KORKUNUN ESİRİ

BOKS

Bu soruyu sorduğumda aniden yüzü düştü. Yüzünü diğer tarafa çevirdi ve soğuk bir sesle:

-Kim söyledi?- dedi.

-Lucius.

-Kahr olası! Yüz karası şerefsiz!

-Doğru'mu dedikleri?

-Bu konuyu kapatalım. Konuşmak istemiyorum.

-Tamam.-dedim ve somurtdum. Neden bir şey söylemiyor ki?! Devlet sırrı sanki ya!

-Ben gidiyim. Sen yalnız kal biraz.

-Nereye?

-Seni ilgilendirmez.

-Trip'mi atıyon sen???

-Ne trip atıcam be?!

-Bilemem öyle göründü de.-dedi ve sırıtdı.

-Elijah boş yapma trip falan atmıyorum işim var.

-Hastahanede'mi?-dedi ve gülmemek için kendini zor tutuyordu.

Bir şey söylemedim. Hemen odada çıktım ve kapıyı çarptım sinirle.
-Yavaş be kırılcak benim odamın kapısıyla aynı değil bu!-dedi ve gülme sesi geldi.

-Gıcık ya!-sinirle bağırdım.

Her kes bana bakıyordu. Umurumda bile değildiler. Hemen hastahanenin kantinine indim. Sıcak kahve aldım boğazımı yumşatması için. Kahvemi yudumlarken telefona bakmaya başladım. Diana yazmıştı. Beni çok özlediğini arayıp ulaşamadığını yazıyordu.

Onu hemen aradım ama bu sefer de onun hat kapalıydı. Mesaj yazdım özür diledim geç yazdığım için başıma gelenleri özet geçtim.

Daha sonra telefonu kapatıp Elijahın yanına döndüm.

-Hoş geldin.-dedi.

Bir şey demeden hasta yatağıma geçtim. Biraz sonra telefondan mesaj sesi geldi.

"Dink!! Dink!!" hemen açtım Dianaydı. Elijahın bana taraf baktığını gördüm.

İşte olduğunu yoğun olduğu için telefonu kapatdığını mola saati olduğunu yazıyordu. Mesajlasmaya başladık. Telefonun sürekli sesi geliyordu bilerek sesi yükseltmişdim. "DINK!!DINK!" göz altı Elijaha baktım. Kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Telefona bakıp bilerekten hafifce gülümsüyordum. Hadi sor artık, hadi!!! Aniden dayanamayıp bana seslendi.

-Kimle konuşuyon sen?-dedi.

Ve GOLLLLL!!!! Başardık çatlarsın böyle. Dudağını büzmüş, sinirle bana bakıyordu. Çatla öyle beni çatlatdığın gibi. Umursamaz bakışlarla ona döndüm ve:

-Sana ne?!-dedim.

-Merak etdim sadece. Neyse Aurora sabahtan beri beni arıyor dur ona mesaj atayım bende.-dedi ve hafifce sırıtdı.

Çokta fifi ya git istediğinle konuş. Neden sinir krizi geçiriyorum??? Şuanda Aurorayı boğasım var. Elijahın da kafasını patlatasım var. Parmakların kırılsın da mesaj yazama!

-Bana ne! Ne halin varsa gör.-dedim ve göz devirdim.

Omuzunu silkti ve telefonu eline aldı.

Yazardan: bunları yazarken çok eğleniyom ya sjsjsjjsjsjsjs.

Aurorayla mesajlaşmaya başladı. Telefonu yeminle elinden alıp, camdan atasım vardı.

Sakin ol Viki! Sakin ol kızım! Noluyo bana ya?! Telefonu kenara bırakıp, uyumaya çalıştım. Hafifce altdan onu izlemeye başladım onunla konuşurken gülümsüyordu. Mesaj seslerinden qınağa geldim. O an geçirdiğim o garip hissi size anlatamam.