Sabah uyandım, iğrenç bir güne. Yalnızdım, kimseyle konuşmak istemiyordum, Elina ve Marco yüzlerce kez beni mutlu etmeyi denemişti ama hiç işe yaramamıştı. Aidan gittiğinden beri iyi değildim ve olmayacaktım. Ona karşı sevgim azalmasa da öfkem büyüyordu. Onu en son ne zaman gördüm hatırlamıyordum, belki de çok zaman geçmemişti ama bana yıllar gibi geliyordu.
Kapı çaldı, Elina olduğunu tahmin edebiliyordum, hevessizce kapıya yürüdüm. Kapıyı açmadan seslendim. "Elina, yalnız kalmak istiyorum." bunu duyabileceği şekilde söylemiştim ama "Hayatımın geri kalanında da olacağı şekilde" diye fısıldadım.
Kapı tekrar çaldı, bıkkınca kapıyı açtım. Karşımda Elina'yı görmeyi bekliyordum ama abimi beklemiyordum. "Hayatının geri kalanında neden yalnız olacakmışsın?" diye sordu. Şokla kaldım, duruşumu dikleştirdim. "Uzak dur benden" dedim. "Noldu görmediğin sürede kim doldurdu seni bu kadar?" dedi.
Onun yüzünü bile görmek istemiyordum.
Ailem öldükten sonra ondan gördüğüm gram abilik ve umursamazlığıyla yetinmeye çalışmaktan bıkmıştım. Ayrıca bir çete üyesi olduğunu öğrendikten sonra yüzüme söylediği yalanlar ona daha çok sinirlenmemi sağlıyordu.
"Yalanlarına katlanacak zamanım yok, tahmin edeyim yine bir 'iş görüşmeşindeydin' ve yeterince para teklif etmediler o yüzden geri döndün dimi, evet ben de öyle düşünmüştüm."
Şokla bana baktı, nerden öğrendiğimi merak ediyordu, tabiki Aidan'ın olduğunu bilmiyordu, onu ele vermeyecektim.
"En yakın zamanda bu evden gidicem, kendi paramı kazandığım ilk an biriktirdiğim parayla birleştirip gidicem, ailemden kalan son üyenin böyle biri olması beni tiksindiriyor."
Soğuk kanlılıkla söylemiştim ama boğazım düğümlenmişti, nefes alamadığımı hissettiğimde ağlayacağımı anladım, Aidan beni yıllarca izlediğini söylemişti, abimin geldiğini illaki bilmeliydi. Yani beni yine o şerefsizle yalnız bırakmıştı.
Abim bana nefretle baktı, gözlerindeki öfkeyi gördüm, ondan çok daha fazla korkuyordum ama bana zarar veremeyeceğini biliyordum, verebilir miydi?
Odamda bunları düşünüyordum, aklımı kurcalayan çok fazla şey vardı ama kapının çarparak kapanma sesini duyynca evin çıkış kapısına doğru ilerledim. Sessizce kapıyı açtım ve abimin evden sinirli adımlarla çıktığını, karşı eve doğru gittiğini gördüm. AİDAN!
~Aidan'ın gözünden~
Gözlerim dolu, duvara bakıyordum. Günleri sayamıyordum, yaptığım tek aktivite düşünmemeye çalışmaktı, ama sonuç yine aynıydı, o gün duyduğum iki kelime zihnimin içinde beni oyalıyordu.
Doku gözlerle bana bakmıştı, gitme demek istemişti, "seni seviyorum" derken dudakaları titremişti, ağlamaktan kızarmış gözleri aklımdan çıkmıyordu. Ben onu üzdüm, yapmak isteyeceğim son şeyi bencillikle düşünmeden yaptım ve onu üzdüm. Kırılmıştı, ilk kez aşık olmuştu ve ben onu bırakmıştım. Bu süreçte ölmek bile istedim. Kendimden daha çok sevdiğim bu kadını, benim güzelimi ağlamaktan beter etmiştim, onun canını yakmıştım.
Bunları düşünürken kapının sertçe kırarmışcasına çalmasıyle irkildim. Y/N olması için, benden sinirini öfkesini her eşyiyle çıkartması ama onu bir kez olsun görebilmek için dua ederek kapıya ilerledim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki yüzü bekliyordum ama yine de şaşırmıştım, bu Tylor'dı, eski sahtekar dostum, Y/N'nin abisi.
Boğazımı sıkmak için eliye bir hamle yaptı ama elini bileğinden kavradım ve ters çevirdim ama günlerdir dalgındım o yüzden karnıma yediğim yumruğu önceden tahmin edememiştim. Yumruğumu onun yüzüne doğru savurdum ve sendeledi ama aynı hızla bana yumruk attı. Dövüşte ondan çok daha iyiydim, grubun en yeteneklisi zaten bendim ama hem yorgun hem dalgın hem depresip hem de duygusal bir haldeyken odaklanmak kadar zor bir şey yoktu.
Tek odaklanabildipim şey Y/N ve onun kırdığım güzel yüzüydü.
"Kardeşim! Senin yüzünden! Benden nefret ediyor! Senin adını bile anmayacak kadar sadık! Ve benim adımı bile duyamayacak kadar sinirli!" Yumruklar sıralıyordu ama buna daha fazla katlanamazdım.
Üzerine çıkıp yüzünü yumruklarımla buluştururken ağzımdaki kanı tükürdüm. Karşılık veremiyordu, yüzünde sağlam parça bırakmak istemiyordum, intikamım kendim için değildi, onun içindi. Y/N için bir şey yapabilmek bile beni gülümsetti ve yumruklarıma devam ettim ama sonunda altımdan sıyrılmayı ve ayağa kalkmayı başardı, yine de yüzü felaket haldeydi.
Burnundan süzülen sıcak kanı elinin tersiyle sildi ve bana sinirlice bir adım attı. "Bu iş çok uzadı, kendini geliştirceğini tahmin etmeliydim" dedi ve eli cebindeki yerini aldı. Birkaç saniye geçmeden cebinden silahını çıkardı. Bana doğrulttu. Kanım donmuştu ama belli etmemek için elimden geleni yapıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birbirinden uzak (Aidan Ryan Gallagher)
FanfictionY/N ve Aidan Ryan Gallagher'ın hikayesi