarını değiştik küf kokusu olduğu için penecereni açtım.Hava soğuk olduğundan bir kaç dakika sonra kapatdım.Diana uyumuştu.Bayan Gilbertın dehşet verici yüzü gözlerimin önünden gitmiyordu.Kendini astığına inanmıyordum.Aklıma takılan şey polislerin onun evini neden geç bulduklarıydı.Sonuçta bu eve çok uzak değildi.Ve son bir kaç günde kimsenin ondan haberi olmaması çok garipti.Kasabada kimse yaşamıyordu sanki ama pencereden dışarı baktığımda çok uzaktan ışıkları yanan evler gözüküyordu.Bir türlü uyuyamıyordum.Telefonumu şarja takdım. Mutfağa keçtim bi el feneri buldum.Dışarı çıkıp hava almak istedim.Kapıyı yavaşca kapatdım.Ormana doğru baktım.Yine baykuş sesleri geliyordu.Bahçede çalıların arkasından sesler geldi.Feneri oraya doğru tutduğumda
-Miyauuu
Diye bir ses geldi.Ah kediymiş.Uzaktan gelen ışıklara baktım.Arka bahçeden bir ses geldi sanki birisi yürüyordu.Korkmaya başladım.Cesaretimi toplayarak arka bahçeye yavaş addımlarla gitdim.
-Kesin yine kedidir.
Diye düşündüm.Yaklaştıkca orda birisi olduğuna emindim.Yerde bir kürek vardı.Elime aldım.Ve ilerlemeye devam etdim.Tam o sırada birisi arkadan omuzuma dokundu.Arkamı döndüm, yaşlı bir amcaydı.Korkudan ödüm kopmuştu.Titrek sesle:
-Senn sen-de kim-sin???
-Ben bu evin bahçıvanı bay Jack.
-Asıl siz kimsiniz? Burda ne arıyorsunuz?
-Ben bu evin sahbinin torunuyum.
-Bayan Nancyninmi?
-Evet.
-Bayan Nancy rahmetli olunca işsiz kaldım.Bu gün yeni bir iş buldum.Burda kalan bir kaç parça aletimi almaya gelmiştim.Evde kimse yok zann ediyordum.Rahatsız etdiysem özür dilerim.
-Hayır, hayır hiç sorun değil.Sesler gelince korktum.
-Size bir kaç soru sora bilirmiyim?
-Polisler bitdi senmi geldin?
-Hayır sadece..
Sözümü keserek:
-Şaka yapıyorum genç bayan.Buyur tabi ki de sora bilirsin.
-Anneannem nasıl öldü biliyormusunuz?Ben mezarının yerini bile bilmiyorum.
-Bayan Nancy kalp krizi geçirmiş.Bakıcısının dediğine göre ona bi sabah uyandığında birisi karanfil göndermiş.Üzerindeki notu okuyarak fenalaşmış.
-Bayan Gilbertı tanıyormuydunuz?
-Pek fazla değil.Onu en son polislere de dediğim gibi siyah giyinimli uzun boylu bir adamla gördüm.Bir araba geldi ve ona binerek uzaklaştılar.
-Peki anneanneme gelen notda ne yazıldığını biliyormusunuz?
-Hayır nerden bile bilirim ki? Tek bildiğim o notdan sonra fenalaştı kalp krizi keçirdi.Ambulans geldi ama yapıcak bir şey kalmamıştı.Iyi birisiydi bayan Nancy. Ailesinden bi haber alınamayınca kimsesizler mezarına defin edildi.
-Bay Jack anneannem size dedemden bahs etdimi?
-Bay Williamdanmı?
-Evet.
-Onun çok uzaklarda olduğunu söylerdi.Her akşam sofra açardı.Onu beklerdi.Bayan Gilbert bu alışkanlığından vaz geçiremiyordu.Sürekli bana şikayet ederdi bu durumdan.Aklıma gelmişken bay Willam neden bayan Nancy hiç ziyarete gelmiyordu ?
-Dedem 2 sene önce öldü çünkü.
-Bilmiyordum başınız sağ olsun.
-Anneannem onun öldüğünü hiç kabul etmezdi.Ama bu kadar ileri gitdiğini de sizden duyuyorum.Demek ki bayan Gilbert da dedemin yaşadığını sanıyordu.
-Evet dediğim gibi kadının aklı gidip geliyordu. Bizede yaşadığını söylemişti.Ben pek fazla bir şey bilmiyorum.Onunla bayan Gilbert ilgileniyordu.Neden soruşturmanı onunla yürütmüyorsun?
Bana baktı ve hafifce gülümsedi.
-Bu gece öldü çünkü.
-Aaa nasıl?
-Kendini asmış.
-Zavallı ya.
-Her şey için teşekkür ederim bay Jack.
-Ne demek genç bayan rica ederim.Iyi geceler.
-Iyi geceler.
Demek ki bayan Gilbert yalan söylemiyormuş dedemin yaşadığını sanıyormuş.Içeri geçtiğimde notu bir daha okumaya çalıştım ama mürekkeb akmıştı.Okunmuyordu.Burda anneannemin kalp krizi geçirmesine neden olucak ne yaza bilirdi ki?!Belki de aklı yerine gelmiştir ve notun dedemden geldiğini görünce kalp krizi geçirmişdir...Sabah uyandığımda Dianayla kahvaltı hazırladık.Ona dün bay Jackle olan konuşmamızı anlatdım.
