KORKUNUN ESİRİ

BOMBA

-Anlamadım?!-dedi yüzüme masum bir ifadeyle bakarak.

Bu cidden aktör ha tam OSCARLIK!

-Git sen, efendini bekletme sonra kızar sana. Merak etmişdir köpeğini!!!-dedim ve yüzüne sinsice bir bakış atdım.

-Victoria! Senin ağzının dediğini kulağın duyuyormu??? Ben bir devlet adamıyım!! Ve sen benim bir seri katile yardım etdiğimi'mi söylüyorsun???-dedi sinirle.

-Etmiyormusun?

-Ya sabır bu kadarı da fazla ama ! Yüz verdik diye gel kafamızada otur. Gerçekten sana bunu hiç yakıştıramadım. Sen beni nasıl bir suçluya yardım ve yataklıkla suçlarsın aklım almıyor?!

Lan bana bir de trip atıyo it şerefsiz.

-Elijah foyanı ortaya çıkarıcam. Hiç merak etme.

-Benim senin gibi kendini bilmezlerle, bilip bilmeden iftira atanlarlar işim olmaz! Geçmiş olsun!-dedi ve kapını çarpıp gitdi.

Adama bak ya hem suçlu hem güçlü. Aktör bu bildiğin sinemada yeri var bunun!

Bu sırada yine kapı çaldı. Geri'mi döndü acaba diye merak edip kapıya koştum.

Gelen Kanedi.

-Merhaba  Victoria. Hasta olduğun duydum. Ziyarete geldim. Evinizin adresini de işe başvuru kayıtlardan buldum. Gele bilirmiyim?

-Tabi buyurun.

İçeri geçtik. Oturma odasına geçmesini söyledim.

-Bir şey içermisiniz?

-Yok almıyım. Hastasınız sizi yormak istemem-dedi ve gülümsedi.

İşte misafirin dibi ya!

-Peki siz bilirsiniz.

-Aslında hastalık bahane sizinle buraya Elijahtan konuşmaya geldim. Yine bir işler çeviriyorlar. Başka çocuğun daha sonu olmadan onları durdurmalıyız!

-Evet demin buraya gelmişti. Birisi aradı italyanca konuştular. Bir şey anlamadım. Sonra işim çıktı dedi ve gitdi. Tabi kapıdan çıkarken ben kendimi tutamadım Lucius'mu çağırdı, dedim. Kendini masum bir insan gibi müdafa edip kapıyı çarptı ve gitdi.

-Keşke öyle söylemeseydiniz ya , şimdi kendini daha da iyi saklar. İtalyanca konuştuğu insan kimdi acaba?

-Bilmiyorum geçenlerde takip etmiştim. Issız bir yerde italyanlarla görüşmüştü.  Ne konuştuklarını anlamadım. Konuşurken Luciusun ismi de geçmişti. Ama ordan dönerken işleri batırdım. Eve döndüğümde orası ıssız olduğundan taksi bulamadım. Ve beni gördü. Yalan söyledim ama inanmadı. Zaten ondan şüphelendiyimi biliyordu. O yüzden öyle söyledim. Ama senin ondan şüphelendiyini bilmiyor. Bunu kullana biliriz.

-Bilmesine bilmiyorda beni yanına bile yaklaştırmıyor. Biliyorsunuz her gün azarlıyo , guya hiç bir iş beceremem diyip beni geçiştiriyor.

-Bilmezmiyim?! Ama o italyanların kim olduğunu bilmemiz gerek ortak. Siz bizi bıraklım lütfen-dedim ve hafifce gülümsedim.

-Ortak'mı?

-Evet biz bir ekipiz.-dedim ve gülümsedim.

-Peki.Merak etme ortak bulucaz onları.-dedi ve o da gülümsedi.

-Luciusdan bir haber var'mı?

-Hayır yok.

-Yarın ofise gelicem. Aklımda bir takım planlar var.

-Sen iyileşmene bak. Her şeyin birlikte üstesinden geliriz. Hadi bana müsade. İyi olmana çok sevindim.

-Peki işlerin vardır. Tutmayayım seni hoşçakal.