-Ee ne düşünüyorsun Diana?
-Dedenin bazen mezardan kaçıp insanlarla oyun oynadığını.
Dedi ve gülümsedi.
-Şakanın sırası değil demek ki bayan Gilbert dedemin gerçekten yaşadığını sanıyormuş.Dün bay Frankla konuştuğumuzda birisinin dedemi kullanarak bizi korkutmak ve cinayeti çarpıtmak istediğini söyledi.
-Haklı başka açıklaması olamaz ki zaten.
-Bu akşam eve dönelimmi artık?Bu kasaba tüylerimi diken-diken ediyor.
-Olur Diana bende burda daha fazla kalırsam aklımı kayıp edicem.
Akşam kiraladığımız araba dokkuz civar geldi.Araba gelir gelmez, yola koyulduk.Ve o korkutucu kasabadan uzaklaştık. Yol çok uzun olduğu için canım sıkılıyordu pencereni açıp dışarıyı seyir etmeye başladım. Yolun kenarında uzun ağaçlar vardı.Orda gözüme bir gölge takıldı. Şoför arabayı çok hızlı kullandığından arkada kaldı hemen dönüp arka cama baktım ama bir şey yoktu.Ve tünele vardık çok güzel ışıklandırılmıştı.Aniden araba durdu.
-Noldu niye durduk?-diye sordum.
-Arabada sorun var.Bekleyin ben hemen geliyorum.
Arabada bunalmıştım.Bende indim.Diana da benimle indi.Yolda kimse yoktu.Zaten yol boyu tırlardan başka pek bir arabaya rastlamadık.
-Sorun ciddimi? Yoldamı kaldık.
-Pek ciddi değil.Tamir etmeye çalışıyorum.
Arkaya baktım demin gördüğüm adam evet oydu siyah giyinimli adamdı bu.Yani Will Smith. Onu görünce korkumu bir kenara bırakıp hızla koşmaya başladım.
-Viki!!!!Nereye gidiyorsun!!
Diye bağırdı Diana. Onu dinlemedim bile ben koştukca siyah giyinimli adamda daha hızlı koşuyordu. Hayır kurtulamazdı. Onu bu sefer yakalayacaktım. Karşıdan hızla bir araba geldi.Farları gözüme düştü. Kornayı bastı.
-Bippppppp!!!!
Ben öylece yerimde dona kalmıştım sanki bacaklarım kilitlenmişdi. Arabanın beni ezmesine 20 santim kala freni basmıştı.Ölümle burun-buruna gelmiştim.
-Victoriaaaa!!!!!!!!
Ağlaya- ağlaya bana sarıldı.
-Çok korktum ölüceksin sandım.
Ben hala dona kalmıştım olaylara tepki vermiyordum. Arabanın sahibi arabadan indi ve biz doğru yaklaştı.
-Aklınımı kaçırdın sen ?! Kendini öldürmekmi istiyorsun?! Az kalsın katil olucaktım.
-Benn bennn öz-ürr di-lerimm.
Titreyerek dedim. Adam suratını sallayıp sinirli- sinirli bir şeyler söyledi ve ordan uzaklaştı.Siyah giyinimli adamı gördüğüm tarafa baktım. Ama kimse yoktu.
-Viki neden öylece koşmaya başladın seni sesledim duymadın bile.
-Siyah giyinimli adam onu kovalıyordum.
Diana şaşırmış gözlerle bana baktı.
-Tatlım hangi adam?
-Siyah giyinimli adam ya işte Will Smith koşuyordu görmedinmi?!
-Viki orda kimse yoktu ben bir şey görmedim.Sadece senin durduk yere arabanın üzerine koştuğunu gördüm.
-Nasıl ordaydı gözlerimle gördüm onu kovalayınca daha hızlı koşuyordu nasıl görmedin?!
-Viki sen iyi değilsin hadi tatlım gidelim burdan.
-Bana inanmıyorsun değil mi?
Bir şey söylemedi. Evet bana inanmıyordu. Şoför arabayı tamir etmişdi yola koyulduk. Eve vardığımızda hızla odama koştum kapıyı kilitleyip yatağa geçtim.
-Ben deli değilim gördüm işte neden bana inanmıyor???
Ağlamaya başladım. Annemi özlemiştim keşke şuanda yanımda olsaydı eminim o bana inanırdı.Hastaneyi aradım doktorlar annemin durumun pek iyi olmadığını yoğun bakımda olduğunu söylediler.Telefonu kapatıp daha da çok ağlamaya başladım...Merhaba her kese bu bölümü nasıl buldunuz?
Sizce kolyenin gizemi ne?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUNUN ESİRİ
Terror-Ne yapalım bu meraklı bücürleri? -Kafalarını kesip köpekleremi yem etsem? Yoksa derilerini diri-dirimi soysak? Aa buldum ,buldum ellerini ve ayaklarını masaya çivileyip , tüm organlarını tek-tek çıkaralım..-dedi Laura pis-pis sırıtıyordu. Adam yerd...